22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 11.07.2023 13:20 | Son Güncelleme: 11.07.2023 13:54

Bloomberg yazdı: İsveç NATO'ya katılıyor ama Türkiye AB'ye girebilir mi?

NATO Zirvesi öncesi Jens Stoltenberg, İsveç'in üyeliği konusunda Türkiye ile anlaşma sağlandığını açıkladı. Erdoğan görüşme öncesinde Türkiye'nin AB üyeliği için önünü açılmasını şart koştu. Bloomberg yazarı Bobby Ghosh, Erdoğan'ın böyle bir şart öne sürmesinin AB için ters etki yaratacağını yazdı
Bloomberg yazdı: İsveç NATO'ya katılıyor ama Türkiye AB'ye girebilir mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne kabul edilmesi karşılığında İsveç'in Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılımına yönelik vetosunu kaldırabileceği yönündeki önerisi açık bir şantaj gibiydi. Bobby Ghosh'a göre İsveç konusunda bir ilerleme sağlanmış gibi görünse de Erdoğan'ın AB önerisi ABD ve Avrupalı müttefikleri tarafından Türkiye'nin cumhurbaşkanının çok taraflı organizasyonlarda güvenilir bir müttefik olmadığının bir başka kanıtı olarak yorumlanabilir.

Pazartesi günü Litvanya'daki NATO zirvesine gitmeden önce İstanbul'da bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, "Önce gelin Türkiye'nin AB yolunu açın; sonra Finlandiya'ya açtığımız gibi İsveç'e de açacağız" dedi. Erdoğan, Türkiye'yi neredeyse 50 yıldır AB'nin kapısında bekleten ülkeleri eleştirdi.

Yavaşlatmak için bir bahane daha verdi

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Pazartesi akşamı sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada İsveç'in üyeliği konusunda Ankara ile uzlaşmaya varıldığını duyurdu ki bu Brüksel, Stockholm ve Washington'da şüphesiz memnuniyetle karşılanacak. Ancak bu durum AB cephesinde bir şeyleri değiştirmeyecek: Avrupa Komisyonu, NATO üyeliği ve AB üyeliğinin iki ayrı süreç olduğuna işaret ederek Erdoğan'ın talebini elinin tersiyle itti. Erdoğan, AB'ye Türkiye'nin üyelik başvurusunu yavaşlatmak için bir bahane daha vermiş oldu ki bu başvuru Ankara'nın başında olduğu yirmi yılın büyük bir kısmında askıda kalmıştı.

Erdoğan'ın özel bir grupta (NATO) nasıl davrandığını gören Avrupalıların onu başka bir gruba (Avrupa Birliği) kabul etmesi pek olası değil. Türk liderin, kendisini dışladıkları için Avrupalılara karşı uzun süredir devam eden bir kini var. Türkiye, Erdoğan'ın iktidara gelmesinden çok önce üyelik başvurusunda bulundu ve 1999 yılında bu başvuru uygun da görüldü. Ancak muhafazakar partisinin yükselişi, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin üyeliğine zaten temkinli yaklaşan üyeleri ürküttü.

Müzakereler uzatıldı

Türkiye'de cumhurbaşkanı kim olursa olsun, Erdoğan ve AK Parti tarafından teşvik edilen, AB üyeliğinin artık söz konusu olmadığı yönünde güçlü bir şüphe var. Doğrusunu söylemek gerekirse, Erdoğan ilk döneminde Avrupa'nın kaygılarını gidermek için iyi niyetli çabalar gösterdi, Türk ordusunun siyasi etkisini azaltırken bazı demokratik ve ekonomik reformlar gerçekleştirdi. Ancak AB, diğer hususların yanı sıra insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek müzakereleri uzatmaya devam etti.

İktidardaki ilk döneminin sonunda Erdoğan sürece olan sabrını yitirdi ve daha açık bir şekilde otoriterleşerek Avrupalı muhaliflerin argümanlarını güçlendirdi. İşler 2016'da başarısız bir darbe ile doruğa çıktı ve ardından yönetimi giderek daha baskıcı bir hal aldı. O sonbaharda Avrupa Parlamentosu üyelik müzakerelerinin durdurulması çağrısında bulundu. 2018 yılına gelindiğinde katılım süreci dondurulmuştu.

Bu arada, Erdoğan'ın Avrupalılara karşı duyduğu hayal kırıklığı giderek daha sert bir dille kendini gösterdi. Türkiye lideri, Avrupa'nın hasta ve çökmekte olduğunu ve yaptıklarının bedelini ödeyeceğini söyledi. İdam cezasının geri getirilmesi de dahil olmak üzere Türkiye'yi AB normlarıyla uyumlu hale getirmek için yaptığı bazı reformları geri almakla tehdit etti. Ayrıca milyonlarca mülteciyi Avrupa'ya gönderme tehdidi başta olmak üzere başka tehditler de savurdu.

Bu noktada Türkiye'nin AB'ye katılmasının önündeki en büyük engel Erdoğan'ın kendisi. Her ne kadar zaman zaman üyeliğin hala bir hedef olduğunu söylese de Erdoğan'ın politikaları ülkeyi son 50 yılda hiç olmadığı kadar kapıdan uzaklaştırdı.