“Ülkemizde insanları hep ifrat ya da tefrit kutuplarında değerlendiriyoruz. Sevdiklerimizi ilahlaştırıyor, sevmediklerimizi ise yerin dibine geçiriyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’de muhafazakar camianın başlıca özelliklerinden biri de belli konularda daima reaksiyoner davranmak. Solcular ve Kemalistler tarafından Sultan Abdülhamid Kızıl Sultan şeklinde nitelendirildiği için Necip Fazıl Kısakürek de buna reaksiyon göstererek Ulu Hakan sıfatını buldu. Biri tefrittir, diğeri de ifrat. Necip Fazıl merhumun ne denli iyi bir şair ise o denli kötü bir ideolog olduğunu söylemem gerekiyor. Özellikle Milli Görüş çevresinin tarih algısı Necip Fazıl ve onunla beraber bir merdiven altı tarihçisi olan Kadir Mısıroğlu’nca biçimlendirilmiş bir tarih algısıdır. Bahsettiğim iki kişinin oluşturduğu kurgusal Sultan Abdülhamid figürü ise sultanı adeta velayet seviyesine yükselten bir sapkınlığa varır. Özetle Sultan Abdülhamid de ne Ulu Hakan’dır ne de Kızıl Sultan. Sadece günahıyla sevabıyla Sultan Abdülhamid’dir.”
Haber Giriş: 29.07.2022 04:30 | Son
Güncelleme: 29.07.2022 13:31
Eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik: Ne Ulu Hakan ne Kızıl Sultan
II. Abdülhamid, Zülfü Livaneli’nin çoksatan kitabıyla bir kez daha gündemde. İlber Ortaylı, Ali Yaycıoğlu, Taner Timur, Sinan Meydan ve Hüseyin Çelik, II. Abdülhamid'i Oksijen için değerlendirdi