Vakit bulup sevdiklerim

“2021 yılında okuduğun en iyi beş kitabı yaz Aslı.” Pek hoşsunuz Sayın Elif Tanrıyar, 2021 yılının çoğunu ilkokul birinci sınıf öğrencisi bir çocukla evde, ekran karşısında kâh onu cimciklemek, kâh dürtmek suretiyle derslere girmesini sağlayarak geçirdikten, sonrasında her tür ev işine koşturduktan, bir de yavrucak biraz da eğlensin diye Netflix’teki her çocuk filmini iki tur dönerek seyrettikten sonra insanda hal mi kalırmış ki kitap okusun?  Neyse ki şanslısınız da ben aynı zamanda bir çevirmenim ve geçtiğimiz sene kendi çevirdiğim kitaplardan hakikaten çok beğendiklerim var. Üstelik bunlardan dördü yayımlanmış bile. Eh bir tane de Tuna Kiremitçi’nin kütüphanesinden çalıp okuduğum var, etti sana beş. O halde başlayalım.  Annelerinin Gözyaşlarında Boğulacaklar / Johannes Anyuru / Profil Kitap/ 264 Sayfa / Çevirmeyi bir kenara koyun, son yıllarda okuduğum en güzel kitap. Üç Müslüman gencin İsveç’teki bir kitapçıya düzenlediği terör saldırısı ve bunun iç yüzü.  Hilda Serisi / Stephen Davies / Taze Kitap / 176 Sayfa  Bir çocuk kitapları serisi, ama değinmeden geçemeyeceğim. (Ece Erdoğuş Leviciğim, lütfen kusuruma bakma.) Ciddi söylüyorum, bir kitap serisini çevirirken bu kadar eğlendiğim olmamıştı. O kadar coşuyorum ki arada kızıma bazı satırları okuyorum. Müthiş bir yetişkinin hayal dünyasından fırlamış dünyanın en tatlı yaramazı Hilda. Yaşadığı Trolberg’de herkesin olur olmaz, en fantastik canavarlara, hikâyelere, yaratıklara ve ruhlara inanmaları ise çok ilham verici.  Kuş Kadın Harpy / Megan Hunter / Kafka Kitap / 184 Sayfa Olabilecek, elime geçebilecek en iyi kitaplardan biriydi, zira bir kadının anne olduktan sonra nasıl şekil değiştirdiğini, toplumun ve kocasının onu nasıl da bir müddetliğine unuttuğunu (evet unuttuğunu – ki bunu da şimdi, bu satırları yazarken anlıyorum) en dürüst haliyle gösteriyordu. Lucy’nin yavaş yavaş aklını yitirmesi ama bunu yaparken bile çocuklarına sahip çıkmaya çalışması, anneliğin iyi yanlarıyla kötü yanlarını sürekli kapamaya çalışması beni tam yerinden, en derinden yakaladı.  Sessiz Hasta / Alex Michaelides / Domingo Yayınevi / 320 Sayfa Benim en sevdiğim türlerden biri. Bir kadın, bir cinayet işlemiş ama asla ağzını açmıyor. Psikiyatrik hastanede, aklını kaybettiği belli, fakat yıllardır onu kimse konuşturamıyor. Ve sonra bir terapist geliyor. Onu konuşturma konusunda hırslı. Neden? Konuşturabilecek mi? Nefes nefese okumadım, nefes nefese çevirdim.  Çumra 1965 - Bir Seri Katilin Gerçek Hikâyesi / Sevinç Yavuz / Profil Kitap / 192 Sayfa Ki bu arada Matt Haig’in yazdığı Geceyarısı Kütüphanesi’ni de hatırladım ama Sevinç Yavuz’un romanı ağır bastı. Uluslararası kalitede, müthiş bir kitap. Gerçek hikâye üzerine yapılmış ustaca bir kurgu. Hani okurken seyrettiğiniz kitaplar vardır ya, onlardan biri. Sevinç Yavuz çok iyi bir gazeteci ve Türkiye’deki en enteresan seri katil vakalarından birini en ince detayına kadar inceleyip çok usta işi bir polisiye yazmış.