Soru: Sevgili kitap terapisti, eşim sanırım beni aldatıyor. Daha sağlıklı düşünebilmem için bana hangi kitapları önerirsin? Cevap: Sevgili okur, öncelikle üzülme, dünyanın geri kalanından farklı yani aslında yalnız değilsin. Yıl oldu 2021, biz bu aldatma/aldatılma konusunun içinden çıkamadık. İddialı olacak ama bir kadın ya da bir erkek bulamazsınız ki bunu konu etmesin, etmemiş ya da bir gün etmeyecek olsun bugüne kadar boşanma sebepleriyle ilgili yapılmış pek çok araştırma var. Bana soracak olursanız örneğin ego zedelenmesi derim. Neden ben değil bir başkası? Neden ben varken bir başkasına ihtiyaç duydu? Beni beğenmiyor mu? Ben çirkin miyim? Ben iyi sevişemiyor muyum? Benim penisim mi küçük, vücudum mu güzel değil? Demek ki diyorum, konu seninle ilgili, ilişkiyle ilgili değil. Nihayetinde ben de binlerce psikolog, yüzlerce filozof ya da ilişki gurusu gibi işin içinden doğrusu şudur diyerek çıkamıyorum, ancak Stefan Zweig’ın bir kitabının benim olduğu gibi sizin de zihninizde yeni bir pencere açabileceğini düşünüyorum. Kitabın adı Korku. Zengin, aristokrat evli ve iki çocuklu bir kadın genç bir adamla evlilik dışı bir ilişki yaşamaktadır. Ancak bir gün kimliği bilinmeyen bir kadından tehditler almaya başlar. Kadın eğer kendisine para vermezse yasak ilişkisini kocasına anlatacağını söyler. Kadının kaybedeceği çok şey vardır ve bu korkunun altında ezilmeye başlar. Neyi var neyi yok kadına verir, ama yetmez. Kadın sonunda aile yadigârı bir yüzüğü almak için kocası evdeyken kapısına bile dayanır. Sevmemek günah mı?
Kadın büyük bir çıkmazdadır ve bunu tek bir şekilde sonlandırabileceğine karar verir: intihar ederek. Bir gün tam bunun için gerekli olanı yapacaktır ki kocası odasına girer, dizlerine kapanır ve “Lütfen yapma” der. “Yapma çünkü o kadını başına musallat eden bendim. Tek istediğim bu işten vazgeçmen ve bana, ailene dönmendi. Seni seviyorum.” Kitabın 1925 yılında yayımlandığını ve yazarının bir erkek olduğunu düşününce insanın değer yargıları bir hayli yerinden oynuyor. Adam bunu ahlâk değerleri yüzünden yapmıyor ya da egosu incindiği için. Karısını geri istiyor, bütün konu o. Daha saf bir sevgi var mı bilemiyorum. 
Kitabı ilk okuduğumda da düşünmüştüm, şimdi Sadakatsiz adlı diziye ister istemez kendimi kaptırırken de düşünüyorum. Kendi hayatımdan örneklerim var. O halde Korku bize şunu mu söylüyor, önce aldatılmaktan neden rahatsızlık duyduğunu anla. Sevmiyorsun ama egon mu inciniyor? Sevmiyorsun ama herkese rezil olduğunu mu düşünüyorsun? Sevmiyorsun ama günah mı? Reçete: Zweig’ın bir dahi olduğunu düşünüyorum o ayrı, ama sadece şu soruları sordurabildiği için bile bu kitabı okumanızı önerebilirim.
