Tam 10 gündür, kendi kullandığım beyaz atlı bir pikapla, Karadeniz yollarındayım. İstanbul’dan yola çıktım, Kastamonu, Daday, Samsun, Ordu, Trabzon, Rize, Çamlıhemşin, Ardeşen, Artvin ve Borçka’da soluklandıktan sonra, atımı Kaçkar zirvesindeki 1850 rakımlı Macahel Geçidi’ne sürdüm. Karadeniz hırçındı bu kez. Yer yer fırtına, çoğu kez yağmurdu. Macahel’in Şavşat’a çıkan kestirme dağ yolundan ilerlemeye çalışırken toprak kayması oldu ve yoluma yağmurla oluşan bir şelale dikildi. Her şeye rağmen ve her şeyiyle büyüleyiciydi Doğu Karadeniz. Bu kez Gürcistan sınırına kadar gittiğim yolun en muhteşem anı ise bir sabah 07.00 sularında gözlerimi açtığım Macahel yaylalarıydı. Bu hayatta dünya gözü ile Macahel’i görmek diye bir şey var. Nedenini gelin anlatayım.
Büyüleyici yürüyüş rotaları
Macahel köylerinin her birine araçla çıkılabiliyor ancak yukarıdaki yaylalara ulaşım için ya 4x4 bir arazi aracına ya da kuvvetli bacaklara sahip olmak gerekiyor. Bu yaylalardan biri olan Gorgit, güzelliğiyle kesen ormanların içinden yaklaşık dört saatlik bir yürüyüşle ulaşılan, yıl 2021 değilmiş hissi yaşatan, evlerinin üstü ince ahşap örtülerle kaplı bir yayla. Bölgeye gelen ziyaretçilerin favori yürüyüş alanı burası aynı zamanda. Tabii ki buraya yanınızda Macahel’i bilen yerel bir rehber ile yürümenizde fayda var. Bir diğer sevilen yayla ve yürüyüş rotası ise Lekoban. Burada bir pansiyon ve yaylanın yukarılarında ise buzul gölleri bulunuyor. Macahel Vadisinin yüzde 70’i ormanlar ve meyve ağaçları ile kaplı. Gürgen, kestane, ıhlamur, çam gibi ulu ağaçlara karayemiş, dağ çileği, muşmula, fındık, elma, hurma, ayva, vişne, kiraz, dut, ceviz gibi farklı meyveler yetişen ağaçlar eşlik ediyor. Kafkas arılarının muhteşem balı
Bölgenin en özellikli ürünü bal. Geçmiş yıllarda bölgenin balları ve Kafkas arı ırkıyla ilgili koruma ve geliştirme projesi yapan TEMA Vakfı’nın ardından, bölge 2005’te “Biyosfer Rezerv Alanı” ilan edildi. Bu konuda çalışmalar yürüten ve komitede yer alan uzman biyolog Yıldıray Lise, bunun anlamını rehber arkadaşım Uğur Biryol’a şöyle anlatmış: “Uluslararası önem taşıyan kara ve su ekosistemlerine sahip alanlar Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), İnsan ve Biyosfer Programı kapsamında biyosfer rezervi olarak ilan edilir. Bu alanların temel amacı doğal kaynakların korunmasına yönelik sistemler ve modeller geliştirmek ve biyosfer rezervlerinin içinde veya çevresinde yaşayan halk için sosyoekonomik alternatifler ve fırsatlar yaratmaktır. Türkiye’nin 9 orman sıcak noktasından biri olan Camili (Macahel) Havzası, aynı zamanda ilk ve tek biyosfer rezervi. Sürdürülebilir kalkınma ve ekoturizm konularında örnek çalışmalarla Türkiye’de doğa koruma ve kalkınmanın bir arada olabileceğini gösteren en önemli bölgelerden biri.” Benim Macahel’de bal almak ve tanışmak için ziyaret ettiğim arıcı aile ise annesi ile bal üreten ve Kafkas kraliçe arı yetiştiren Filiz Göklü ve Göklü Arıcılık’tı. Aynı zamanda Kovan filmi için de gönüllü çalışan aile yaklaşık 20 küsur yıldır Macahel’de süzme kestane, kara kovan, petekli kestane, orman gülü ve ıhlamur balı üretiyor. @macahelbal – 0532 683 51 08
Zirvede ödül var