19 Nisan 2024, Cuma
Haber Giriş: 14.12.2022 17:50 | Son Güncelleme: 14.12.2022 19:58

Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret davasında karar: 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na YSK üyelerine hakaret suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Karar önce istinaf mahkemesi sonra Yargıtay tarafından incelenecek, kesinleşirse İmamoğlu siyasi yasaklı olacak ve belediye başkanlığı görevine devam edemeyecek
Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret davasında karar: 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davanın dördüncü duruşması bugün İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde görüldü. İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ancak kararın kesinleşmesi için istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin de tamamlanması gerekiyor.  

İmamoğlu'na verilen hapis cezası onanırsa Yargıtay'a gidecek. TCK’nin 53’üncü maddesininde uygulandığı kararda ceza üç yıldan az olduğu İmamoğlu hapse girmeyecek. Yargıtay'ın da kararı onaması durumunda İmamoğlu'na siyasi yasak getirilecek. Böyle bir durumda İmamoğlu, belediye başkanlığı görevine devam edemeyecek. Kararın uygulanmasıyla birlikte İmamoğlu haklarından mahrum bırakılacak. Ancak yedi gün içinde İmamoğlu'nun avukatları karar itiraz edebilecek. 

TCK'nin 53. maddesine göre, hak yoksunluğu kural olarak, kasten işlenen bir suçtan ötürü hapis cezasına mahkûm olunması durumunda, mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmayı ifade etmektedir.

Duruşmada yaşananlar

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına, sanık Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat katıldı. Çok sayıda CHP ve İYİ Parti'li isim de duruşmada izleyici olarak bulundu. Sanık avukatlarının önceki duruşmada delillerin tam araştırılmadığını öne sürerek reddi hakim talebinde bulunduğunu hatırlatan mahkeme hakimi, reddi hakim talebinin üst mahkeme tarafından reddedildiğini tutanağa geçirdi.

Soylu'nun tanık olarak dinlenilmesi reddedildi

Söz verilen sanık avukatı Kemal Bolat, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediklerini belirterek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenilmesini istedi. Duruşmada tanık olarak dinlenilen Ekrem İmamoğlu'nun basın danışmanı Murat Ongun ve siyasi danışmanı Necati Özkan da İmamoğlu'nun hiçbir zaman YSK ve YSK üyelerine yönelik herhangi bir açıklamasının olmadığını öne sürdü. Hakim, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tanık olarak dinlenilmesi talebini reddetti.

Ek savunma süresi talebi kabul edilmedi

Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, daha önce verdiği mütalaayı yinelediğini belirtti. Mütalaada, İmamoğlu’nun kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Sanık avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti. Hakim ise savunmaların hazırlanması için yeterli sürenin önceki celselerde verildiğini ifade ederek bu talebi reddetti. Bunun üzerine sanık avukatları savunmalarını hazırlamak için duruşmaya ara verilmesini talep etti. Hakim, sanık avukatlarının savunmalarını hazırlaması için duruşmaya saat 16.00'ya kadar ara verdi. Aranın ardından İmamoğlu'nun avukatları 17.30'a kadar savunmalarını gerçekleştirdi. Ardından kararın açıklanması için yeniden 30 dakikalık bir ara verildi. 

Kararını açıklayan mahkeme hakimi, sanığın "hakaret" suçunu "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı (YSK üyeleri)" işlediğini belirterek, bu nedenle İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmesine karar verdi.

Mahkeme, verilen cezada indirim uygulamasına yer olmadığına hükmetti.

TCK'nın 53/1 maddesi

Sanığın, TCK'nın 53/1 maddesinde, "Belli hakları kullanmaktan (Anayasa Mahkemesi iptal kararı gözetilmek suretiyle) aynı maddenin 2'nci fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3'üncü fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verildi.

TCK'nın "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlığıyla düzenlenen 53/1 maddesinde şu ifadeler yer alıyor:

"Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak;

a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten

b) Seçme ve seçilme ehliyetinden,

c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır."

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, YSK Başkanlığı tarafından yapılan suç duyurusu dilekçesinde, 31 Mart 2019'da gerçekleştirilen İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs'ta iptal edildiği, yenilenen seçimde Belediye Başkanı olarak seçilen Ekrem İmamoğlu'nun 4 Kasım 2019'daki basın açıklamasında kurul üyelerine hakaret içeren beyanda bulunduğu belirtiliyor.

İddianamede, İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs 2019'da YSK tarafından iptal edildiği nazara alındığında, söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı kaydedilerek, "Her ne kadar şüphelinin suç tarihi itibarıyla İBB Başkanı olarak görevini yapmakta olduğu görülse de soruşturma konusu eylemin şüphelinin kişisel suçu olarak değerlendirilmesinde zaruret bulunmaktadır." ifadesi yer alıyor.

Bu kanaatin yüksek yargı içtihatlarıyla da desteklendiği aktarılan iddianamede, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre Ekrem İmamoğlu'nun üzerine atılı suçu işlediği ve kamu davası açılması için gereken yeterli şüphe seviyesine ulaşıldığı anlatılıyor.

İddianamede, bu kapsamda Ekrem İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Siyasi yasak nedir?

Siyasi, yasak bu cezayı alan bir kişinin, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten men edilmesi anlamına geliyor.

Siyasi yasağa ilişkin Türk Ceza Kanunu'nun 53.maddesi ise şöyle:

‘Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma’

Madde 53-(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.