05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 12.09.2025 23:39 | Son Güncelleme: 13.09.2025 15:22

Giresun'dan zirveye: 12 Dev Adam'ı sırtlayan Alperen Şengün'ün ilham veren hikayesi

12 Dev Adam, EuroBasket 2025 yarı finalinde Yunanistan'ı farklı şekilde geçerek adını finale yazdırdı. 24 yıl sonra gelen başarıda en büyük paysa Alperen Şengün'e ait. 23 yaşında önce NBA'in ardından Avrupa basketbolunun zirvesine çıkan Şengün'ün hikayesi 2002'de Giresun'da başlıyor
Giresun'dan zirveye: 12 Dev Adam'ı sırtlayan Alperen Şengün'ün ilham veren hikayesi
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Alperen Şengün 25 Temmuz 2002’de Giresun’da dünyaya geldiğinde onun basketbolun en parlak yıldızlarından olacağını tahmin eden olmamıştır. Ama onun bu Karadeniz kentinde 7 yaşındayken başlayan basketbol hikayesi bugün Avrupa’nın ve dünyanın zirvesine ulaşmış durumda. 

23 yaşındaki Şengün’ün basketbola başlama hikayesi biraz da tesadüflere dayanıyor. Babasının 10 yıl boyunca ABD’de yaşayan arkadaşı ‘Kamil Amca’ şehre geri dönünce yaşananları Ocak’ta The Athletic’e verdiği röportajda şu sözlerle anlatıyor:

“Türkiye’ye geri döndüğünde ben yaklaşık 7 yaşındaydım. Ve bana, ‘Burada basketbola başlamak istiyorum’ dedi. Üç çocuğu vardı ve Amerika’dayken onların büyüdüğünü göremedi. Bu yüzden geri döndüğünde, ‘Geri dönmek istemiyorum. Bir basketbol şirketi kurmak istiyorum ki insanlara basketbol öğretebileyim’ dedi”

Kamil Taşlı’nın Giresun’da basketbol öğrettiği çocuklardan ilki Alperen Şengün’ün 15 yaşındaki abisi oldu.

Alperen ise antrenmanları izleyen ve molalarda şut atan küçük kardeşti. Bir yıl sonra kendisi de basketbola başladı. Yeteneği kendi ailesini bile şaşırttı. 12 yaşına gelene kadar Giresun’da kaldı. Daha iyi hale gelmek için Youtube’dan LeBron James’i Michael Jordan’ı izliyordu ama sonuçta küçük bir şehirdeydi. Dahası aile de zor durumdaydı.

Alperen o günleri şu sözlerle özetliyor:

Babam balıkçıydı. Annem çalışmıyordu. Gerçekten çok zor, çok kötü zamanlardı. Babamın kendi teknesi vardı ama maddi açıdan iyi bir durumda değildik. Karadeniz’e, başka şehirlere gidiyordu, sonra büyük gemilerde çalışmaya başladı ve altı ay boyunca uzak kalıyordu. Bu sırada ben basketbol oynuyordum. Aynı zamanda yüzmeye de başladım. Çok iyi bir yüzücüydüm. Hep babamla birlikte yüzerdim ama yüzmek bana inanılmaz sıkıcı geliyordu.

Aile önce Anadolu Efes ve Fenerbahçe’yi düşündü ama İstanbul ekonomik olarak zordu. Alperen Şengün’ün 2012’de Giresun’da katıldığı bir okul turnuvası hayatını değiştirdi. Banvit altyapısı tarafından keşfedildi ve 12 yaşında evden ayrılıp Giresun’dan 1060 kilometre batıya Bandırma’ya yolculuğu başladı. Ayrılık hem kendisi hem de aile için zordu:

Küçük bir kasabaydı ve orada büyüseydim hiçbir şey olamazdım. Öylesine, boş işlerde çalışan bir yerde çalışıyor olacaktım, anlıyor musun? Bana sürekli, “Alpie, burada (senin için) hiçbir şey yok,” diyorlardı. Onlar da ağlıyordu. Annem ağlıyordu. Beni özlüyordu. Ama bir noktada şunu anladım: Bunu ailem için yapmak zorundayım. Çok kısa bir sürede olgunlaşmam gerekti. Bunun ailem için yapmam gereken bir şey olduğunu kavradım. Üstesinden geldim.

2018-2019 sezonunda Bandırma Kırmızı ile profesyonel olmanın ilk adımını attı. Türkiye’nin ikinci ligindeki performansıyla dikkat çekti: maç başına 10.8 sayı, 6.8 ribaund gibi etkileyici istatistikler elde etti. Türkiye’de basketbolla yakından ilgilenenler onun gelişinin farkındaydı.

Ardından Teksüt Bandırma ile Basketbol Süper Ligi tecrübesi kazandı. Ama asıl dönüm noktası Beşiktaş’a geçişiydi. 2020-21 sezonunda henüz 18 yaşındayken Beşiktaş formasıyla Türkiye Ligi MVP’si seçildi; maç başı ortalamalarıyla ve pota altındaki hakimiyetiyle ligde yeni bir oyuncu profili oluşmasına öncülük etti. 

2021 NBA Draft’ında, 1. tur 16. sıradan Oklahoma City Thunder tarafından seçildi, ancak draft gecesinde Houston Rockets’a takas edildi. Bu, Alperen için hem büyük bir risk hem de büyük bir fırsattı.  

Çaylak sezonu beklenildiği kadar gösterişli değildi, ama sahadaki oyun zekâsı ve ribaundlardaki mücadeleci duruşu, koçların ve takım arkadaşlarının dikkatini çekti. Her maçta gelişim gösterirken, saha keskinliği ve pota altı çalışmaları belirginleşti.

 2022-23 sezonu ile birlikte Şengün, sadece bench oyuncusu olmaktan çıktı. Başlangıç rotasyonunda daha fazla süre almaya başladı ve ciddi rekorlara imza attı: 1.000 sayı + 200 asist barajını geçen en genç pivot oldu; maçlarda triple-double performansları gösterdi.

Bir diğer dönüm noktası 2024-25 sezonuydu. Rockets ile 5 yıllık 185 milyon dolarlık büyük bir sözleşme imzaladı. Bu, sadece bir maaş değil, kulübün ona olan güveninin sembolüydü. Aynı zamanda NBA All-Star kadrosuna seçilerek, Mehmet Okur’dan sonra bu başarıya ulaşan genç Türk oyuncu oldu.  

All-Star’dan 7 ay sonra EuroBasket 2025’te, bu kez Avrupa’nın zirvesinde. A Milli Basketbol Takımı finale ulaşırken, Alperen takımın en önemli yıldızı konumunda. Üstelik turnuva tarihinde triple-double yapan en genç oyuncu rekorunu da cebine atmış durumda. Kendisi doğmadan bir yıl önce Türkiye’yi sallayan 12 Dev Adam şarkısını yarı final maçında söyleyecek kadar da kendisine belirlediği ‘en iyisi olma’ hedefine odaklanmış durumda.


Fakat bu onu tanıyanlar için sürpriz değil. Tanımayanlar için oyuna bakışını şu sözlerle tarif ediyor: “Her gün kendimi hâlâ zorluyorum. Evet, en iyisi olacağım. En iyisi olacağım”

Rockets’taki koçu onun için “Türkiye’de kalsaydı orada Michael Jordan kadar ünlü olurdu” diyor. Bugüne dek o kadar bilinip bilinmediği meçhul ama bu artık değişecek gibi görünüyor. Alperen Şengün henüz 23 yaşındayken, 12 Dev Adam’ı tekrar Avrupa’nın zirvesine taşıdıktan sonra potada krallığını ilan etmiş gibi görünüyor. 

Alperen Şengün, The Athletic'ten Sam Amick'e verdiği röportajının tamamını aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz

Kaynak: Gazete Oksijen