19 Mayıs 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 27.08.2021 04:30 | Son Güncelleme: 15.02.2022 23:38

Tek tezgahtan 140 şubeye: Levent Börek

Babasından öğrendiği geleneksel su böreğini baklavayla birleştirdi Levent Tamtürk. Adana’nın Yüreğir ilçesinde küçük bir tablada börek satarak başladığı iş, bugün 140 şubede ilerliyor. Peynir kendilerine özel mandıradan. Yeni ürünlerinin çikolatası Belçika’dan
Tek tezgahtan 140 şubeye: Levent Börek
Abdullah Akçay

Adana’nın Yüreğir ilçesinde arka sokaklarda küçük bir arabada börek satışıyla başladı Levent Tamtürk… 1989 yılında, daha 16 yaşındayken çocukken başladığı işi meslek edindi. Önce babasında öğrendiği su böreğini sundu müşterilerine. Çok fazla ilgi görmedi. Yılmadı, üşenmedi… Hep “Daha iyi nasıl yaparım” diye düşündü. Çocukluktan beri babasının yanında pastanede çalışıyordu. Müşterinin neleri seveceğini biliyordu. Sonunda baklava ile su böreğini sentezledi… Bir sabah müşterilerinin karşısına bugünkü “Adana böreği” ile çıktı. Şehirde küçük bir sarsıntı yaşandı. İşte o seyyar arabada başladı bugün 50 ilde 140’tan fazla şubeyle Türkiye’nin önemli yeme-içme markalarından biri haline gelen Levent Börek’in hikayesi…

Böreğin reçetesi

Bu işin başlangıcı nedir?   Adana’da doğdum, lise mezunuyum. Babamın pastanesi vardı. İmalatını kendi yapıyordu. Ben de okuldan çıkınca pastaneye giderdim. Okulun yanında küçük yaşlarda hem esnaf hem ustalık başlamış oldu, her şeyi ondan öğrendim.  Mesleğe böylece girdiniz ve… 

"Fabrikamızda makineler çalışmıyor. Anam-babam usulü yapıyoruz. Yani hâlâ el yapımı böreklerimiz. Ürünün ilk reçetesine sadık kalıyorum."

Bende “Nasıl daha güzel yapabilirim” hastalığı vardır. Değişik şekillerde börekler yapardım. Askerden dönünce de babamın yanında çalışmaya başladım.  Öğrettiği klasik su böreğiydi. Gençliğin heyecanıyla ondan bir motosiklet istedim. O ise seyyar tezgah aldı bana. “Motorunu da al, buradan kendi geçimini sağla” dedi. Aslında o zaman ne demek istediğini anlamamıştım. Ama hırslandım. Böreği babamın imalathanesinde yapıyordum. Ama hep yenilik peşindeydim. Sonunda baklavalı su böreği reçetesine ulaştım. Börek sevilmeye, ilgi görmeye başladı. Seyyar arabamda tek bir bölgede satardım. Her sabah 4’te iş başındaydım. İki sene boyunca aynı yerde börek sattım. Oradaki ilk dükkan da hâlâ açıktır.  Böreğiniz böylece tuttu. Ama bir kırılma noktası var mıydı? Kısa sürede seyyar tezgahın önünde uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Kalabalığın kargaşasına çare bulmak için sıra fişi çıkarmak durumunda kaldım. Gün geçtikçe insanlar birbirlerine böreği anlattı. Adana’ya il dışından gelen müşterilerin de sayısı artmaya başladı. Şehir dışı siparişlerini karşılayabilmek için kargoyla börek gönderiyorduk. Bu sırada Adana’ya gelen yabancı turist otobüslerinin de uğrak yeri olduk. Amerikalı turist kafilesinden tutun da Orta Doğululara kadar farklı ülkelerden binlerce turist burada börek yedi. Bunlar bizim için kırılma noktaları oldu. Ancak en önemlisi sosyal medyaydı. Türkiye’nin önde gelen sosyal medya fenomenleri bir gün Adana’daki ilk durağımıza geldi. Burada börek yediler ve çekimler yaptılar. Ertesi gün bir baktık ki inanılmaz bir talep var.. Yine de en önemli konu kaliteli malzeme ve dürüstlük. Ürününüz artık Adana böreği diye anılıyor. Adınız da markaya dönüştü… Klasik su böreği satarken bugünkü gibi bir satış rakamına ulaşmam imkânsızdı. Bazen börek kalıyordu hatta. “Bu işi bir şekilde çözmem lazım” diyordum. Tek kalemde kalmayı seçtim. Börek, baklava gibi çıtır, su böreği gibi yumuşak olsun istedim. Adana’da ilk defa kaşar peynirle su böreği üretimi yapan da benim. Bu peynir bir mandırada bize özel olarak üretiliyor. Künefedeki gibi peynirin kopmadan uzaması, baklavadaki gibi hamurunun çıtır halde olması için uğraştım. Su böreği üretiminde en iyisi olmaya çalıştım. Aradan biraz zaman geçti, günde iki tepsi satarken bu sayı üçe, dörde çıkınca “Ne oluyor?” dedim. Sonra baktım ki herkes bizden Levent Börek diye bahsediyor. Müşteriler telefonla konuşurken, “Levent Börek’teyim” diyor. Marka kendini ortaya çıkardı. Günde 3 saat uyku ile ayakta duruyordum. Gece gündüz börek satmaya başladım. Talep artınca da İstanbul’a şube açma fikri oluştu. 

Lezzet değişmesin diye

Aynı lezzeti farklı şubelerde nasıl yakalıyorsunuz? Adana’da beni üne kavuşturan seyyar tezgahta satışlarıma devam ediyorum. İstanbul’dan sonra İzmir, Denizli, Mersin ve Antalya gibi illerde şubeler açtık. Bugün 50 ilde 140’tan fazla Levent Börek markası bulunuyor. Tabii tüm bu restoranlarda aynı lezzeti yakalamamız gerekiyordu. Bir yandan da gıda ürünü fabrikasyon olmaya başladı mı markanın değeri düşüyor. Sadece Adana’da fabrika kurduk. Ama burada makineler çalışmıyor. Anam-babam usulü yapıyoruz. Yani hâlâ el yapımı bizim böreklerimiz. Ürünün ilk reçetesine sadık kalıyorum. Daha az insanla daha standart ürün yapabilirsiniz ama biz bunu kabul etmiyoruz. Çünkü börekte kullandığımız su ve hava Adana’ya ait olmalı. Bugün Almanya’ya bile buradan börek göndereceğiz.  Kaç çeşit börek satıyorsunuz?  Bugün 12 farklı çeşit böreğimiz var. Bu böreklerlerde kullanılan tüm malzemeyi özel seçiyoruz. Mesela çikolatalı börek yapıyoruz. Burada kullandığımız çikolataları Belçika’dan getiriyoruz. Ispanaklı, kavurmalı, sosisli, patatesli, sucuklu… En çok tercih edilenler bu ürünler.  İşin bugünlere geleceğini, büyüyeceğini ve bir fabrika sahibi olacağınızı hayal etmiş miydiniz?  Böyle bir yapıyı seyyar arabamda börek satarken hayal etmem mümkün değildi. Kaliteli ve lezzetli börek yapayım derdindeydim. Bu noktaya gelme hayalim de yoktu. Bir gün televizyonda izlerken bir börek fabrikasını tanıtıyorlardı. Habere konu olan kişi, “Günde 5 bin tepsi börek üretiyoruz” demişti. Ben de “Helal olsun ama nasıl yapmış” dedim.  Fakat bugünlere şans eseri gelmedim. Bunun arkasında gerçekten çalışmak var. Tüketicilerin sesine kulak verdim. Doğru planlamalar yaptım. Markamızı daha ileriye nasıl taşırız diye düşündük sürekli.

1000’den fazla çalışan

Bir de ortaklığınız var… Her ortaklık teklifini kabul etmedik. Üretimi bize bırakacak bir markayla iş birliği yaptık. Bu alanda çok şanslı olduğumuza inanıyorum. Ortağımız da kendi sektöründe en iyilerinden. Dedim ki “Siz mağazacılığı biliyorsunuz, ben üretimi. Herkes kendi bildiği alanda durursa ortaklık yapmaya hazırım.” Kabul ettiler. Bugün tüm üretim aşamalarından ben sorumluyum. Günde 10 ton börek üretiyoruz, binden fazla çalışanımız mevcut.  Bugün Türkiye’de birçok genç bir restoran ya da kafe açma hayali kuruyor. Onlara ne tavsiye etmek istersiniz? “Bir fikrim var, işi kurdum, gelsin paralar…” diye başlıyorlarsa hiç girmesinler. Çünkü para kazanmak için yapılacak iş değil. Bir ay, iki ay dayanırsınız ama üçüncü aydan sonra sosyalleşmek istersiniz. Bize de birçok franchise teklifleri geliyor ama kabul etmiyoruz. Her gün gece saat 4’te kalkmak, ürünle dağıtımla ilgilenmek, müşteriyi memnun etmek çok zordur. Ufacık bir işten dahi kaçmasınlar. Azim ve sabırlı olsunlar. Yeter ki kendinize güvenin ve çok çalışın. •

Levent Tamtürk, “Adana’nın şalgamı meşhur, kebabı meşhur, bici bicisi meşhur, biz de böreğimizi katmış olduk. Adana kültüründe böyle bir ürün yoktu” diyor
Levent Tamtürk, “Adana’nın şalgamı meşhur, kebabı meşhur, bici bicisi meşhur, biz de böreğimizi katmış olduk. Adana kültüründe böyle bir ürün yoktu” diyor

Her şey burada başladı

“Burası benim ilk satış yaptığım yer. Buradaki dostluklar, buradaki müşteri kitlesi benim için çok ama çok anlamlı ve özel. Ben hâlâ buraya gelir giderim. İşler büyümeye başlayınca kendi kendime söz verdim. O dükkanı hiç kapatmayacağım dedim. Seyyar arabada da satmaya devam edeceğim. İşte bu yüzden ilk durağımızda da satış yapıyoruz. Burası bizim için hem tarihi bir nokta hem de her zaman geldiğimiz yeri unutmamamız için önemli. Buradaki dostluklar da hiçbir zaman unutulmaz.” Levent Börek belgeselini Story Box’ın Youtube hesabından izleyebilirsiniz.