05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 18.07.2025 04:30 | Son Güncelleme: 18.07.2025 04:31

İltica sistemi baştan kurulmalı

Zengin ülkeler sığınma talebi ile emek göçünü birbirinden ayırmalı. Savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteciler arasında hemen her kesimden insan vardı. Ama Avrupa’ya ulaşan Suriyeliler arasındaki üniversite mezunlarının oranı 15 kat daha yüksek
Fotoğraf: GettyImages
Fotoğraf: GettyImages
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

 Mültecilere ilişkin kurallar plansız bir şekilde ortaya çıktı. 1951’deki Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi sadece Avrupa için geçerliydi ve Stalin’in gazabından kaçanların geri gönderilmesini önlemeyi amaçlıyordu. Sözleşme zulümden “haklı korku” nedeniyle kaçmak zorunda kalmış herkese sığınma hakkı verileceğini ve tehlikeli bölgeyle yüzleşmek zorunda kalmamaları için “geri göndermeme” ilkesi uyarınca iade edilmeyeceklerini ilan ediyordu. 1967 yılında sözleşme kapsamı bütün dünyayı kapsayacak şekilde genişletildi.

Çoğu ülke de metni imzaladı. Ama pratikte uygulayanların sayısı çok az. Çin küçük bir ülke olan Lesotho’dan bile daha az mülteci barındırdığını söylüyor ve gelen Kuzey Korelileri gulaglarda yaşamak üzere iade ediyor. ABD Başkanı Donald Trump beyaz Güney Afrikalılar hariç hemen herkesin sığınma hakkını kaldırdı ve birçok ülkenin savunma harcamalarından daha yüksek bir rakamı kaçak göçmenleri sınır dışı etmek için kullanmayı planlıyor. Batı’nın tutumu da sertleşiyor. Avrupa’da sosyal demokratlar ile sağ popülistler giderek aynı noktada buluşuyor.