22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
05.11.2021 04:30

Taşınıyorum korkuyorum

Sevgili Kitap Terapisti, ben İstanbul’da doğdum, büyüdüm, öğrenciliğim de iş yaşantım da burada geçti, ama şimdi eşimin görevi nedeniyle yurt dışına taşınmak durumundayız. Çok korkuyorum ve gerginim. Bir öneriniz olur mu? Didem Onur Sevgili Didem Onur, sizi ben anlamazsam kim anlar bilemiyorum? Son on yıl hariç, hayatım boyunca sürekli taşındım. Doğduğum günden itibaren desek yeridir. Bazen iki yılda, bazen beş yılda bir şehir değiştirdim. Yetmedi, kıta değiştirdim, on yıl kadar Amerika’da yaşadıktan sonra yine kıta değiştirerek Türkiye’ye geri döndüm. Gitmek, sevdiklerinizi geride bırakmak, yeni bir kültüre adapte olmak (tanıdığınız bir kültür bile olsa) zor biliyorum, ancak ben her zaman işin heyecan dolu yanına odaklanmayı tercih etmişimdir. Taşınmak demek, yepyeni bir hayata başlamak demek ve başlangıçlar zevklidir. Hani George Eliot’ın Middlemarch romanında bir lafı vardır, “Yeni biriyle insan yepyeni biri olabilir,” der, bence bu yeni şehirler için geçerlidir. Yeni bir şehirde kişiliğinizin bambaşka bir yönünü keşfedersiniz. Şunu da akılda tutmak lazım, ya değişiklikten kaynaklı korkular sizi yenecek ya da siz heyecanınızla o değişimi yeneceksinizdir. Biraz film repliği gibi oldu mazur görün. Gittiğiniz zaman (edebiyat harici) aklınızda bulundurabileceğiniz naçizane en önemli önerim şu: Kendi rutinlerinizi oluşturun. Başkalarından gelip size kendinizi iyi hissettirmelerini, ellerinde keklerle hoş geldin demelerini, arkadaş edinmeyi beklemeyin. Gider gitmez, etrafınızdaki yerleri keşfedin ve kendinize hemen ufak günlük rutinler oluşturun. Gününüzü tamamen dolduracak, başınızı kaşımaya vakit bırakmayacak şeyler... Kutularınızı hemen açın, hemen yerleşin, çiçekler alın, kendinizi yuvanızda hissedin. Tanıdık aksesuar ya da eşyaları muhakkak yanınızda götürün. Şimdi gelelim ne okunabileceği kısmına. Ben tam bir Jhumpa Lahiri hayranıyım. Her fırsatta onun yazdıklarına referanslar veririm. Dert Yorumcusu harika bir öykü kitabıdır. Zaten Lahiri’nin en güçlü olduğu alan öyküler. Lahiri bu kitabıyla hem Pulitzer Ödülü’nü hem de PEN Yazarlar Birliği Hemingway Ödülü’nü aldı. Kitabın son hikâyesi, “Üçüncü ve Son Kıta”, size yeni bir ülkeyi anlamak, kabullenmek konularında yardımcı olabilir.  Bir yerden bir yere taşınmak deyince akla ilk gelen kitaplardan biri her zaman Gazap Üzümleri olmuştur. Bu da Pulitzer ödüllü bir kitap. Nobel Ödülü’nün de sahibi olan Steinbeck romanda Oklahomalı bir ailenin Kaliforniya’ya göçünü anlatır. Bunu aslında size önermem, zira dönem gereği depresiftir. Büyük Buhran’da geçer, ancak ülkemizde yaşadığımız şu günlerin aslında Amerika’nın Büyük Buhran yıllarına benzetildiğini düşünürsek bir yandan da neden okunmasın?  Bir diğer kitap aslında benim hayat tecrübemi çok güzel anlatıyor. Ayşegül Ö. Poroy’a ait, Taşınma Vakti Geldi. Eşyaları topla, kamyona yükle, indir, aç, hayatına devam et. Poroy bunu bir eş, bir anne, şair ve ressam olarak anlatıyor. Bir de giderken el çantanıza Gündüz Vassaf’tan Yol Arkadaşım – Havaalanı Yazıları’nı alın derim. Kendisi de bir göçmen olan Vassaf’ın bu kitabı havaalanı yazılarını içeriyor. O kadar yalın, güzel ki. Kısa kısa yazılar, içlerinde yaşamın tüm bilgeliği. Şiddetle tavsiye ederim.

Reçete

1. Dert Yorumcusu / Jhumpa Lahiri / Çeviren: Neşfa Dereli / Everest Yayınları  2. Gazap Üzümleri / John Steinbeck / Çeviren: Rasih Güran / İletişim Yayınları  3. Taşınma Vakti Geldi / Ayşegül Ö. Poroy / Epsilon Yayınları  4. Yol Arkadaşım – Havaalanı Yazıları / Gündüz Vassaf / Karakarga Yayınları