Dünyanın en büyük canlıları olan mavi balinalar, yalnızca büyüklükleriyle değil, çıkardıkları etkileyici seslerle de dikkat çekiyor. İnsan şarkılarından oldukça farklı olan bu vokalizasyonlar; inlemeler, tıklamalar ve ıslık seslerinden oluşuyor. Bazen bir ineğin mölemesi gibi, bazen bir kuşun ötüşü gibi gelebilecek bu sesler, tam 10 kilometre öteden bile duyulabiliyor ve yarım saate kadar sürebiliyor.
Ancak bu sesler, sadece denizaltı senfonisinin bir parçası değil. Balinalar için iletişimin temel yapıtaşları. Özellikle çiftleşme döneminde dişi ve erkekler arasındaki iletişimde, ya da göç eden sürüler arasında koordinasyonda bu seslerin önemi büyük. Bilim insanları içinse, bu sesler balinaların davranışlarını anlamanın en etkili yollarından biri.
Ne var ki, son dönemde yapılan araştırmalar, mavi balinaların bazı dönemlerde sessizliğe büründüğünü ortaya koydu. Bilim insanlarına göre bu ürkütücü sessizlik, okyanus yaşamının köklü biçimde değiştiğine işaret ediyor.
Sessizliğin ilk sinyalleri: Yeni Zelanda ve Kaliforniya
İlk uyarı, Oregon Eyalet Üniversitesi’nden bilim insanlarının 2016-2018 yılları arasında Yeni Zelanda açıklarında yaptığı araştırmayla geldi. Güney Taranaki Bight bölgesine yerleştirilen su altı mikrofonları (hidrofonlar) sayesinde, mavi balinaların hem beslenme sırasında çıkardığı D-sesleri hem de çiftleşme dönemindeki şarkıları kayıt altına alındı.
Sonuçlar çarpıcıydı. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında – yani balinaların normalde beslendiği dönemlerde – bu seslerin sıklığı ve yoğunluğu ciddi biçimde düşmüştü. Bu da, bölgede besin kaynaklarının azaldığını ve dolayısıyla balinaların üreme davranışlarında da azalma yaşandığını gösterdi.
Araştırma ekibinin başındaki Dawn Barlow, "Besin bulamazlarsa, üremeye daha az enerji ayırıyorlar," diyerek durumu özetledi. Bu çalışmanın sonuçları 2023’te Ecology and Evolution dergisinde yayımlandı.
Benzer bir tablo, 2015-2020 yılları arasında Kuzey Pasifik’teki Kaliforniya Akıntı Ekosistemi’nde yapılan başka bir araştırmada da gözlemlendi. Monterey Bay Akvaryumu Araştırma Enstitüsü’nden bilim insanlarının yaptığı çalışmada, mavi balinaların yanı sıra kambur balinalar ve yüzgeçli balinaların sesleri incelendi. İlk iki yıl boyunca mavi balinaların şarkıları dramatik biçimde azalmıştı. Sonraki üç yıl boyunca sesler tekrar artışa geçti, ancak 2020 sonrasında tekrar bir düşüş yaşandı.
Peki Mavi Balinalar neden susuyor?
İki çalışmanın da işaret ettiği temel sebep, besin kıtlığı. Mavi balinaların temel besin kaynağı olan kril adlı minik karides benzeri canlılar, okyanuslarda yaşanan aşırı sıcak hava dalgaları nedeniyle büyük ölçüde yok oldu.
Bu sıcaklık artışlarının, insan kaynaklı iklim değişikliğinin bir sonucu olduğunu belirten araştırmacılar, özellikle 2016, 2023 ve 2024’ün, Dünya’da kaydedilen en sıcak yıllar olduğuna dikkat çekiyor.
Kriller yalnızca sıcaklıklara hassas değil; aynı zamanda sıcak havalarda sürü halinde bulunmaktan da vazgeçiyorlar. Dağınık hale geldiklerinde, mavi balinalar gibi devasa hayvanlar için onları bulmak daha da zorlaşıyor. Normalde bir kril sürüsü bulunduğunda diğer balinaları çağırmak için ses çıkaran mavi balinalar, "şarkı söylemeye değecek kadar besin olmadığında" sessiz kalıyor.
Sıcaklık artışı ayrıca okyanuslarda zehirli yosunların çoğalmasına yol açıyor. Bu yosunlar, deniz kuşları ve memeliler için ölümcül olabilir – bu da mavi balinaların zehirlenme riskini artırıyor.
Mavi Balinalar daha mı savunmasız?
Kaliforniya’daki araştırma, mavi balinaların kambur balinalara kıyasla daha kırılgan olduğunu ortaya koydu. Kambur balinalar, mavi balinalara göre daha esnek bir beslenme stratejisine sahip. Yani kril bulamadıklarında başka türlerle beslenebiliyorlar. Ayrıca sayıları da daha fazla. Bu nedenle, kril azalsa bile kambur balinaların şarkılarına devam ettiği gözlemlendi.
Araştırmayı yürüten John Ryan, “Mavi balinaların daha küçük nüfusu ve daha sınırlı beslenme seçenekleri, onları daha savunmasız hale getiriyor,” diyerek iklim değişikliğinin bu dev canlılar üzerindeki etkisini vurguladı.
Diğer hayvanlar da sessizleşiyor
İklim değişikliği yalnızca balinaların değil, birçok hayvan türünün sesini de etkiliyor. Örneğin, New York'ta yapılan bir çalışmada, 1900-1999 yılları arasında dört farklı kurbağa türünün çiftleşme seslerini iki hafta daha erken çıkardığı tespit edildi. Bunun nedeni, ilkbaharın daha erken gelmesiyle kurbağaların da davranışlarını değiştirmesi.
Bazı kuş türlerinin şarkıları ise, yaşam alanlarının yok olmasıyla birlikte bazı bölgelerde tamamen ortadan kalkma riskiyle karşı karşıya.