05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 30.09.2025 10:28 | Son Güncelleme: 30.09.2025 10:52

Büyük kentlerde aşırı sıcaklar 1990’lardan bu yana %25 arttı

Uluslararası Çevre ve Kalkınma Enstitüsü, dünyanın en büyük başkentlerinde 1990’lardan bu yana aşırı sıcak günler %25 arttığını açıkladı. Uzmanlar, hükümetleri milyonlarca kentliyi ölümcül sıcaklara karşı acil önlem almaya çağırıyor
Büyük kentlerde aşırı sıcaklar 1990’lardan bu yana %25 arttı
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Uluslararası Çevre ve Kalkınma Enstitüsü (IIED) dünyanın en kalabalık başkentlerinde aşırı sıcak günlerin sayısının son otuz yılda yüzde 25 oranında yükseldiğini açıklad. Londra’dan Tokyo’ya, Washington’dan Madrid’e kadar geniş bir coğrafyada milyonlarca insan, giderek daha tehlikeli hale gelen yüksek sıcaklıklara karşı korunmasız.

Uluslararası Çevre ve Kalkınma Enstitüsü (IIED) tarafından yapılan değerlendirme, 35 derecenin üzerindeki günlerin sayısının dramatik şekilde arttığını ortaya koyuyor. 1994-2003 döneminde 43 büyük başkentte yılda ortalama 1.062 gün 35°C’nin üzerinde kaydedilirken, 2015-2024 yılları arasında bu rakam 1.335’e yükseldi.

Roma ve Pekin’de sıcak günlerin sayısı ikiye katlanırken, Manila’da üç katına çıktı. Madrid’de 35 dereceyi aşan gün sayısı yılda 25’ten 47’ye çıktı. Londra’da ise 30 dereceyi aşan günlerin sayısı iki katına yükseldi.

Fosil yakıtların etkisi

Guardian’ın haberine göre bilim insanları, fosil yakıtların yol açtığı küresel ısınmanın her sıcak hava dalgasını daha sık, daha uzun ve daha şiddetli hale getirdiğini anlatıyor. Son otuz yılda milyonlarca kişinin bu nedenle erken öldüğü tahmin ediliyor. Özellikle yaşlılar ve yoksul kesimler, hızlı büyüyen kentlerdeki “kentsel ısı adası” etkisiyle en ağır bedeli ödüyor.

IIED araştırmacısı Anna Walnycki, “Küresel sıcaklıklar hükümetlerin öngördüğünden daha hızlı artıyor. Uyum sağlanmazsa milyonlarca kent sakini giderek daha tehlikeli koşullarda yaşayacak” dedi. Walnycki’ye göre, düşük gelirli veya plansız bölgelerde yaşayanlar çok daha kırılgan durumda.

Paris Anlaşması’na rağmen yükselen emisyonlar

Paris Anlaşması hedefi olan sanayi devrimi öncesi seviyelere göre 1,5°C sınırının aşılmaması için emisyonların 2030’a kadar yüzde 45 azaltılması gerekiyor. Ancak emisyonlar düşmek yerine hâlâ artıyor. Bunun sonucu olarak 2024 yazında ABD’den Kanada’ya, Mısır’dan Çin ve Japonya’ya kadar rekor sıcaklıklar kaydedildi. Japonya’da temmuz ayında 41,2°C ile tüm zamanların en yüksek sıcaklığı ölçüldü; 10 binden fazla kişi hastaneye kaldırıldı. Avrupa’da haziran-ağustos döneminde en az 16 bin 500 ölüm aşırı sıcaklarla ilişkilendirildi.

Brezilya ve Güney Afrika örnekleri

Haberde, sadece başkentlerle sınırlı değil; siyasi önemi olan bazı kentleri de kapsıyor. Kasım ayında Brezilya’da yapılacak BM İklim Zirvesi (COP30) öncesinde, başkent Brasília’daki tablo dikkat çekici: 1994-2003 arasında yalnızca üç gün 35°C’nin üzerinde sıcaklık görülürken, 2015-2024 arasında bu sayı 40’a yükseldi. G20 dönem başkanlığını yürüten Güney Afrika’nın başkenti Pretoria’da ise 1990’larda yılda ortalama üç olan 35°C üzeri gün sayısı bugün 11’e çıktı.

Guardian’ın haberine göre, bu veriler kent yönetimlerinin ve hükümetlerin sıcakla mücadele için hızla harekete geçmesini zorunlu kılıyor. Walnycki, “Artık iklim değişikliği yeni gerçeklik. Hükümetler kafalarını kuma gömmeyi bırakmalı” diyor.

Kaynak: Gazete Oksijen