Kaynanam kötü ne okuyayım?

Sevgili kitap terapisti, kaynanam kötü bir insan, bildiğiniz kötü bir insan. Ne yapmalı? M.O.  Sevgili M.O., adınızı bilerek ben kısalttım; ne olur ne olmaz “kayınvalideniz” bu köşeyi belki okuyordur diye... Aranızda bir husumet konusu daha istemeyiz öyle değil mi? En amiyane tabir ile “gelin – kaynana” ilişkisi her kültürde zor görünüyor. Varsan baksan mesele gider Freud’a dayanır yine. Anne oğul arasındaki aşk. Orada da durmaz istersek gider milattan önce 500’de Yunan’a bakar ve Kral Oidipus’ta aradığımız cevabı buluruz. Yani aslında kaynana kötü değildir, kaynana sadece oğlunun annesidir ve bu ilişki, içinde ne gerekiyorsa barındırmaktadır. Kimisi kendini dizginler, kimisi ise ne yaptığının farkında bile değildir. Ama çağ çok değişti öyle değil mi? Neden ilişki terapisine gidilmesin? Neden kayınvalide gelin birlikte terapiye gitmesin? Neden oğul annesiyle terapiye gitmesin? Eşler zaten bir üçüncü kişi ilişkilerini kötü etkiliyorsa hiç durmasın gitsin. Kısacası bu işi aslında diyalog çözer.  Edebiyata gelecek olursak:  Sizden bu kaynana lafını duyunca benim belli bir kitaptan çok aklıma belli bir yazar geldi. Hüseyin Rahmi Gürpınar. Bu kaynana meselesine orada burada mizahi bir şekilde dokundurduğu gibi kaynanayı bir kitabın başlığına taşımışlığı da var kendisinin. Evlere Şenlik-Kaynanam Nasıl Kudurdu? Kudurmak burada çift anlamlı. Hem azıtmak, çığrından çıkmak, abartmak, hem de gerçekten de kendi uyuşturucu müptelası oğlu tarafından ısırıldığında kuduza yakalandığını sanmak. Buradaki kaynana kızın annesi ve tam bir erkek meraklısı, ailesini el aleme rezil ediyor durmadan. Bir yandan da paracıklarını çıkınlarda tutup kimseye zırnık koklatmıyor. İşte damat ve ailenin geri kalanı da bu soruna bir hal çare bulma peşinde. Evet sizin durumunuzda olduğu gibi oğlan annesi değil ama kötü ve kötülüğüyle mücadele edilmesi gereken bir kaynana.  Bir de bakalım tam olarak sizin derdinizi paylaşan ne var? Hemen söylüyorum. Diğer Kadın. Başlık her şeyi anlatmıyor mu? Ellie, Dan ile evlenirken aslında onun annesiyle de evlendiğinin farkında, fakat elden ne gelir? İşte kitabın konusu bu: Elden ne gelir acaba? Kılavuz mahiyetinde okuyabilirsiniz.  Canavar/kötü kaynana konusuna en güzel örneklerden biri de çiçeği burnunda bir yazarın çiçeği burnunda bir kitabı: Bir Elmanın İki Yarısı. Evlenme raddesine gelmiş, düğün hazırlıkları yapan bir çiftin aslında ayrılmak istediklerini anlamaları ama yaptıkları anlaşma yüzünden ayrılamamaları. Neden ayrılamıyorlar? Çünkü evlilikten cayan o zamana kadar yapılmış bütün düğün masraflarını öder. Kim kimi bezdirecek? Önce kim pes edecek? Deborah gibi bir kaynana varken Naomi’nin pek şansı yok gibi. Çünkü Deborah hayal ettiğinizin en kötüsü. Hatta kitabın yazarı bu karakteri o kadar içselleştirmiş ki kendi web sitesinde bu karakterin sağa sola yazacağını hayal ettiği e-maillerini de ayrıca yayımlamış. İngilizce olarak bulabilirsiniz.  Fark ettiniz sanırım, bunların hemen hepsi mizah içeren kitaplar, zira konu zor, başka şekilde başa çıkmak pek mümkün değil. Çünkü işin içinde sevgi de var, sevdiğinizi incitmek istememek de.   Ya da bunların hepsini bir kenara koyup benim on sekiz yıl yaptığımı yapabilirsiniz. Zihninizden kayınvalide kavramını uzaklaştırıp, karşınızda sadece oğlunu seven bir kadın görebilirsiniz. Ne de olsa bir insanı sevmekle başlayacak her şey.  

Reçete