1. Büyüme hormonu artırır
Büyüme hormonu gece uykuda salınır. Anabolizan bir hormondur. Gece açlığı ile vücut yağları yakılırken salınan büyüme hormonu ile kasların güçlenmesi sağlanır.
2. Gece açlığı beyni korur
Beyin serbest radikal hasarına en duyarlı organdır. Enerjinin büyük kısmını kullanan beyne gece açlıkta enerji girişi olmayacağı için enerji üretiminin bir sonucu olan serbest radikaller azalır. Beyin için serbest radikaller çok zararlıdır. Çünkü beynin bol yağlı hücre zarları serbest radikallerin saldırmak için en sevdiği yerdir.
Son yıllarda buna eklenen yeni bir bilgi de beyni koruyan BDNF isimli maddenin gece açlıkta arttığıdır. Sürekli yiyen farelere göre gece aç kalan farelerin zeka ve öğrenme hızlarının diğerlerine göre çok daha yüksek olduğu fark edilmiştir. Egzersizin beyinde yarattığı faydaya benzer fayda gece açlığıyla da sağlanmıştır.
3. Bağışıklığı güçlendirir
Bağışıklık sistemi gece açlığında düzenlenir. T hücreleri bağışıklıkta çok önemlidir. Açlıkta gece T hücreleri yeniden programlanır. Düzgün çalışan T hücrelerine sahip olmak otoimmun hastalıkların önlenmesinde çok gereklidir. Otoimmün reaksiyonlar gece açlığı ve iyi bir uykuyla azalır. Eski “tükenmiş” T hücreleri yerine yeni T hücreleri gelir. Bazı açlık çalışmaları, istenmeyen otoimmün saldırıyı gösteren kan değerlerinin açlıkta azaldığını göstermiştir.
4. İskemi sonrası iyileşmeyi hızlandırır
Çalışmalar inme sonrası iyileşmenin gece açlığı ile hızlandığını göstermiştir.
5. Kemoterapinin etkisini arttırır
Kanserde tümör hücrelerinin kemoterapi ilaçlarına dayanıklılığı gece açlığı ile azalır. Bu yüzden bazı kemoterapi uygulamalarından önce kanser hastalarına 1-2 günlük açlık önerilir. Ama sağlam hücreler bu ilaçlardan kendilerini daha kolay korurlar. Açlığın farelerde cilt kanseri ve meme kanserinin ilerlemesini yavaşlattığı gösterilmiştir.
6. Cildi nemlendirir
Gece açlığında vücudumuz istenilmeyen yağları yakarken, yağ yakmanın bonusu olan cilt nemlendirmesinden de faydalanırız. Yağ yakmak vücudu nemlendirir. Beta oksidasyon denen açlıktaki yağ yakımı son ürün olarak yüksek enerji dışında çok miktarda su da oluşturur. Yağ yakımı ile artan hücre içi su, içtiğimiz sudan farklıdır ve özel bir sudur.
7. İnsülin direnci azaltır
Açlık sinyali karaciğerde başlar. Karaciğer de sinyalleri göndererek ve gen değişimleri ile bu bilgiyi bütün vücuda yayar. Gece açlığında insülininin hücreler üzerindeki etkisi artar. İnsülin rezistansı azalır, kan şekeri düşer.
8. İç organ yağlanmasını azaltır
Uyurken özellikle iç organların etrafındaki yağlar enerjiye çevrilir, bel-kalça oranımızın azalmasıyla uyanırız.
9. Kalp hastalıklarının oluşumunu azaltır
Açlıkta kan yağları yani trigliseritler enerji için kullanılır. Gece açlığı, kolesterolün düşmesi ve trigliserit azalmasını da sağlar. Tansiyonun gece açlığı ile azaldığı hayvan deneylerinde gösterilmiştir.
10. Ömrü uzatır
Doğada az yemenin ve gece açlığının karşılığı vardır. Uzun yaşayan hayvanlara baktığımızda metabolizmalarının yavaş olduğunu, beslenmede otçul olduklarını görürüz. Bünyeleri az serbest radikal yapar.
Doğada açlığın faydasına örnek vermek için kış uykusunu da hatırlayabiliriz. Kış uykusuna yatan hayvanlar aç ve uykudayken sadece vücuttaki depo yağlarını enerji için kullanırlar. Hiç yemek yemedikleri bu dönemden sapasağlam çıkarlar. Kış uykusunun benzeri her gece aç ve uykuda olduğumuz zamandır. Çok sayıda çalışma gece açlığı ve iyi bir uykuyla eski hücrelerimizden otofaji ile kurtulup yenilenerek uyandığımızı gösterir. Otofaji vücudun eski hücrelerini yiyip yoketmesi demektir. Otofaji uzun yaşamın sırlarından biri gibi gözüküyor. En iyi otofaji gece açken uykuda olur.
Gece açlığı Leptin rezistansını azaltır
Gece açlığı konusuna yeni bir başlık olarak leptin konusunu da eklemek isterim. Leptin tıpkı insülin gibi baş belamız olabilir. Ancak onunla baş etmenin yolu da gece açlığından geçiyor.
Leptin tokluk hormonudur. Leptin varsa ve etkili bir leptin ise tok hissederiz. Leptin yağ dokusundan salınır. Yemek sonrası salınan leptin beyine tok olduğumuz hissini verir. Leptinin karşı kutbu grelindir. Mide boşsa grelin artar, acıkırsınız. Mide dolunca grelin susar. Biz ‘leptin’imizin baskın olmasını isteriz. Leptin varsa ve etkili ise yemek istemeyiz.
Leptin yağ dokusundan salınır ve tokluk hissi verir, ancak kilolu kişiler o kadar yağ dokuları ve o kadar leptinleri olduğu halde neden tok hissetmekte zorlanırlar? Cevap, aynı insülin rezistansı gibi leptin rezistansında gizlidir. Yani hücreler, leptine hassas değillerdir.
(Leptinin düşmesinden değil, hücrelerin leptine duyarsız olmasından bahsediyorum. Leptinin azlığı da sorun çıkarır.)
Leptinin gece açlığıyla alakasına geçersek, leptin en rahat gece 2 ve 4 arası salınır. Bu saatler tam da uykuda büyüme hormonunun salındığı, yeterince açlık olduğu için insülin ortalıklarda olmadığı saatlerdir. Akşam açlığı ile sirkadiyen ritme uygun saat 23 öncesi uykuya geçince yağ yakımı başlar. Bu yağ yakımı istenmeyen organ etrafı yağlar başta olmak üzere depo yağların yakımıdır. Yakılan yağlar leptini yükseltir. Bunun yapılabildiği her gece leptin duyarsızlığı azalacaktır. Aynı şekilde insülin duyarsızlığı da. Ayrıca sabah kahvaltıya uyandığımızda geceden yağ yakma modundaki bir bünye ile uyanırız.
Öyle görülüyor ki sağlığınız için yapacağınız en iyi seçim, akşam yemeklerini olabilen en erken saate çekmektir.