Kahramanmaraş'taki kurtarma ekipleri, deprem ve artçı sarsıntılarla harap olan ve birçok binanın tamamen moloza dönüştüğü bir şehrin merkezinde moloz yığınlarını kazarken ceset kokuları aldıklarını söylediler. Gönüllülerden biri olan Zafer Yıldız, bükülmüş metal ve mobilya yığınını işaret ederek, "Umarız orada iki kişi yaşıyordur. Enkaz altında bulduğumuz insanların çoğu ölmüştü” dedi.
“Artık çok geç”
Mehmet Böskert, erkek kardeşi ve baldızını canlı bulma umuduyla eldivenli elleriyle toprağı kazarken, çok katlı bir binanın kalıntılarından dikkatlice bir dua kitabı çıkardı. Böskert, “Evim çöktüğünde enkazdan kendimi çıkarmayı başardıktan sonra onları bulmak için buraya geldim. Sadece umut edebilirim ama çok geç görünüyor. Acil durum ekipleri çok geç geldi ve bu kazıcıları ancak bugün getirdiler. Umarım bir şeyler yapabilirler” diye konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu anda şehrin stadyumunda çadırlarda yaşayan insanlarla tanışmak için Çarşamba günü Kahramanmaraş'ı ziyaret etti. Erdoğan, “Vatandaşlarımızı asla sokakta bırakmayacağız” diyerek maddi yardım ve onarım için tazminat sözü verdi. Bu arada, Erdoğan hükümetinin darbe girişimini püskürttüğü günün adını taşıyan yerel parkta battaniyelere sarınmış insanlar sığınacak yer aradı.
"İnsanları teşhis etmek çok zor"
Erdoğan, depremden etkilenen 10 ilde bir yıl içinde yeni konutlar yapılacağını duyurdu ve yeni yapıların gelecekteki sarsıntılara karşı nasıl güçlendirilebileceği de dahil olmak üzere birkaç ayrıntı verdi. O konuşurken, Kahramanmaraş'taki acil durum ekipleri arama kurtarma çalışmalarına devam ediyordu ve genellikle sadece vücut parçaları buldular. Adını yalnızca Daria olarak veren bir gönüllü, "İnsanları teşhis etmeye çalıştık, ancak birçok ceset o kadar parçalanmıştı ki onları teşhis etmekte zorlandık. Bir yerde sadece bir kol bulduk, kimliğini belirlemek için bazı ailelere göstermek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın afet bölgesi gezisinin bir başka durağı olan ücra Pazarcık ilçesinde Hasan Çıtak, anne babası ve erkek kardeşinin yıkılan apartmanlarının altında canlı bulunmalarını umuyordu. Ağlamaklı ve çaresizdi. Çıtak, “Depremden beri buradayım ve acil durum çalışanlarının yardım etmesini bekliyorum. Umudumuz var, bekliyoruz" dedi.
"Umut kaldığına inanmıyorum"
Ölümcül depremin merkez üssü olan ve Türkiye'nin muhalefet partilerine çevredeki diğer bölgelere göre daha yüksek düzeyde destek verilen Pazarcık'ta yaşayanlar, AFAD yardım kuruluşundan kurtarma ekiplerinin gelmesinin bu kadar uzun sürdüğü için üzüldüklerini söylediler. Gönüllülerin ve itfaiyecilerin ilk müdahale ile mücadele etmesinden sonra çoğunun çarşamba sabahı geldiğini söylediler. Kurtarma görevlisi Ufuk Akgün, “Bu sabah erken geldim. İnsanları enkazdan çıkardım. Ancak artık insanları canlı bulma umudu kaldığına inanmıyorum” diyerek bazılarının vücutlarının soğuktan donduğunu söyledi.
"Onu kurtarabilirlerdi"
Tanıklar, pazartesi akşamına yıkık binaların altında mahsur kalan insanlardan yardım sesleri ve çığlıklar duyduklarını söylediler. Ardından Salı sabahı Pazarcık harabelerinin üzerine sessizlik çökmüştü. Adını sadece Ali olarak belirten bir adam, "AFAD ilk müdahale ekipleri depremden 24 saat sonra geldi. Buraya gelmeden önce insanları molozların altından çıkarmaya çalışan sadece işçiler ve itfaiyecilerdi. Ama profesyonellere ihtiyaç vardı” dedi. İlk deprem yaşandığında arkadaşının evinden sesler geldiğini söyleyen Ali, “Bir gün sonra artık ses gelmiyordu. Acil servisler buraya daha erken gelseydi, onu kurtarabilirlerdi” diye ekledi.
