12 Temmuz 2025, Cumartesi
Haber Giriş: 19.06.2025 14:48 | Son Güncelleme: 19.06.2025 15:31

Zeytinliklerin kaderini belirleyecek yasa teklifi Meclis komisyonunda

TBMM’de bugün görüşülmeye başlanan yeni yasa teklifi, bazı bölgelerdeki zeytinliklerin belirli şirketler tarafından madencilik faaliyetlerine açılmasını öngörüyor. Çevre örgütlerine göre birçok alanda maden şirketlerine kolaylıklar tanıyan teklifin yasalaşması büyük bir doğa tahribatı yaratacak
Zeytinliklerin kaderini belirleyecek yasa teklifi Meclis komisyonunda
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na bugün gelen torba yasa teklifinin kabul edilmesi halinde birçok zeytinlik alan madencilik faaliyetlerine açılacak.

Ruhsat sahibi şirketlerin, başta Muğla olmak üzere bazı alanlardaki zeytinliklerde madencilik yapabilmesinin önünü açan yasa teklifi aynı zamanda ÇED süreçlerini hızlandırıyor ve şirketlerin ÇED sürecinde diğer izinleri almasına olanak tanıyor.

Yasa teklifi zeytinlik alanların yanı sıra özel çevre koruma bölgeleri, Milli Parklar Yasası’na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile kültür ve SİT alanları gibi bölgelerde yürütülecek maden ve enerji projeleriyle ilgili Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nü (MAPEG) yetkili kılıyor. Buna göre, bu alanlarda yürütülecek madencilik faaliyetlerine ruhsat verilmesi için MAPEG ilgili kurumlardan görüş isteyecek. 4 ay içinde yanıt alınamazsa, ruhsat izni verilmiş sayılacak.

Bunun yanı sıra, teklif yasalaşırsa stratejik ve kritik madenlerde acele kamulaştırma yapılabilecek ve kamulaştırma kararları ‘tapu’ sayılacak.

Yasa teklifinde yer alan en önemli maddelerden biri de kaçak madenlerin affedilmesini kapsıyor. Buna göre yapı ruhsatı almadan işletmeye geçmiş olan enerji yatırımlarından bu belgeler istenmeyecek, üretim devam edecek. Bir diğer deyişle, kaçak madenlere af getirilecek ve yıkım kararları ile daha önce verilen cezalar uygulanmayacak.

Zeytin ağaçlarının sökülüp yeniden dikilmesi çözüm mü?

Yasa teklifi, madenciliğe açılan alanlardaki zeytin ağaçlarının sökülerek başka bir yere dikilmesini, taşınamayacak durumdaysa yenisinin dikilmesini öngörüyor.

Oksijen'e konuşan Greenpeace Türkiye Direktörü Berkan Özyer'e göreyse bu yaklaşım 'bilimsel ve tarımsal gerçeklikten uzak.'

Özyer, "'Kesmedik, taşıdık', 'Kesilen ağaç kadar sayıda başka ağaç diktik' gerekçeleri yıllar içinde sıklıkla duyduğumuz ifadeler. Zeytin ağaçları, özellikle de yüzlerce yıl boyunca yetişmiş olan kadim zeytinlikler, taşıması veya başka yerlere dikilmesi mümkün olmayan canlı sistemler. Zeytin ağacının verimli hale gelmesi onlarca yıl sürebiliyor. Başka bir yere taşındıklarında hayatta kalma oranları düşük, taşındıkları yerde aynı kalite ürün veremez. Öte yandan denetimsizlik nedeniyle 'yeniden dikim' sözlerinin ne kadarının kağıt üzerinde kalacağı da tartışmalı. Zeytinliğin bir bütün olarak ekolojik işlevini başka bir yerde yeniden oluşturmak mümkün değil" ifadelerini kullanıyor.

Konuyla ilgili Oksijen'e bir açıklama yapan WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) de benzer bir görüşte.

WWF'ye göre ağaçları başka yere dikmek oluşacak tahribatı engelleyecek bir yöntem değil:

"Maddede yer alan üretim yapılacak alandaki zeytinlerin başka yere taşınmasının çözüm olarak sunulması ise konunun sadece ağaç değil, habitat olduğunun göz ardı edildiğini gösteriyor. Ağaçları bir alandan başka bir yere dikmek bölgedeki habitat kaybını geri getiremez. Dahası böylesi uygulamaların önünün açılması özellikle çiftçiler için üretim sahasının elinden alınması gibi vahim sonuçlar doğuracaktır"

Ortak endişe: Zamanla genel uygulamaya dönüşebilir

Yeni yasaya gelen itirazların temel ortak noktalarından biri, uygulamanın zaman içinde Muğla dışına taşarak Türkiye geneline yayılması yönündeki endişe.

Greenpeace Türkiye Direktörü Berkan Özyer, "Teklifin yasalaşması, zeytinliklerin “enerji ihtiyacı” ve “kamu yararı” gerekçeleriyle kesilerek ya da taşınarak zarar görmesi anlamına geliyor. Bu haliyle de, bir istisna olmaktan çıkıp zamanla genel uygulamaya dönüşmesi tehlikesi var. Bu uygulamanın sahada göreceğimiz ilk etkisi, zeytinliklerde madencilik faaliyetlerinin başlaması olacak. Bu da hem ekosistemlerin geri döndürülemez şekilde bozulmasına hem de zeytincilik yapan çiftçilerin temel geçim kaynağının tehdit altına girmesi anlamına gelir. Zeytinlikler yerine yapılacak madencilik, özellikle de kömürlü enerji yatırımları Türkiye’nin karbon emisyonlarını artırıp, iklim mücadelesine zarar verir" diye konuştu.

WWF-Türkiye tarafından yapılan açıklamadaysa, yeni yasa teklifinin doğa ve toplum için yıkıcı etkiler yaratacağı savunuldu:

"Yasa teklifinin 11. maddesi, zeytinliklerin kömür madeni faaliyetlerine açılmasına olanak tanıyor. Bu düzenleme, 2022 yılında Danıştay tarafından iptal edilen yönetmelik değişikliğinin yasalaştırılmak istenen bir versiyonu olarak değerlendiriliyor. Söz konusu madde Zeytincilik Kanunuyla açıkça çelişmekte ve kabul edilmesi halinde Türkiye genelindeki zeytinliklerin de maden faaliyetlerine açılmasının önünü açabilecek nitelikte"

WWF'nin açıklamasında, "Yasa teklifi yalnızca zeytinlikleri değil; ormanları, yaban hayatı geliştirme sahalarını, sulak alanları ve özel koruma bölgelerini de etkiliyor. Teklife göre “stratejik ve kritik madenler” ile ön lisans/lisansı bulunan yenilenebilir enerji projeleri için ”acele kamulaştırma kararı” alınabilecek. Bu düzenleme hem doğanın tahribatına hem de yerel halkın geçim kaynaklarının ve yaşam alanlarının kaybına yol açabilir" dendi.

Akbelen'den gelen köylüler ve çevre aktivistleri toplantıya alınmadı

AK Parti Milletvekili Mustafa Varank başkanlığındaki komisyonun toplantısını izlemek için Akbelen'den gelen köylüler ve çevre aktivistleri salona alınmadı.

Bunun üzerine AK Parti ve CHP'li vekiller arasında tartışma çıkarken, çevrecilerse Meclis önünde oturma eylemi başlattı.

ANKA'ya konuşan İkizköy Muhtarı Nejla Işık şunları söyledi:

"Gerekirse burada yatacağız, açlık grevine gireceğiz. Zeytinin kıymetini, bir zeytin ağacının nasıl yetiştiğini bilmiyorlar ki defalarca torba yasayla önümüze koyuyorlar. Komisyon geri çekilsin. Köylünün sesini duyun. Çiftçinin sesini duyun. Bu kadar kolay değil insanların emeğine, alın terine, toprağına, ağacına çökmek. Şirketlerin çökmesine izin vermek bu kadar kolay olmasın. Kimse malına mülküne güvenmesin. Yarın veya yarından da yakın hepinizin malına mülküne çökecek bu yasa"

Zeytinlikleri imara açan yönetmeliği Danıştay iptal etmişti

Aslında Zeytincilik Kanunu 2003’ten bu yana 10’dan fazla kez değişti. Son üç senedir getirilmeye çalışılan değişiklikler ise gündemde epey tartışma yarattı. İlk olarak Mart 2022’de Maden Yönetmeliği’nde yapılan bir değişiklikle, enerji ve kömür üretimi için zeytinlerin taşınmasının önü açılmaya çalışıldı. Ancak normlar hiyerarşisine göre, bir yönetmelik kanundan üstün olamayacağı için bu düzenleme Danıştay’a takıldı ve Temmuz 2024’te iptal edildi.

Yasa teklifi Muğla’yı işaret ediyor

Maden şirketleri ve enerji yatırımları için birçok kolaylık sağlayan yeni yasada iki adet kroki ve koordinat tablosu yer alıyor.

Maden Kanunu'na eklenecek bu koordinatlarda yer alan zeytinlikler, teklifin yasalaşması durumunda madenciliğe açılacak. Bu alanlardaki madencilik faaliyetini ise halen ruhsat veya imtiyaz hakkı sahibi olan şirketler yapabilecek.

Kanun teklifinde yer alan koordinatlar Muğla'da yer alan bazı alanları kapsıyor. Teklif yasalaşırsa zeytinlik alanlara çok yakın bölgelerde bulunan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri bu zeytinlikleri madencilik faaliyetleri için kullanabilecek.

Zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin veren yeni düzenlemeden Türkiye'de yıllardır çevre mücadelesine konu olan alanlar da etkilenecek. Bunlardan biri de Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi'nde yer alan Akbelen Ormanı. Yeniköy Termik Santrali’ne kömür sağlayan alanda bulunan Akbelen'deki köylüler uzun süredir bölgedeki tarım alanları ve zeytinliklerin yok olmaması için mücadele veriyor.

Teklifin yasalaşması durumunda bu alandaki zeytinlikler Limak-IC İçtaş ortaklığı tarafından madencilik faaliyetine açılabilecek. Aynı ortaklık bölgedeki Kemerköy Termik Santrali'nin de sahibi konumunda.

Yasa teklifinden öncelikli olarak fayda sağlaması beklenen şirketlerden biri olan Aydem Holding ise Yatağan Termik Santrali'ni işletiyor.

Mekanda Adalet Derneği Çevre Adaleti Programı uzmanlarından Hülya Çeşmeci, bir kanunla istisnai olarak belirli bir kişi veya şirket adına düzenleme öngörülemeyeceğine vurgu yaparak “6 Şubat depremlerinden sonra zeytin alanlarına moloz dökülmesine yönelik bir düzenleme gündemdeydi. Bölge halkı ve muhalefetin tepkisi üzerine krokiyle küçük bir alan işaret edildi ve belirli zeytinlikler imara açılmış oldu. Bu istisnai hüküm de şu an aynı istisnayı belirli maden şirketlerine getiriyor” diyor ve ekliyor: “Zeytinliklerin imara açılamayacağına dair bir genel hüküm var. Genel bir hüküm istisnai bir hükümle delinemez. Bu, adaletin altını oymaktır”

Kaynak: Gazete Oksijen