05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 01.12.2025 13:54 | Son Güncelleme: 01.12.2025 15:24

Ukraynalı 510 yetim çocuk Türkiye'ye getirilmişti: Onlarca çocuk eziyet gördü, iki çocuk hamile kaldı

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında 510 yetim çocuk Antalya'ya getirildi. Ukraynalı yetkililerin raporuna göre, çocuklar psikolojik ve cinsel istismara maruz kald
Ukraynalı 510 yetim çocuk Türkiye'ye getirilmişti: Onlarca çocuk eziyet gördü, iki çocuk hamile kaldı
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya işgale başladığında, doğu Ukrayna’daki cephe hattı bölgesi Dnipropetrovsk Oblastı’nda yaklaşık 3 bin 500 çocuk yaşıyordu. Ukraynalı iş insanı Ruslan Shostak, 510 yetim çocuğun tahliyesiyle görevlendirilince çocukların duraklarından biri Antalya oldu. Kız çocukları 15 yaşındaki N. ve 16 yaşındaki I. ile onlarca Ukraynalı yetim, Türkiye’ye getirildi. 

Burcu Karakaş, Anna Babinets ve Yanına Kornienko tarafından hazırlanıp Agos'ta yayınlanan habere göre, savaş ve çatışma ortamında kalan başta yetimler olmak üzere çocuklara koruma, güvenli barınma ve insani yardım sağlama amacı güden Shostak Vakfı’nın kurucusu Ruslan Shostak’ın dört sene önce kayıtlara 140 milyon dolar olarak geçen servetiyle yürüttüğü “Savaşsız Çocukluk Projesi” kapsamında, Şubat 2022’den sonra, Ukrayna’daki kurumlarda kalan 510 çocuk geçici olarak Türkiye’deki otel ve yerel çocuk koruma kurumlarına yerleştirildi. 

2024 yılının Mart ayında aralarında Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Komiseri, Dnipropetrovsk Bölgesel Askeri İdaresi, Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumu ve Türkiye UNICEF temsilcilerinin de yer aldığı heyet, çocukların Antalya Beldibi’nde kaldığı oteli teftiş etti.

Ziyaret sırasında otelde 253 çocuk ve 85 görevli refakatçi vardı. İhmal ve istismar zinciri, işte bu ziyaret sırasında ortaya çıktı. 

İhmallere ilişkin yapılan haberlere yönelik Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'de bir açıklama yaptı. Açıklamada, çocukların diğer Ukraynalı çocuklar gibi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı çocuk kuruluşlarına yerleştirilmesine yönelik teklifin, Ukrayna makamlarıyla paylaşıldığı ancak bu teklifin kabul görmediği belirtildi. 

Agos'ta yayınlanan haber göre, raporun detayları şöyle: 

Otel çalışanları iki kız çocuğunu hamile bıraktı 

Uluslararası araştırmacı gazetecilik ağı Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP), ziyaret sonrası hazırlanan rapora ulaştı. Ukraynalı 11 yetkilinin imzasının bulunduğu rapor, yetim çocukların ihmal edildiğini, psikolojik ve cinsel istismara maruz kaldıklarını ve iki kız çocuğunun otel çalışanları tarafından hamile bırakıldığını belgeledi.

Rapora göre, otelde aşçı olarak çalışan 23 yaşındaki M.’nin 15 yaşındaki N.’yi odasında ziyaret ettiği ve onu yürüyüşlere çıkardığı tespit edildi. Yine otelin aşçılarından 21 yaşındaki S. de 16 yaşındaki I. ile yakınlık kurmuştu. Tanıkların ve çocukların anlatımlarına göre, Ukraynalı refakatçiler bu durumu bilmelerine rağmen engel olmak bir yana, buluşmaların gerçekleşmesine yardım etmişlerdi. 

"Çocukların yanına gitmek yasaktı" 

Ukrayna merkezli araştırmacı gazetecilik merkezi slidstvo.info ekibine konuşan Türk aşçı S. yaşananları, “Çocukların yanına gitmek yasaktı. I.’ya ‘Odanıza gelmek istiyorum. Yasakları çiğnerim, sıkıntı yok’ diyordum. Kimse beni görmeden odasına giderdim. Bir tane hoca vardı. Allah ondan razı olsun, o yardım etti bize. Halimizden anladığı için bir şey demiyordu” diye anlattı.

İki kız çocuğu, iki ayrı otel çalışanı tarafından hamile bırakıldı. Kızlar, hamile oldukları anlaşılınca olayı örtbas etmek için Ukrayna’ya gönderildiler. İkisi de Ukrayna’daki sosyal hizmetlerin desteği olmaksızın doğum yaptı. Çocuk yaşta hamile kalıp doğurmak zorunda kalan N. ve I., hayata Ukrayna’da devam etmeye çalışıyorlar. N. gibi ne vakıftan ne de sosyal  herhangi bir destek almayan I., oğlunu dünyaya getirdikten üç ay sonra intihara kalkıştı. “O zamanlar hiçbir çıkış yolu göremiyordum. Yaşamak istemiyordum” diyor.

Ukrayna ve Türkiye’deki soruşturmalar kapatıldı

Çocukların ifadesine göre, Ukraynalı eğitmenler, Ukrayna’da başlatılan soruşturma kapsamında “yatılı okul personeliyle ilgili kötü şeyler söylememelerini ve Türk erkeklerle olan tüm ilişkilerinin rızaya dayalı olduğunu” belirten belgeleri imzalamalarını istedi.

Ukrayna makamlarının Mayıs 2024’te Türkiye'den bildirilen çocuk hakları ihlallerine ilişkin başlattığı soruşturma, delil yetersizliğinden Haziran 2025’te kapatıldı. Sürece ilişkin yargı sürecinde kimse cezalandırılmadı. Türkiye’de açılan soruşturmaya da takipsizlik verildi.

Edinilen bilgiye göre, Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, hamile kalan iki kız çocuğunun durumu hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak başlatılan soruşturmaya takipsizlik verildi. Süreci başından itibaren takip eden kurum avukatları takipsizlik kararına itiraz ettiler fakat itirazları reddedildi.

Agos'un bildirdiğine göre Aile Bakanlığı, gazetecilerin sürece ilişkin sorularına yanıt vermedi. 

Rapora göre, yetim çocukları Türkiye’ye getiren Ruslan Shostak Vakfı’nın temsilcileri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile UNICEF’in Türkiye’deki destek programlarının uygulanmasını zorlaştırdı. Aile Bakanlığı çalışanları, vakfın çocuklar ve onlara bakım verenlerle iletişimlerini kısıtladığını Ukrayna Büyükelçiliği’ne bildirdiler ve Ukrayna Sosyal Politikalar Bakanlığı’na iletilmek üzere kurumlarda çocuk haklarının ihlal edilebileceğine dair bilgi verdiler. 

Ukrayna’daki yetimhanelerde bulunan çocuklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin eşi Olena Zelenska’nın yaptıkları görüşme sonrası 2022 yılında gruplar halinde uçaklarla Türkiye’ye getirilmişti. 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın internet sitesine göre, bakanlığın desteğiyle Ukrayna’daki yetimhanelerde kalan savaş mağduru çocuk ve refakatçiler Türkiye’ye getirildi. Bakanlığın internet sitesindeki açıklamasında, savaş mağduru Ukraynalıların Türkiye’de konaklaması ve sosyal hizmetlere erişiminin Aile Bakanlığı’nın sorumluluğunda olduğu ifade ediliyor. 

Helikopterle kayıp çocuk arandı

Otelde yaşanan ihmaller zinciri, çocukların istismarıyla sınırlı değildi. Çocuklar otelde kaldıkları süre boyunca Ukraynalı eğitimcilerin zalimane muamelesinden şikayet ettiler. Kız çocukları odaları temizlemeye, büyük çocuklar ise küçüklere ve engelli çocuklara bakmaya zorlandı.

Antalya’daki otelde kaldıkları süre içinde yetim çocuklardan biri kayboldu. Kayıp çocuk, helikopterle başlatılan arama kurtarma çalışmaları sonucu sahilde bulundu.

Raporda, otelde acil durum ve tıbbi bakım hizmetlerinin olmadığı da yer aldı. Refakatçiler, Ukrayna’daki doktorlarla telefonla görüşerek hasta çocuklara tıbbi işlemler uyguladı. Heyetin ziyareti sırasında 2016 doğumlu bir çocuk psikolojik olarak dengesiz bir davranışlar sergilemişti: Yere oturup bağırdı, defter parçaladı, kalem çiğnedi. Ancak rahatsızlığını teşhis etmek için hiçbir önlem alınmamıştı. Shostak Vakfı, toplu taşıma masraflarını karşılamadığı ve refakatçi yetişkinler seyahat masraflarını kendi ceplerinden ödemek zorunda oldukları için çocuklar için sadece kritik durumlarda tıbbi yardım talep edildi.

Güvenlik zafiyeti: “Taleplerin sayısı arttı”

Türkiye’deki yetkililer ile Antalya’daki Ukrayna Konsolosluğu arasında otele girişler için onay alınması gerektiğine dair bir anlaşma yapılmıştı. Ukrayna Konsolosluğu’na göre, Shostak Vakfı temsilcilerinden üçüncü şahısların otele kabul edilmesi için yapılan taleplerde önemli bir artış yaşandı. Vakıf, bu durumu, “vakfın hesaplarına destek sağlamak amacıyla bağış toplama kampanyaları yürütmek için Ukrayna’dan gelen çocukları gösterme gerekliliği” ile açıklıyor. 

Çocuklar ve öğretmenler yemeklerin kalitesinden de şikayetçiydiler. 30’u psikonörolojik bozuklukları bulunan 120 çocuğun özel diyet ihtiyacı olmasına rağmen uygun beslenme sağlanmadı. İçme suyu kokuyordu ve çocukların her zaman serbestçe içme suyuna erişimi yoktu. Temiz çarşafların yetersiz olduğu otelde çocuklar kirli battaniyelerin altında uyumak zorunda kaldı. Otelde ayrıca yeterli sayıda yangın söndürücü bulunmadığı da tespit edildi.

Özel etkinliklere katılmayan çocuklar cezalandırıldı

Ukraynalı vakıf ayrıca, proje için para toplamak amacıyla çocukları bağış kampanyalarına dahil ederek onları yetişkinlerin önünde şiir okumaya, şarkı söylemeye ve dans etmeye zorladı. Raporda, “Vakıf, çocukları fotoğraf ve video çekimlerine dahil eden özel etkinlikler düzenledi. Bu tür kampanyalara katılan çocuklara ek yiyecek, giyecek gibi ayrıcalıklar tanındı. Katılmayı reddeden çocuklar ise cezalandırıldı ve eğlenceye erişimleri kısıtlandı” deniyor.

Vakıf başkanı ise herhangi bir zorlama olmadığını ve çocukların çekimlerinin Türkiye’deki Ukrayna Büyükelçiliği’nin onayıyla yapıldığını iddia ediyor.

Heyetin ziyaretinin ardından proje sona erdirildi 

Heyetin ziyaretinden sonra “Savaşsız Çocukluk Projesi” Aralık 2024’te sona erdirildi ve Ukraynalı çocuklar ülkelerine gönderildiler. Ruslan Shostak, yüksek devlet ödülü aldı. Dnipropetrovsk Oblastı’nda ebeveyn bakımından yoksun çocuklardan sorumlu yetkililer, yorum yapmaktan kaçındı. Türkiye'nin Ukrayna Büyükelçiliği’ne gönderilen talepler cevapsız kaldı. Vakıf kurucusu Shostak, projenin kapatılmasını çocuklara yönelik ihlallerle ilgili olmadığını savunuyor.

Peki Antalya’da yaşanan ihmal ve istismar zincirinde Türkiye’nin sorumluluğu neydi?

Agos'a konuşan avukat Dr. Selmin Cansu Demir’e göre, Türkiye’ye getirilen Ukraynalı yetim çocuklara ilişkin tablo, devletlerin çocukların korunmasına ilişkin pozitif yükümlülüklerinin ihlal edildiğini gösteriyor. 

Devletlerin “Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ve Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunmasına Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” uyarınca, istismarın önlenmesi için tedbirler alması ve mağdurları koruyucu mekanizmaları erişilebilir kılması gerektiğini hatırlatan Demir, “Türkiye’nin yükümlülükleri kendi toprakları üzerinde bulunan her bir çocuk açısından aynen ve eksiksiz biçimde geçerlidir. Türkiye, çocukların maruz kaldığı hak ihlallerinin bildirilmesini, denetlenmesini, etkili şekilde soruşturulmasını ve caydırıcı şekilde cezalandırılmasını kapsayan yükümlülüklerin sahibidir” diyor.

DMM'den habere ilişkin açıklama

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), basın yayın organlarında savaş nedeniyle Türkiye'ye tahliye edilen Ukraynalı çocuklara ilişkin yer alan iddiaların dezenformasyon içerdiğini bildirdi.

DMM'nin NSosyal'deki hesabından söz konusu iddialara ilişkin yapılan açıklamada, Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Türkiye'ye tahliyesi gerçekleştirilen çocukların, Ukrayna makamlarının bilgi ve yönlendirmesi doğrultusunda, kendi resmi bakım personeli, öğretmenleri, koruyucu aileleri veya aile bireylerinin gözetiminde, Ukrayna makamlarının bilgisi dahilinde Ukrayna menşeli vakıf tarafından belirlenen otellere yerleştirildikleri aktarıldı.

Bu süreçte çocukların barınma, beslenme, sağlık, eğitim, hijyen ve güvenlik alanlarındaki temel ihtiyaçlarının karşılanması için ilgili kurumlarla koordinasyon kurulduğu belirtilerek, çocuklara psikososyal destek ve eğitim için gerekli altyapı sağlandığı, çocukların günlük bakımı ve gözetiminin ise Ukraynalı görevlilerce sürdürüldüğü vurgulandı.

Bununla birlikte toplu yaşam koşullarının doğurabileceği riskler dikkate alınarak, çocukların diğer Ukraynalı çocuklar gibi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı çocuk kuruluşlarına yerleştirilmesine yönelik teklifin, Ukrayna makamlarıyla paylaşıldığı ancak bu teklifin kabul görmediği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ukraynalı çocukların ülkelerine dönüşünü takiben, iki kız çocuğuna yönelik istismar iddialarından haberdar olmuştur. Çocukların üstün yararı ile iddiaların ağırlığını gözeterek, resmi bir bildirim veya şikayet iletilmemiş olmasına rağmen Bakanlık tarafından derhal suç duyurusunda bulunulmuş ve adli süreç başlatılmıştır. Haberde, Türkiye'nin çocukların korunmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği yönünde oluşturulmaya çalışılan algı, gerçeği yansıtmamakta ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik manipülatif bir dezenformasyon örneği teşkil etmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ukrayna makamlarıyla işbirliği içinde, ulusal ve uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde, savaş mağduru tüm çocukların korunması için gerekli tüm adımları atmayı sürdürmektedir. Kamuoyunun, manipülatif içeriklere itibar etmemesi önemle rica olunur."