Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, teğmenlerin mezuniyet törenindeki kılıçlı yeminine ilişkin açıklamasına tepki gösteren CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e AK Parti'den yanıt geldi. "Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? 30 kişi olabilir, 50 kişi olabilir. Bunları temizleyeceğiz" diyen Erdoğan'a "Vazgeçin" diye seslenen Özel, "Ebedi başkomutanları Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkan Harbiye'den yeni mezun teğmenlerin siyasi hesaplara alet edilmesini kınıyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Habertürk canlı yayınında konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Sayın Özgür Özel 'Atatürk diyen çocuklara soruşturma açıyorsunuz' demiş. Bakın bu yanlış bir açıklama. Bu çocuklar Atatürk dediği için bu soruşturma açılmıyor. Buradaki disiplinsizlik unsurlarının tespit edilmesi için bu soruşturma açılıyor" dedi.
27 Nisan 2007'de Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine konulan, daha sonra 'e-muhtıra' olarak anılacak cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili bildiriyi hatırlatan Çelik, şunları söyledi: "Şimdi ben çok iyi hatırlıyorum, bununla onu mukayese etmiyorum da... 27 Nisan'da muhtıra teşebbüsüne girildiğinde de o zaman o bildiride "Atatürkçü düşünceye uygun cumhurbaşkanı" deniyordu. Bu askeri bürokrasinin işi değil ki. Burada tartıştığımız mesele o değil. Burada başka bir şey tartışıyoruz. Tutup da bu tartışmayı Atatürk ekseninde bir tartışmaya taşıdığınız zaman asıl mecrasından çıkarmış olursunuz. Mesele konuşulamaz hale gelir veya yanlış konuşulur."
"Bu hassasiyetin diri olması demokrasi için iyi"
AK Parti Sözcüsü, "Ankara'da ordu-siyaset ilişkisi konusunda bir endişe var mı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Ülkemizin geçmişine baktığınızda bu hassasiyet her zaman olacaktır. Bu hassasiyetin diri olması da demokrasi için iyidir. Burada peşin hüküm vererek bu olay böyle bir olaydır deme durumunda değilim. Soruşturmanın sonucuna göre bu tespitler yapılacaktır. Ama netice itibariyle bu hassasiyetin bir takım zeminleri var. Bu ülkede geçmişte Cumhurbaşkanlığı makamı resepsiyon vermiştir, bir genelkurmay başkanı çıkmış, 'başörtülü insanlar geliyor diye katılmıyorum' demiştir. Ya da Türkiye'de siyaset belli kararlar aldığında biz buna katılmıyoruz gibisinden... Dolayısıyla buradaki mevzu güvenlik mekanizmasının siyasi bir odak haline getirilmesidir."