28 Nisan 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 07.08.2023 15:50 | Son Güncelleme: 07.08.2023 15:56

Washington Post yazdı: Depremde yok olan Nurdağı kurtarılabilir mi?

Washington Post muhabirleri 6 Şubat depremlerinden altı ay sonra Gaziantep'in Nurdağı ilçesindeki depremzedelerle konuştu. Yeni konutlar ilçenin dışına yapılıyor. Birçok depremzede artık Nurdağı'n eskisi gibi olmayacağını düşünerek travmalarıyla yüzleşiyor
Washington Post yazdı: Depremde yok olan Nurdağı kurtarılabilir mi?

Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde Hasan Kılıç, 6 Şubat depremlerinde eşini, anne ve babasını, erkek kardeşini ve iki oğlunu kaybettiği binadan geriye kalanları hala ziyaret ediyor. Nurdağı ve yakın köylerde 5 bin kişinin hayatını kaybettiğinin tahmin edildiğini belirten Kılıç, "Nurdağı bir hiç haline geldi" dedi. 

Depremden altı ay sonra Nurdağı'ndan geriye kalanlar da yok oluyor. Enkazlar toplanırken bölgenin sakinleri, ilçenin dışında kalan konteynerlerde ya da uzak şehirlerde yaşamına devam ediyor. Yıkık dökük apartman blokları buldozerlerle yıkılıyor ve taşınıyor. Ancak şehrin yukarısındaki rüzgârlı bir tepede yeni apartman blokları şaşırtıcı bir hızla yükseliyor. Nurdağı ve çevresindeki köyler, bir yıl içinde deprem bölgesinde yüz binlerce konut inşa etme planının vitrini haline geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği bu söz, hükümetin depreme müdahaledeki yavaşlığına karşı halkın öfkesini dindirdi ve Erdoğan'a son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kazandırdı.

Eski haline benzeyecek mi?

Nurdağı için Erdoğan'ın vaadi fiilen ilçenin taşınması anlamına geliyor. Hükümetin, yetkililerin daha sağlam olduğunu söylediği bir zemin üzerinde yeniden inşa etme planları, yıkımdan gevşek standartların sorumlu tutulmasının ardından inşaatın hızından endişe duyan bazı mühendislerin eleştirilerine neden oldu. Kasaba sakinleri ise kasabanın kaderi konusunda kafa karışıklığı yaşadıklarını dile getirdiler. Nurdağı parkları, meydanları, dükkanları ve eski kimliğinin bir benzeriyle gerçekten yeniden inşa edilecek mi?

Ancak geçici konaklama alanlarında önce sert bir kışa ve şimdi de yakıcı bir yaza katlanıyorlar. Üstelik hala çocukların veya ebeveynlerin kaybıyla başa çıkmak, iş bulmak gibi yüzleşmeleri gereken dertleri var.  Travma geçiren pek çok bölge sakini için yeni Nurdağı yeterince çabuk inşa edilemedi. Evi hasar gören ve yıkılması planlanan 36 yaşındaki Saniye Çetin, depremlerden hemen önce yapılan Nurdağı'nın dışındaki yeni bir sitede daire bulmayı başardı.

Eski evinin daha büyük olduğunu belirten Çetin, yeni dairesinin muhteşem bir dağ manzarası olduğunu ama çevresinde bir süpermarket gibi hiçbir şey olmadığını söyledi. Yine de Çetin, kendisinin ve kızının bölgede ev bulmaya çalışan binlerce insandan şanslı olduğunu ekledi. Çadır kentlerde çalışan sağlık çalışanları, burada kalan depremzedelerin ve ailelerin başına gelen felaketlerden genellikle kendilerini sorumlu tutan çocukların ruhsal durumlarından endişe duyuyorlar. 

"Anılarımın hepsi burada"

Kılıç gibi diğer kamp sakinleri de günlerini, yaşadıkları trajedilerin geçtiği yerlerde ya da bir zamanlar apartmanların bulunduğu boş arsaların yanında nöbet tutarak geçiriyor. Kılıç'ın binasının köşesindeki sokakta orta yaşlı bir adam, bir zamanlar burada olan binada annesi ve kız kardeşiyle birlikte 50 kişinin öldüğünü söyledi. Devlet memuru olan ve adını vermek istemeyen adam haftada iki ya da üç kez bölgeye geldiğini, "Anılarımın hepsi burada, bu yüzden burada kalıyorum. Bu boş araziye bakıyorum ve gidiyorum" ifadelerini kullandı. 

Kaybolan şehirler

Depremlerin yerle bir ettiği bazı bölgeler, Roma, Bizans ve Osmanlı tarihine ev sahipliği yapan Antakya gibi tarihi izlerle doluydu. Bu uygarlıkların kalıntılarından bazıları, on binlerce çağdaş sakiniyle birlikte sarsıntılarda kayboldu. Nurdağı ise bunlardan farklı olarak daha yeni bir ilçeydi. 1990'ların sonundan beri Nurdağı'nı ziyaret eden göçmen hakları aktivisti Kemal Vural Tarlan, "Şehre dair bir hafıza olduğunu sanmıyorum" dedi. Tarlan, Nurdağı'nın en kalıcı mirasının Romanlar için tarihi bir göç yolu üzerinde bir durak olması olduğunu söyledi. 

Çocuklar kayıplarını çiziyor

Nurdağı'ndaki konteyner kamplarda geçici okullar, oyun alanları ve yemekhanelerin yanı sıra psikologlar da ofisler kurdu. Depremlerden aylar sonra, yüzlerce artçı sarsıntı yaşandı ve uzmanlar bölge sakinlerini ayakta tutan hayatta kalma modunun düştüğünü söylediler. Şimdi, felaketin yol açtığı travma daha belirgin hale geliyordu. Danışmanlığa ihtiyacı olanlar arasında ebeveynini, kardeşini ya da başka bir akrabasını kaybetmiş yaklaşık bin çocuk vardı. Terapi, çocukların kaçınılmaz olarak depremi resmettikleri sanat derslerini de içeriyordu: Psikolog Şeyma Çolak, binalarını, sevdiklerini, kaybettikleri oyuncaklarını çizdiklerini söyledi. Çolak, çocukların çoğunun hayatta kaldıkları için kendilerini suçladıklarını belirterek, özellikle gençlerin, aileleri için güçlü kalmaları gerektiğine inanarak travmalarını bastırmaya çalıştıklarını anlattı. 

Belirsiz bir gelecek

Kasabanın dışında, zeytinlikler ve bir otoyol arasına beton temeller döküldü ve yarım düzine apartman bloğunun kabası şimdiden ortaya çıktı. İlin başka yerlerinde de büyük, düzenli köy evleri tamamlandı. İnşaatlar, projeleri özel sektör tarafından inşa edilen pek çok binaya kıyasla depreme daha dayanıklı olan devlet konut kurumu TOKİ tarafından denetleniyor. Hükümet ya da özel şirketler için çalışan müfettişler, inşa edilme hızına rağmen yeni yapılarda katı inşaat standartlarının uygulandığını söylediler.

Planlara göre ilçe genelinde 5 binden fazla konut inşa edilmesi gerektiğini belirten inşaat yetkilileri, ticari faaliyetlerin eski kasabada yeniden başlayıp başlamayacağının ya da yeni konutların yakınına taşınıp taşınmayacağının henüz belli olmadığını belirtti. Müteahhit firmalardan birinde muhasebeci olarak çalışan 43 yaşındaki Nurdağı sakini Zeynel Akar, projenin başarısının, iş ve istihdam olanaklarının Nurdağı'na geri dönüp dönmeyeceğine ve yeni alanda mağaza gibi şeylerin inşa edilip edilmeyeceğine bağlı olduğunu söyledi. Akar, "Eğer olmazsa, insanlar başka bir yere göç etmek zorunda kalacak. Çünkü yaşam sürdürülebilir değil" ifadelerini kullandı.