Yaparsa LeBron yapar

LeBron James ismi dünyanın değil ama ABD’nin ulusal gündemine ilk kez geldiğinde tarih 18 Şubat 2002’ydi. Henüz lise üçüncü sınıf öğrencisiydi fakat ülkenin en prestijli spor dergisi Sports Illustrated onu kapak konusu yapmış, bunu da “Chosen One” (Seçilmiş kişi) başlığıyla duyurmuştu.
O dönemde NBA hâlâ Michael Jordan sonrası dönemin sancılarını yaşıyordu. Televizyon reytingleri düşüyordu, ligin eski çekiciliği kalmamıştı. İşin ilginci tam o sırada Jordan bir kez daha emeklilikten dönmüş, keyfi için Washington Wizards formasıyla NBA parkelerinde takılıyordu. Ama bir yandan da onun yerini hem yetenek hem de karizma açısından dolduracak oyuncu aranıyordu.
LeBron ertesi yıl liseden mezun oldu. Üniversite kapısından geçmeden NBA’in yolunu tuttu ve olgun bir yıldız gibi oynamaya başladı. Aradan 20 sezon geçti, LeBron hala basketbolun en önemli aktörlerinden. Hem saha içinde hem saha dışında... Bu kadar uzun süre oynadığı için birtakım rekorların sahibi olması, bazılarının eşiğine gelmesi kaçınılmaz. Mesela 1989’dan beri kırılmaz gibi duran normal sezonda en çok sayı atan oyuncusu rekoruna adım adım yaklaşıyor.