Nalan Miri Sözer
Kapitalizmin kasırga gibi estiği ülkelerde hep ‘yeni’, ‘en yeni’ ‘daha yeni’yi tüketmenin değerli olduğunu düşünülüyor. Bu sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok yerinde sürekli yaşanıyor. Oysa daha iyi bir gelecek kavramının içinde geçmişten yadigar restoranlar giderek değer kazanıyor. Sayıları fazla değil, giderek kayboluyorlar. Peki bizi bu restoranlara bağlayanlar ne? Elbette kültürel ve sofraya ait birikim bu mekanları öne çıkarıyor. Samimi atmosfer, müşteri değil misafir olarak görülmek ve elbette kolay kolay bulunamayacak bir lezzet.