Sürdürülebilirlik; ekolojik sürdürülebilirlik, ekonomik sürdürülebilirlik ve sosyal sürdürülebilirlik olmak üzere üç temel ilke üzerine oturmaktadır. Ekolojik sürdürülebilirlik sağlanmadan ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğin sağlanması olanaksızdır. Ekolojik sürdürülebilirliğin temelinde ise karadaki tüm canlıların yaşamının bağlı olduğu, dünyayı adeta incecik bir zar gibi saran toprak varlığı yer almaktadır. Toprak, insanlar için gıdadır, soluduğu havadır, içtiği sudur. Kullandığı kalem kağıtta, üzerindeki giyside, evdeki mobilyada, sağlığı için ihtiyaç duyduğu ilaçtadır. Sağladığı ürünler yanında besin maddeleri ve su döngüsündeki rolü çok büyüktür. En büyük karbon deposu olarak toprak, yaşam verdiği bitkilerle karbon depolanmasını sağlayarak iklimi düzenlemesi, içinde yer alan canlılarla ekosistemde geri dönüşümü sağlaması ve kirliliği önlemesi ile insanların refahına katkı koymaktadır.
Topraklar artan nüfus ve kentleşme, arazi tahribatı, iklim değişikliği, kirlilik ve sürdürülebilir olmayan uygulamalar ile hızla bozuluyor
Toprakların, üretkenliği ile gezegen ve insanlar için bu saydığımız hizmetleri yerine getirebilmesi, toprak sağlığına bağlıdır. Toprağın sağlıklı olması ise toprağı kökleri ile sıkı sıkıya saran, toprak canlılarına hayat veren bitki örtüsünün; yani ormanların, doğal otlakların korunmasına, meralarda ve gıda üretimini sağladığımız tarım arazilerinde toprak dostu tarımsal uygulamalar yapılmasına bağlıdır. Oysa bugün topraklar, artan nüfus ve kentleşme, arazi tahribatı, iklim değişikliği, kirlilik ve sürdürülebilir olmayan tarımsal uygulamalar ile hızla yok olmakta ve bozuluma uğramaktadır.