Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen Yaşam Hakkı Mitingi’nde konuştu. Özel, konuşmasına TUSAŞ saldırısında yaşamını yitirenleri anarak başladı.
Terörü lanetleyen Özgür Özel, "Terörün amacı bizi korkutmak, bizi sindirmekken, terörün amacı hayatımızı kendi hedeflerine göre değiştirmekken, terörün amacı bizlerde oluşturacağı korkuyla bizlere istikamet dayatmakken o korkuyu yenip, kırıp, buraya koşup gelenlere binlerce selam olsun. Teröre, şiddete karşı korkmayanlar, susmayanlar, teslim olmayanlar hoş geldiniz. Bu ülkenin geleceğine ipotek koymaya çalışan teröre, hayatımızın her alanını esir alan şiddete karşı hep birlikte meydan okumaya geldik. Ülkemiz 40 yıldır başta PKK ve farklı terör örgütlerinin hedefi olmaktadır. Milletimiz terör saldırılarında canlarını yitirmiş, şehitler vermiş, çok acılar çekmiştir. Güvenlik güçlerinin yanı sıra kamu personeli, sağlık emekçileri, işçiler, siviller, öğretmenler bu saldırıların hedefi olmuştur. Cumhuriyetimizin iki gün sonra 101’inci yılını kutlayacağımız bu günlerde Cumhuriyetimiz dimdik ayaktadır, teröre teslim olmayacaktır" diye konuştu.
O hastaneleri bedelsiz kamulaştıralım
Yenidoğan çetesine yönelik operasyonları hatırlatan Özel, "Ölümler bilinirken, bu çetenin faaliyetleri bilinirken o hastaneleri açık tuttular. Operasyon oldu, gözaltılar oldu, tutuklamalar oldu ama kamuoyu duyana kadar 6 ay daha o hastaneleri tıkır tıkır işlettiler. Ne zaman birisi savcıyı tehdit etti ve savcı kendi tehdidinden dolayı durumu bir kez daha ifade etti, kamuoyu duydu, infial oluştu o gün döndüler o hastanelerin ruhsatlarını iptal ettiler. Caydırıcı olsun diye herkesin gözünün önünde ibreti alem olsun diye, o hastanelerin iptal edilen ruhsatları başka isimle yeniden önümüze gelmesin diye, mahkeme kararı ile yürütmeyi durdurmalar olmasın diye, o hastaneleri bedelsiz kamulaştırmamız lazım. Haydi getirin meclise bunu yapalım" dedi.
Bahçeli’yi sözcü kılma, ne diyorsan sen söyle
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısının Cumhur İttifakı’nın "gizli açılımı" olduğunu söyleyen Özel, "Erdoğan çıkıp millete açıklama yapmak zorundadır. Erdoğan’a ’çık artık Bahçeli’yi sözcü kılma, ne diyorsan sen söyle’ diyoruz. CHP toplumsal barışın sağlanması, bir daha şehit haberi gelmemesi, anaların gözyaşı dökmemesi irade sahibidir. CHP, şehit ailelerinin yüzüne bakamayacağı hiçbir sürecin içerisinde olmayacaktır. Onun için Devlet beyin söyledikleriyle değil, toplumsal mutabakatla, milletin temsilcileri ile birlikte yol almak en doğrusudur. CHP olarak bu ülkedeki toplumsal barışın da kardeşliğin de ülkenin bölünmez bütünlüğünün de teminatı, bu ülkenin kurucu partisidir. Partimizin bu tutumundan rahatsız olanları, siyasi yankesicilik yapmaya çalışanları, düzmece anketlerle kitlenin moralini bozmaya ve topluma istikamet tayin etmeye çalışanları görüyoruz. Onlar bilsinler ki biz bu ülkenin bir tane sorununu çözmek için sorumluluk alırız. Biz Erdoğan’ın sorununu çözmek için anayasa yapmayız. Biz Bahçeli ve Erdoğan’ın iyi polis kötü polis oyununa alet olmayız. 31 Mart’ta olduğu gibi bugün de CHP Türkiye’nin birinci partisidir" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında iktidarı eleştiren Özel, şunları söyledi:
"Bu iktidar millete iyi gelmiyor. Bu iktidar 12 bin 500 liraya mahkum ettiği emeklilere ara zam yapmayıp ’17 bin liraya geçin’ dediği asgari ücretlilere, maliyetin altında fiyat verdiği çiftçilere iyi gelmiyor. ’Anayasa diyelim bunları konuşmasınlar’, ’İsrail saldıracak diyelim bu gündemden kopsunlar’, ’Öcalan meclise gelsin diyelim milletin derdi görülmesin’ istiyorlar. Ama biz onların gündemine asla teslim olmayacağız. Bugün toplumda bir kişi için umut hakkı konuşuluyor. Şunu sormak istiyorum. Bu millet için umut hakkı ne zaman konuşulacak? Açlık sınırının altında kalan emeklilere, asgari ücretlilere, mülakatta elenen gençlere, onlarca sabıkasına rağmen salıverilen suçluların öldürdüğü kadınlara, gençlere, dirençsiz kentlerde afetlerde hayatını kaybedenlere, ailelerine ne zaman umut hakkı tanıyacaksınız? Hatay’ın seçilmiş milletvekili Can Atalay’a ne zaman umut hakkı tanıyacaksınız?"