19 Nisan 2024, Cuma
07.05.2021 06:00

Çocuğum oldu yardım edin!

Soru: Yeni anne oldum, sudan çıkmış balık gibiyim. Yardım!  İmza: Yeni anne. Sevgili yeni anne,  Oh neyse bildiğim yerden çıktı. Ya da doğruyu söylemek gerekirse, hiçbirimizin bilmediği bir yerden çıktı. Anne olarak size bir tavsiye; emzirmek, çocuğun cildini nemlendirmek, yüzünü çizmesin diye ellerine eldiven mi çorap mı geçirmeli, bunları geçin. Bunların hiçbirinin o kadar mühim olmadığını pek yakında çocuğunuzun duygu durumunu dengede tutmaya çalışırken anlayacaksınız. Psikoloji yüksek lisansından çok kıymetli bir hocam “Ne yapın edin, üç yaşına kadar çocuğunuza kendiniz bakın” diyor. Şahsen ne yapıp edip bunu başarmış biri olarak söylemeliyim ki çok yıpratıcı bir süreç. Benim daha çok doğal akışına bıraktığım ve hissettiğim gibi yaptığım bu süreçte, bana yardımcı olacak ancak benim o zaman bilmediğim birkaç kaynak vardı. Siz gözden kaçırmayın derim. Bunlardan biri Çocuğunuzun Sahibi Değilsiniz. Benim bakış açıma çok yakın bir kitap, zira çocuğun karşısında sürekli yüce bir güç olarak durmak beni çok rahatsız ediyordu ve hâlâ da ediyor. Bu konuda hassasiyeti olanların okuması gerekir diye düşünüyorum  İkinci bir kitap yine aynı yayın evinden ve aynı yazardan, Bilinçli Ebeveyn Çocuğunu Nasıl Yetiştirir. Bilinçli ebeveyn diye bir şey olduğunu hiç sanmıyorum, ama başlığa takılmadan içinden bazı kopyalar çekilebilir. Unutmamalı ki bu kitapların hiçbiri siyah beyaz gibi kesin bilgiler içermiyor. Ki biliyorsunuz, yeri gelir renkler bile değişir. Sonuçta onlara isim veren biziz (Mavi renk antik metinlerin hiçbirinde geçmiyor örneğin. Mavi var elbette ama bir adı yok.) Aklınızda daima yüzde yüz bir kural olmadığını bulundurmanızı tavsiye ederim. 

Destek almalılar

Ama esas bunlardan da evvel çok önemsediğim bir şey var. Hani uçakta diyorlar ya, “Maskeyi önce kendinize sonra çocuğunuza takın”, işte aslında bütün mesele bu. Kanımca her anneye ücretsiz psikolojik destek verilmeli çünkü sizin de dediğiniz gibi gerçekten sudan çıkmış balık oluyoruz. Yepyeni bir dünya, hatta evren ve nefes almakta zorlanıyoruz. Eğer imkânınız olursa, haftada bir seans destek alabilseniz, ne kadar da güzel olur. Bunu bütün annelere tavsiye ediyorum. Zamanında yapsaydım, ben de böyle aklımı yitirmezdim. :) Şimdi daha sert bir alana gireceğim. Edebiyat ve edebiyatın da sert bir yeri. Piyanist (Türkiye’de 2002’de ilk yayımlandığında yasaklanan kitap şimdi sansürsüz bulunabiliyor). Elfriede Jelinek, Avusturyalı, Nobel ödüllü bir yazar. Belki lohusalıkta değil ama sonrasında her annenin okuması gerekir diye düşünüyorum. Özellikle de romanın kahramanının her arızasının annesinden kaynaklandığı düşünülecek olursa. Anne-kız ilişkisi adına çok hassas bir konu. Belki “yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğu”, belki “ayrılma kaygısı bozukluğu”, ancak bu romanda anne kız arasında çok yanlış giden bir şeyler var ve inanır mısınız bu aslında çok sık karşılaşılabilen bir durum. 

Kızın nefreti

Yine bunun kadar sert başka bir roman benim en sevdiğim çağdaş yazarlardan Alice Sebold’a ait. The Almost Moon. Sanırım Türkiye’deki yayıncılar da sert bulmuş olacak ki yazarın büyük bir Hollywood prodüksiyonu olan ilk kitabını yayımlamak için sıraya girmişken bunu es geçmişler. Haksız sayılmazlar, kim bir kızın annesine olan nefretini okumak ister? Ama bakın bence bu tür romanlar aynı zamanda koruyucu özelliğe sahip. Unutmayın ki hepsi gerçek insan duygularından çıkıyor, var olan vakalardan faydalanıyor, eğer bilim kurgu değilse çoğunlukla yaşanmış oluyor. Neyse, rahmetli Çetin Altan gibi enseyi karartmayın diye bitirelim. En nihayetinde doğan büyüyor.    Reçete: 1. Çocuğunuzun Sahibi Değilsiniz, Dr. Shefali Tsabary, Çeviren: Zerrin Koltukçuoğlu, Kuraldışı Yayınları 2. Bilinçli Ebeveyn Çocuğunu Nasıl Yetiştirir, Dr. Shefali Tsabary, Çeviren: Zerrin Koltukçuoğlu, Kuraldışı Yayınları 3. Piyanist, Elfriede Jelinek, Çeviren: Süheyla Kaya, Notos Kitap Yayınevi 4. The Almost Moon, Alice Sebold.