Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Noterler Birliği'nde düzenlenen Yarının Dünyasında Bugünün Çocuk Hakları programının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Burada gerçekleştirdiği konuşmasında Cumartesi günü Almanya dönüşü uçakta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bahsettiği Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde 50+1 şartına değindi. Tunç, 50+1 için "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir istikrar sistemidir. Ancak sistemde revizyon ihtiyacı varsa oturup konuşulur, bundan kaçınılmaz" ifadelerini kullandı. Bakan Tunç'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Süresi ceza infaz kanunumuza göre doldu"
- Bu konular hep yargısal süreçlerle ilgili konular. Dolayısıyla yargısal süreçlerle ilgili konuları özellikle dosyaların evveliyatını bilmeden hüküm vermekte doğru değil. 2007 yılında gerçekleştirilen ve Türkiye'yi sarsan hunharca bir cinayet gerçekleştirildi. Milletçe bunun arka planında ne var sorusu herkeste bir soru işareti olarak kaldı. 2007'de cinayet sonrası azmettirenler ve tetikçiler ile ilgili yargılama süreçleri başladı ve tetikçinin yaşının küçük olması nedeniyle dosyası Çocuk Mahkemesi'nde devam etti. Diğer azmettirenler ilgili olarak da ağırlaştırılmış hapis cezaları verildi ve bunlar infazı devam ediyor, cezaevinde bu kişiler ve Çocuk Mahkemesi'nde yargılanan tetikçinin tabi Türk Ceza Kanunu'na göre çocuk olması hasebiyle ağırlaştırılmış müebbet cezası yerine 18 ile 24 yıl arasında takdir edilecek olan bir ceza söz konusudur. 21 yıla mahkeme o dönemde hükmetti ve cezaevinde de işlediği suçlarla beraber yatmış olduğu süre ceza infaz kanunumuza göre doldu. Bu süreyle ilgili olarak da birkaç kez uzatma söz konusu oldu ve sonrasında infaz hakimliğinin vermiş olduğu bir karar neticesinde şartlı tahliye gerçekleşmiş oldu.
"Kamuoyunun bilmediği bazı hususlar var"
- Son iddianamenin süreci ile ilgili olarak da aslında kamuoyunun bilmediği bazı hususlar var. 2007'de bu cinayet işlendikten sonra yargılama devam ederken konunun terör örgütü ya da 220 kapsamında örgüt hususları tartışıldı ve azmettirenler ile tetikçi 220'de bahsedilen terör örgütü olmayan örgüt kapsamında cezaları verilmişti. Sonrasında bu kararlar kesinleştikten sonra 2016'da darbe girişiminden sonra özellikle bu cinayetin FETÖ'nün amaçları doğrultusunda işlenip işlenmediği ile ilgili yeni bir soruşturma başladı ve bu soruşturma kapsamında kamu görevleri ile ilgili İstanbul 14. Ağır Ceza da mahkumiyet kararları verildi ve Yargıtay tarafından da bu kararlar onandı. Tabi 14. Ağır Ceza da hükümle beraber tahliye olan Ogün Samast ile ilgili olarak çocuk mahkemesine suç duyurusunda bulunuldu, diğer azmettirenlerle ilgili de suç duyurusunda bulunuldu hükümle beraber. Azmettirenlerin davası şu anda ağır ceza da devam ediyor diğer Çocuk Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulunulan tetikçi ile ilgili olarak da iddianame düzenlenmişti. Nisan ayında bu iddianame bir takım eksiklikler nedeniyle iade edilmişti ve sonrasında da bu eksiklikler giderilerek yeni iddianame tekrar çocuk mahkemesine sunuldu, durum bundan ibaret, bu kapsamda da yargılama devam edecek. Burada tamamen yargısal süreçlerle alakalı tüm bunların değerlendirmesini yapacak olan mahkemelerimizdir, yargı makamlarıdır. Hep beraber bunun neticesini bekleyeceğiz.
Akşener’in polis müdürlerinin oteli olduğu iddiası
- Bu çok ciddi bir iddia. Eğer böyle bir iddia varsa hemen bunun hiç gecikmeksizin yargı makamlarına bildirilmesi, Cumhuriyet Başsavcılıklarına bildirilmesi lazım. Bu anlamda eğer böyle bir iddia varsa üzerine üzerine gidilmesi gerekir. Bu gerçekten ciddi bir iddia, bu hiç bekletilmeden yani hemen üzerine gidilebilecek bir konu. Dolayısıyla böyle bir iddia noktasında somut bilgiler varsa Akşener'in yargı makamlarımızla, Cumhuriyet Başsavcılıklarımızla paylaşmasında çok büyük yarar olduğunu ifade etmek istiyorum.
- Cumhurbaşkanımızın da özellikle eleştiriler karşısında ifade ettiği 50+1 meselesi de oturulup konuşulur. Elbette ki bu düşünce önemli bir düşünce. Bu konuda takdir TBMM'nindir. Yeni Anayasa hedefi doğrultusunda bunların hepsi konuşulur, tartışılabilir ve mecliste tabii ki bunlar bir mutabakat çerçevesinde olabilecek hususlar. Mutabakat sağlandığında tabii ki önemli olan Türkiye'yi demokratik, sivil, kuşatıcı yeni bir anayasaya kavuşturmak. Bu yeni Anayasa yazılırken tüm partilerimiz, milletimize olan bu borcumuzu yerine getirirken anayasamızın değiştirilemez olan maddelerinden sonraki diğer maddeleri ile ilgili hepsi oturulup, tartışılıp, konuşulup kararlaştırılabilecek ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ve sonrasında da milletimizin takdiriyle gerçekleşebilecek hususlardır.