Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baş rakibi, Mayıs ayında yapılacak çekişmeli seçimler öncesinde mültecileri sınır dışı etme vaadiyle bir kampanya yürütüyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 74 yaşındaki lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu hafta depremin vurduğu Hatay ilindeki Suriye sınırını ziyaret ederek, seçilmesi halinde iki yıl içinde mültecileri evlerine göndereceği sözünü verdi.
"Hassas bir şekilde yapmalıyız"
Kılıçdaroğlu, "Benim cumhurbaşkanlığımın iki önemli hedefi var: Birincisi Suriyelileri vatanlarına geri göndermek. İkincisi ise İran üzerinden yasadışı yollarla gelenleri İran'a göndermek" diye konuştu. "Sokaklarımızı ve mahallelerimizi sahiplerine geri vermek zorundayız" diyen Kılıçdaroğlu, "Ancak bunu, ulusumuzu ırkçılıkla damgalamamak için hassas bir şekilde yapmalıyız. Bunun üzerinde çalışıyoruz" diye ekledi.
Destekçileri arasında Gandi Kemal olarak tanınan Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimleri öncesinde kampanyasını hızlandırırken, uzun süredir Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi'ni destekleyen milliyetçi tabanın oylarına talip olmaya başladı. Göç meselesine ilişkin kızgınlık yıllardır artıyor. Kamuoyu yoklamaları düzenli olarak göçü ülkenin karşı karşıya olduğu en acil sorunlardan biri olarak tanımlıyor.
Erdoğan, öfkeyi bastırmakta zorlanıyor
Ancak milyonlarca Suriyeli mültecinin Türkiye'ye gelmesine izin veren Erdoğan öfkeyi bastırmakta zorlanıyor. Hükümeti göçmenleri savunmak ve görünürlüklerini sınırlamak için yeni düzenlemeler yapmak arasında gidip geldi. Geçen yıl, Erdoğan bir milyon Suriyeliyi evlerine gönderme sözü verdi; bu politika yasadışı olarak görüldü ve kendisini eleştirenlerin daha fazla adım atılması yönündeki çağrılarını susturmaya yetmedi. Türkiye lideri, Ocak ayında yaptığı açıklamada şu ana kadar yaklaşık 550 bin mültecinin güvenli görülen bölgelere geri gönderildiğini söyledi.
Şimdi seçimlere iki ay kala, anketler Kılıçdaroğlu'nun yüzde 56'ya yüzde 44 ile Erdoğan'ın önünde olduğunu gösteriyor. Geçen ay meydana gelen yıkıcı depremin ardından milyarlarca dolarlık yeniden inşa faturasıyla daha da ağırlaşan enflasyon, artan borçlar ve çöken para biriminin yarattığı ekonomik krizle karşı karşıya olan lider, 20 yıldır yönettiği ülkenin başında kalabilmek için zorlu bir mücadeleye giriyor.
Ancak parçalanmış bir muhalefet, bastırılmış medya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sıkı kontrolü altındaki yargı ve devlet organları ile seçimin sonucunu belirlemek çok zor. Ekonomist ve eski bir bürokrat olan Kılıçdaroğlu, yolsuzluğa karşı mücadele etmiş, sakin ve güvenilir bir kişilik ortaya koymuş ve destekçileri tarafından Mahatma Gandhi'ye benzetilmiştir. Ancak bazıları onun, 69 yaşında Türk siyasetine onlarca yıldır hakim olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı koyabilecek karizmaya sahip olup olmadığını sorguluyor.
Popüler bir politika olacağını umuyor
Bu doğrultuda Kılıçdaroğlu demokrasinin, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi çağrısında bulunarak, seçmenlerin mümkün olan her kesimini hedefliyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimindeki gücün merkezileşmesine karşı kampanya yürütüyor. Ancak Türkiye'nin 85 milyonluk nüfusunun büyük bir kısmı ekonomik sıkıntı içindeyken Kılıçdaroğlu, 3,6 milyon kayıtlı Suriyeli mültecinin ve diğer ülkelerden gelen 320 bin mültecinin evlerine dönmesi çağrısının da popüler bir politika olabileceğini umuyor. Kılıçdaroğlu, "Bizim için mesele çok basit: Sınır güvenliği ulusal güvenliktir. Sınır güvenliği egemen bir ulusun en temel ve gerekli sorumluluğudur. Sınırlarını koruyamayanlar egemen olamazlar. Kısacası Suriyeli misafirlerimizle iki yıl içinde vedalaşacağız. Cumhurbaşkanlığımın ilk haftasında sınırı her türlü yasadışı geçişe kapatacağım" ifadelerini kullandı.
