İngilizce bilmeyen annesi ve anneannesi ile arasındaki dil farkından dem vuruyor olsa da aslında kahramanımız annesiyle kendisi arasında bir türlü kurulamayan diyalogdan bahsediyor bana kalırsa. Şaşırtıcı olan ise annesini atlayıp anneannesiyle o diyaloğu kurabilmesi. Orada da dil şefkat dili. Bunun da yazar tarafından bilinçli bir seçim olduğunu düşünüyorum. Şefkat. Önemsenmeli. Bir başka önerim Her Şey Aydınlandı. Genç bir adam Amerika’dan Ukrayna’ya giderek elindeki eski bir fotoğrafla, soykırımda büyükbabasını Nazilerden kurtarmış olma ihtimali olan bir kadını aramaya başlıyor. Burada benim size dikkatle bakmanızı önereceğim karakter, bu genç çocuğa yolculuğunda eşlik eden yaşlı adam. Oradaki mizah aslında daha önce anlatmaya çalıştığımı en güzel şekliyle gösteriyor. Okumanızı muhakkak tavsiye ediyorum. Yaranıza merhem bir başka kitap da şüphesiz Yaprak Dökümü. Aman şu bildiğimiz roman mı demeyin, bir de bu gözle okuyun. Çünkü aslında gençlerle yakalanamayan iletişim elbette nesil farkından kaynaklanmakta. Yaprak Dökümü’ndeki o sancılı dönem, yani Birinci Dünya Savaşı sonrası yılları şimdikinden çok mu farklıydı sizce? Orada Batılılaşma çabası ve bunun yarattığı zorluklar ekseninde anlatılan, bugün pekâlâ geçerliliğini korumakta. Batılılaşmış olsak da yahut yerimizi kabullenmiş ve bir Batı-Doğu sentezinde yaşasak da birbirinden farklı nesiller arasında daima bir yaklaşım farkı olacak. Gitgide birinden birine yakınlaştığımız için değil, evrimleşmenin kuralı bu olduğu için… Bir de naçizane şunu söyleyeceğim. Görmüş geçirmiş nesillerin genç nesillerle bir iletişim dili bulmaya çalışması konusunda sizi örnek almalı, bunu onlardan beklememeliyiz. Teşekkürler ve tebrikler. Reçete: 1. Yeryüzünde Bir An İçin Muhteşemiz, Ocean Vuong, Çeviren: Deniz Koç, Harfa. 2. Her Şey Aydınlandı, Jonathan Safran Foer, Çeviren: Algın Sezgintüredi, Siren Yayınları. 3. Yaprak Dökümü, Reşat Nuri Güntekin, İnkılap Kitabevi.
İngilizce bilmeyen annesi ve anneannesi ile arasındaki dil farkından dem vuruyor olsa da aslında kahramanımız annesiyle kendisi arasında bir türlü kurulamayan diyalogdan bahsediyor bana kalırsa. Şaşırtıcı olan ise annesini atlayıp anneannesiyle o diyaloğu kurabilmesi. Orada da dil şefkat dili. Bunun da yazar tarafından bilinçli bir seçim olduğunu düşünüyorum. Şefkat. Önemsenmeli. Bir başka önerim Her Şey Aydınlandı. Genç bir adam Amerika’dan Ukrayna’ya giderek elindeki eski bir fotoğrafla, soykırımda büyükbabasını Nazilerden kurtarmış olma ihtimali olan bir kadını aramaya başlıyor. Burada benim size dikkatle bakmanızı önereceğim karakter, bu genç çocuğa yolculuğunda eşlik eden yaşlı adam. Oradaki mizah aslında daha önce anlatmaya çalıştığımı en güzel şekliyle gösteriyor. Okumanızı muhakkak tavsiye ediyorum. Yaranıza merhem bir başka kitap da şüphesiz Yaprak Dökümü. Aman şu bildiğimiz roman mı demeyin, bir de bu gözle okuyun. Çünkü aslında gençlerle yakalanamayan iletişim elbette nesil farkından kaynaklanmakta. Yaprak Dökümü’ndeki o sancılı dönem, yani Birinci Dünya Savaşı sonrası yılları şimdikinden çok mu farklıydı sizce? Orada Batılılaşma çabası ve bunun yarattığı zorluklar ekseninde anlatılan, bugün pekâlâ geçerliliğini korumakta. Batılılaşmış olsak da yahut yerimizi kabullenmiş ve bir Batı-Doğu sentezinde yaşasak da birbirinden farklı nesiller arasında daima bir yaklaşım farkı olacak. Gitgide birinden birine yakınlaştığımız için değil, evrimleşmenin kuralı bu olduğu için… Bir de naçizane şunu söyleyeceğim. Görmüş geçirmiş nesillerin genç nesillerle bir iletişim dili bulmaya çalışması konusunda sizi örnek almalı, bunu onlardan beklememeliyiz. Teşekkürler ve tebrikler. Reçete: 1. Yeryüzünde Bir An İçin Muhteşemiz, Ocean Vuong, Çeviren: Deniz Koç, Harfa. 2. Her Şey Aydınlandı, Jonathan Safran Foer, Çeviren: Algın Sezgintüredi, Siren Yayınları. 3. Yaprak Dökümü, Reşat Nuri Güntekin, İnkılap Kitabevi.