Manchester City'nin salı akşamı Feyenoord karşısında aldığı şaşırtıcı 3-3'lük beraberlik, kulübün form durumuyla ilgili yeni endişelere yol açtı. The Guardian’a konuşan kaptan İlkay Gündoğan sonucu açıklaması yok sözleriyle değerlendirdi. City maçın bitimine 15 dakika kala 3-0 öndeyken kontrolü tamamen ele geçirmiş gibi görünüyordu ancak bir dizi feci hata Hollanda ekibinin oyuna geri dönmesini sağladı ve Etihad seyircisini şaşkına çevirdi. Bu sonuç, üst üste altı maçtır galibiyet alamayan Pep Guardiola'nın öğrencileri için sıkıntılı bir serinin son halkası oldu. Bu tablo klübün sadece Şampiyonlar Ligi yarışını baltalamakla kalmıyor, aynı zamanda tüm turnuvalardaki şampiyonluk umutları hakkında da ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Maçın büyük bölümünde City rahat bir galibiyete doğru ilerliyor gibi görünüyordu. Erling Haaland'ın iki ve Gündoğan'ın bir golü ev sahibini üstün bir konuma getirirken, 75. dakika geride kaldı ve deplasman ekibi City'nin hücum gücüyle boy ölçüşemeyecek gibi görünüyordu. Ancak bireysel hatalar ve savunma zaaflarının birleşimi Feyenoord'un olağanüstü bir geri dönüş yapmasına izin verince oyun birkaç dakika içinde tersine döndü. Tipik olarak City'nin en güvenilir savunmacılarından biri olan Josko Gvardiol iki kritik pas hatasından sorumluyken, kaleci Ederson deplasman ekibinin ikinci golünü atmasına izin veren tedbirsiz bir çıkışla sorunları daha da derinleştirdi. Anis Hadj Moussa, Santiago Giménez ve David Hancko City'nin hatalarından faydalandı ve Hancko'nun beraberlik golü bitiş düdüğünden sadece bir dakika önce geldi.
“Suçlanacak tek şey var o da kendimiz”
Maçtan sonra gözle görülür bir şekilde hayal kırıklığına uğrayan Gündoğan, kilit sorun olarak yenilen gollerin niteliğine işaret etti. Gündoğan "Yediğimiz gollerin, onları yeme şeklimiz açısından hiçbir açıklaması yok diye düşünüyorum" dedi ve ekledi, “Suçlanacak tek şey var o da kendimiz.” Türk asıllı Alman orta saha oyuncusunun sözleri, City'nin maçları çözememesi ile ilgili artan güvensizlik duygusuyla örtüşüyor. Takım hayati bir galibiyete doğru ilerlerken, odaklanmayı sürdürme ve işi bitirme konusundaki başarısızlıkları Guardiola'nın ekibindeki daha derin sorunları ortaya çıkardı.
Feyenoord karşısındaki çöküş münferit bir olay değil, Manchester City'nin 36 takımlı Şampiyonlar Ligi sıralamasında 15. sırada kalmasına neden olan uzun süren performans düşüklüğünün bir parçası. Birçok maçtan sadece sekiz puan çıkarabilen kulüp, kalan maçlarında işleri tersine çeviremezse turnuvadan erken ayrılma ihtimaliyle karşı karşıya. City'nin hala üç maçı olsa da, grubundaki takımların yarısının bir maçı daha var ve Guardiola'nın takımının ilk sekize girerek eleme turlarında yer almayı garantilemesi için artık zamana karşı bir yarış var.
Pazar günü şampiyonluk rakipleri Liverpool'a karşı kritik bir Premier Lig karşılaşması oynanacakken kura çekiminin zamanlaması daha kötü olamazdı. City şimdiden lider Arne Slot'un takımı Feyenoord'un 11 puan gerisinde ve lig maçında Anfield'da alacakları bir mağlubiyet onları ligde oldukça zor bir durumla baş başa bırakabilir. Guardiola'nın bir zamanlar İngiliz futbolunda hakimiyetin timsali olarak görülen takımı artık son derece kırılgan görünüyor. Özellikle savunmadaki son performansları, sezonun önemli bir aşamasında güven vermiyor.
Guardiola’nın özrü yetersiz kaldı
Gündoğan'ın yorumları sonucun kolektif sorumluluğunu vurgularken, City'nin oyunundaki endişe verici bir rehavet duygusunun da altını çiziyor. Takımın özellikle Şampiyonlar Ligi'nde alt sıralarda yer alan takımlara karşı maçları çözememesi endişe verici. Ününü titiz taktiksel planlama ve disiplin üzerine inşa eden Guardiola, City'nin sezonu kurtarması için bu sorunları hızla çözmesi gerekecek. Guardiola'nın takımı, elindeki hücum gücüne rağmen önceki sezonlarda alametifarikası olan verimliliği sergileyemiyor gibi görünüyor.
Saha içi endişelere ek olarak, Guardiola'nın maçtan sonra yaptığı yorumlar da tartışmalara yol açtı. İspanyol teknik adam maçtan sonra burnundaki kesiği açıklarken “kendine zarar vermekten” bahsetmişti. Guardiola daha sonra yaptığı açıklamada, ruh sağlığı uzmanları ve halk arasında ciddi endişelere neden olan kendine zarar verme konusuna saygısızlık etmek istemediği konusunda ısrar etti. Guardiola'nın, sözlerinin bağlamından koparıldığını açıkladığı özrü, yorumun duyarsızlığına yönelik tepkileri bastırmada yetersiz kaldı. Zaten kötü performanslarla boğuştuğu bir sezonda City'nin ihtiyacı olan son şey, dikkatleri sahadaki mücadelelerinden uzaklaştıracak bir halkla ilişkiler sorunuydu.
Liverpool maçına doğru baskı artacak
City bu hafta sonu Liverpool ile karşılaşmaya hazırlanırken Guardiola ve oyuncuları üzerindeki baskı daha da artacak. Yakaladıkları pozisyonları galibiyete çevirememeleri, savunmadaki kırılganlıkla birleşince hataya çok az yer kalıyor. Şampiyonlar Ligi en önemli öncelik olmaya devam etse de City'nin asıl odaklanması gereken Premier Lig şampiyonluk yarışı. Liverpool'a kaybetmek sadece Avrupa'daki mücadelelerini derinleştirmekle kalmayacak ve bu aynı zamanda Premier Lig’te zafer arzularını da ciddi şekilde baltalayabilir.
Manchester City'nin Guardiola yönetiminde hakimiyetini sürdürmesinin beklendiği bir sezonda, form durumları şaşkınlık yarattı. Haaland ve Gündoğan gibi yıldızların varlığına rağmen maçları ikna edici bir şekilde kazanamamak, daha derin yapısal sorunlara işaret ediyor. Bu sorunlar ister zihinsel, ister taktiksel ya da her ikisinin bir kombinasyonu olsun, City'nin Avrupa'nın elit takımlarından biri olarak statüsünü koruması için Guardiola'nın bir an önce çözüm bulması gerekiyor. Şampiyonlar Ligi umutları pamuk ipliğine bağlıyken ve ufukta çok önemli bir Premier Lig karşılaşması varken, önümüzdeki haftalar Manchester City'nin eski parlak günlerine geri dönüp dönemeyeceğini ya da bu sezonun son zamanların en başarısız sezonlarından biri olup olmayacağını belirleyecek.
Kaynak: AA