San Francisco’da doğuyor, Tahran’da büyüyor. Öğrenciyken gönül verdiği yüzme sporu, yıllar sonra ders vermek üzere gittiği Kolombiya’da tekrar karşısına çıkıyor. İlk açık deniz yüzüşünü, bir triatlon yarışında Johnny Cay Adası’ndan Karayip Denizi’ndeki San Andres Adası’na yapıyor. Kanlıca-Kuruçeşme arası, Kaş-Meis arası, İrlanda-İskoçya arası derken, en son geçen ay yüzücülerin Everest Dağı olarak bilinen ve en tehlikeli açık deniz rotalarından biri olan 34 kilometrelik Catalina Kanalı’nı 15 saatte yüzerek geçiyor. Bu hafta İstanbul’dayız. Konuğumuz Sabancı Üniversitesi Operasyon Yönetimi ve İş Analitiği hocası Prof. Dr. Raha Tabatabaei. Tabatabaei ile açık denizlerde gerçekleştirdiği uzun yüzüşlere nasıl hazırlandığını, korkularını nasıl yendiğini, bu sporun iş hayatına nasıl yansıdığını konuştuk. Sizi tanıyabilir miyiz? 1978’de anne ve babamın yüksek lisans eğitimi için bulunduğu San Francisco’da doğdum, Tahran’da büyüdüm. İran’ın en iyi teknik üniversitesi olarak bilinen Sharif Teknoloji Üniversitesi’nde endüstri mühendisliği eğitimi aldım. Profesyonel yüzmeye de yine bu üniversitedeyken başladım. Yüzme takımının bir üyesi olarak 4 yıllık lisans eğitimim boyunca yarışlara katıldım. Mezun olduktan sonra bir otomotiv firmasında kalite mühendisi olarak çalıştım, işimi gerçekten seviyordum fakat yüzmeye hiç zamanım kalmıyordu. Daha sonra master ve doktora için ABD’ye gittim. İran’da aileniz var mı? Annem, erkek kardeşim ve ailemin geri kalanı Tahran’da yaşıyor. Pandemiden önce sık sık İran’a gidiyordum. Aileme yakın olmak Türkiye’ye taşınmamdaki ana amaçtı, ama buraya taşınmak hayatıma başka güzellikler de getirdi. Açık denizlerde yüzmek gibi... Yüzmeyle tekrar ilgilenmeye ne zaman başladınız? 2009’da, Universidad de Los Andes’de ders vermek üzere ABD’den, Kolombiya’nın Bogota şehrine taşındım. Orada triatlon sporuyla tanıştım. İlk açık deniz yüzüşümü Kolombiya’da triatlon yarışında yaptım ve Johnny Cay Adası’ndan Karayip Denizi’ndeki San Andres Adası’na yüzdüm. Bu yüzüşü bitirdikten sonra artık ne yapmak istediğimi biliyordum: Açık denizlerde yüzmek! Ama o zamanlar bunun bir spor olduğunu ve bu sporla ilgilenen büyük bir insan topluluğu olduğunu bilmiyordum. Ne zaman bu tutkunuzu profesyonel boyuta taşıdınız? Türkiye’ye geldiğimde. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nı duydum ve benimle beraber yüzecek kişiler aramaya başladım. Sonunda bir antrenörle tanıştım. Kendisi yarışa hazırlanmama yardımcı oldu ve tüm hikaye aslında böyle başladı. İlk uzun yüzüşünüz? 2017’de Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda, Kanlıca’dan Kuruçeşme’ye Boğaz’ı yüzerek geçtim. Yaklaşık 6 kilometrelik mesafeydi ama akıntının yardımıyla 3-4 kilometre gibi hissettim. Bana yetmedi, daha uzun mesafelerde yüzmek istiyordum. Açık deniz yüzücüsü için Türkiye cennet gibi bir yer! Sonrasında Akdeniz ve Ege’de pek çok defa 5-10 km’lik yarışlara katıldım. Kaş’tan Yunanistan’ın Meis Adası’na yüzdüğüm yarışta birinci oldum. İstanbul’da Suadiye, Fenerbahçe taraflarında düzenli olarak yüzüyorum. Bazen de Kilyos, Kireçburnu’nda veya Şile’de... İrlanda’dan İskoçya’ya dört kişilik bir ekiple bayrak yarışı yüzdünüz. Anlatır mısınız? Aslında Kuzey Kanalı’nı yüzerek geçen ilk Türk olacak yüzücü arkadaşımızı desteklemek amacıyla İrlanda’da bulunuyorduk. Arkadaşımızın yüzüşü için havanın düzelmesini beklerken bir yandan da soğuk denizde (12-14 derece) antrenman yapıyorduk. Bayrak yarışı yüzüşünü kendi aramızda şaka olsun diye konuşmaya başlamıştık. Bunun üzerine pilotaj şirketi ekipçe yüzebilmemiz için müsaitlik olduğunu söyledi. Neredeyse şok halinde, aynı gün bayrak yarışına hazırlanmaya başladık. Muhteşem bir deneyimdi ama başlangıçta çok korktum; su çok soğuktu ve o bölgede yaşayan aslan yelesi, deniz anaları gerçekten çok korkunçtu. İnsan soğuk suya nasıl alışıyor? Soğuk suda yüzmeyi çok seviyorum. İstanbul’da tüm yıl boyunca, kar yağarken bile antrenman yapıyorum. Böylece insan alışıyor. Soğuk havalarda uzun süreli yüzmek için en kritik şey sağlıklı bir vücut yağı düzeyine sahip olmak.
