Michelin Türkiye’deki ikinci yılında bir yenilikle geldi. İstanbul’dan sonra Bodrum ve İzmir’i de rehbere dahil edilmesinin ardından yeni yıldızlar dağıtıldı. Ege’nin seçkiye dahil olacağı haberinin ardınan restoranların hazırlıkları aylar öncesinden başlamıştı. Oksijen Türkiye’de gastronomi konusunda uzmanlıklarıyla tanınan isimlere Ege’deki favori adaylarını sormuştu. Bodrum’da Maça Kızı, Urla’da Od Urla birçok kere tekrar edilmiş, favori olarak gösterilmişti.
Nitekim öyle de oldu iki restoran da birer yıldız aldılar. Bodrum’da da Od Urla’nın da şefi olan Osman Sezener’in restoranı Kitchen yıldız alırken, Urla’da yine favoriler arasında gösterilen Vino Locale ve Terurar Urla da birer yıldız aldılar.
“Yeşil yıldızın artışı umut verici”
Od Urla dahil olmak üzere İzmir’de üç restoran, Michelin’in 2020 yılından beri dağıttığı, sürdürülebilir ve çevre dostu en iyi mutfakları ödüllendiren yeşil yıldızına layık görüldü. İstanbul’da gerçekleşen ödül törenine ev sahipliği yaptıktan sonra Tokyo seyahati öncesinde basınla bir araya gelen Michelin Başkanı Gwendal Poullennec soruları yanıtladı.
Yeşil yıldız sayısının artmasının onların da dikkatini çektiğini ve bunun çok umut verici olduğu söyleyen Poullennec “İstanbul’da ve Ege’de toplam da beş yeşil yıldız verdik. Bu şeflerin bazıları yıllardır mutfaklarının sürdürülebilir olmasına özen gösteriyorlar, ama burada amaç sadece şefleri ödüllendirmek değil aynı zamanda iyi yemek yerken sürdürülebilir tercihler yapmak isteyen kişilere rehberlik yapmak” dedi.
“Etkiler ülkede ve dünyada hissediliyor”
Poullennec “175 ülkede bulunan Michelin rehberi için birçok ülkeye gittiniz, Türkiye’yi diğer ülkelerden ayıran bir nokta var mı” sorusuna “Michelin rehberine giren ülkeler arasında daha önce bir yıl içinde Türkiye kadar gelişen başka bir ülke görmedim, hiç birimiz böyle bir şey beklemiyorduk” diye yanıt verdi. İstanbul’da rehbere giren restoranlarda yüzde 45’lik bir artış olduğunu belirten Michelin, Türk gastronomi dünyasının kalitesininde bir yılda bile büyük bir fark gözlemlendiğini ve iki yıl arasındaki en büyük farklardan birinin de mutfak çeşitliliğinin artmış olması olduğunu ekledi.
Michelin rehberinin Türkiye’ye girişinin etkilerini hissettikleri belirten Poullennec “Restoranların çoğunun kendilerini aşmak için çok çalıştıklarını gördük” dedi. Bodrum ve İzmir’in çok iyi bir başlangıç yaptığını ve müfettişlerin genel olarak yerel ürünlerin kalitesinden çok etkilendiklerini belirtti. İki yeni destinasyonun eklenmesinin Türk gastronomisinin dünyadaki yerini de büyüteceğini söyleyen Poullennec “Rehberde Türkiye’ye ayrılan yer genişledikçe Türk mutfağının uluslarası arenadaki bilinirliği de paralel olarak büyüyor” diye ekledi.
Bib Gourmand listesi bazı soruları beraberinde getirdi
Bir gazetecinin Bib Gourmand kategorisinde yan yana gelen restoranların farklılığına dikkat çekmesi üzerine Poullennec bu kategorideki restoranların ortak noktasının mutfak ve pişirme tekniği farketmeden çok iyi kalitede yemeği ulaşabilir fiyatlara sunduklarını, fiyat-kalite dengesinin çok iyi sağlandığı restoranlar olarak düşünülebileceğini belirtti. Enflasyonla birlikte fiyatların çok arttığını belirten Poullennec “ulaşılabilir fiyatlara sahip olarak iyi restoranlar bulmak git gide zorlaşsa da müfettişlerimiz bu kategori için özenle çalışmaya devam ediyorlar” dedi.
Yıldıza layık görülen restoranlara gelince onların da bir değil birkaç müfettiş tarafından ziyaret edildiğini hatırlatan Poullennec, aynı müfettişin aynı restorana iki kere gitmediğini de ekledi. Bunun Michelin için önemli bir kriter olan ‘devamlılık’ açısından önemli olduğu belirten Michelin direktörü bir restorana kaç müfettişin kaç kere gideceğinin bir yıldan diğerine değişebileceğini söyledi: “Michelin bir algoritma değil ve ona değer katan insan dokunuşudur” Soru işaretleri yaratan bir başka konu da geçtiğimiz yıl İstanbul’da bulunan ve listeye giren tüm restoranların listede eksilmeden aynı şekilde yer alması oldu.