05 Aralık 2025, Cuma
03.10.2025 04:30

Bölüm 3: Çanakkale bağ rotası / Toprağa hayat veren 5 bin yıllık gelenek

Türkiye’nin bağ rotaları yazı dizimizde, bu hafta Çanakkale’deyiz. Çanakkale bölgesinde bağcılık MÖ 3000’lere kadar uzanıyor. Bozcaaada bağları ve bağ otelleri; Gelibolu bağları ve bağ otelleri; Gökçeada Nusretbey bağları olmak üzere üç bölümde bölgeyi mercek altına aldık
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Çanakkale’nin rüzgarla yoğrulmuş topraklarında yürürken, insanın aklına hep aynı soru geliyor: Bu asmalar ne kadar zamandır burada? Cevap, tahminlerimizin çok ötesinde… Bağcılık bu coğrafyada Tunç Çağı’na, yani MÖ 3000’lere kadar uzanıyor. Troya ve çevresinde yapılan kazılarda bulunan üzüm çekirdekleri, 5 bin yıl öncesinin izlerini taşıyor. Yalnız Troya değil; Gökçeada’nın Yenibademli Höyüğü’nde bir küp içinde bulunan üzüm çekirdekleri de aynı döneme tarihleniyor. Bugün hâlâ Gökçeada’da yetişen kadim Kalabaki asması, o günlerden bugüne köprü kuruyor. Bu yüzden Kalabaki yalnızca bir üzüm değil; Çanakkale’nin korunması gereken kültürel mirası, coğrafi tescile aday, eşsiz bir hazine. 

Türkiye’nin bağ rotaları yazı dizimizde bu hafta Çanakkale’deyiz. Gelibolu, Bozcaada ve Gökçeada bağları sizi bekliyor. 

Feribotun uğultusu kesildiğinde, Bozcaada Kalesi bütün ihtişamıyla karşılıyor beni. Kuzey rüzgarının taşıdığı tuz, lavanta ve kekik kokularına karışıyor. Bir yanınızda deniz, bir yanınızda bağlar…
Kuzey Ege Denizi’nde, antik çağlarda Tenedos adıyla bilinen Bozcaada, 3 bin yıllık bağcılık geleneğini bugüne taşıyor. MÖ 5. yüzyılda basılan sikkelerde üzüm salkımlarının işlenmiş olması, Homeros’un İlyada’sında ada şaraplarından bahsedilmesi, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde “Ada halkı üzüm ve şaraba kadim bir gönül vermiştir” diye yazması… 

Bozcaada’nın ruhu dört üzümle tanımlanıyor: Kuntra (karasakız), Karalahna, Çavuş ve Vasilaki. Çavuş, çoğu yerde sofralık olarak bilinse de, burada şarapta ne kadar rafine bir karakter sunabileceğini gösteriyor. Vasilaki, narenciye tonlarıyla ada rüzgarının tuzunu taşıyor. Kuntra’nın meyvemsi neşesi ile Karalahna’nın gövdeli yapısı ise kırmızıların belkemiği. Bugün bağlarda ayrıca Papazkarası, Gamay, Sauvignon Blanc, Semillon ve Cinsault da yetişiyor. Böylece ada şarapları hem yerel karakterini koruyor hem de dünyaya açılan bir kapı haline geliyor.

Bozcaada’da 1925’ten itibaren yerli şarap imalathaneleri görünmeye başladı. 1960-1980 arası, adanın altın çağıydı: 13 şarap imalathanesi birden faaldi. Bugün adada yalnızca 6 üretici var:

Yunatçılar (Çamlıbağ)-1925

Bozcaada’da şarap dediğimizde belleğin en derin katmanlarında hep Çamlıbağ vardır. 1925’te kurulan bu aile işletmesi, adanın en eski üreticisi. Rum Mahallesi’ndeki şarapevinde yıllanmış şişeler açılır, yalnızca üzüm değil, yılların emeği, adanın geçirdiği dönüşümler, rüzgarın ve güneşin sesi de damakta canlanır. Çamlıbağ, Bozcaada’nın “klasik yüzü”; köklere tutunan, geleneği koruyan, adanın tarihini bugüne taşıyan bir şarap aynası. camlibag.com

Ataol Şarapçılık-1927

1927’de başlayan Ataol serüveni, bugün bağların ortasında taş yapılardan kurulmuş büyük bir çiftliğe dönüşmüş. 31 odalı bağ oteli, hem şarap meraklıları hem de huzuru arayan yolcular için bir sığınak. Sabah, gün doğumunda bağların arasında yapılan yürüyüşte, çiy damlaları ayaklarınıza değiyor. Akşam olduğunda, şarapevinin terasında peynir tabakları ve ada otlarının eşlik ettiği kadehlerle gün batımı başka bir renge bürünüyor. Ataol hem bir üretici hem de şarabı hayatın merkezine koyan bir bağ köyü. ataol.com.tr

Yükseltan Bağ Evi

Gelibolu Yarımadası’ndaki üreticilerin artması ve bölgenin neredeyse bir şarap yolu olarak anılması mutluluk verici. Burada karşıma çıkan ilk üretici Saros Körfezi’ne bakan yamaçlara kurulmuş Yükseltan Bağ Evi oldu. Bağların hemen yanında 55 dönümlük lavanta tarlaları var. Şato şarapçılık (entegre şarap üretimi) tesisi sayesinde üzümler dalından koparıldıktan hemen sonra aroma kaybına uğramadan üretime giriyor. Bağ evinde ise doğa ile iç içe 12 standart ve 6 süit oda bulunuyor. www.yukseltanbagevi.com

Chateau Gali (Gali Wines)

Bir yanda Ege, diğer yanda Saros, öte tarafta Marmara ve Çanakkale Boğazı… Üç denizin rüzgarını aynı anda taşıyan bu coğrafyada, 24 hektarlık bağlar sonsuz ufka uzanıyor. Asmaların çoğu Merlot.

 Sardalya sofraları, Trakya kuzusunun kokusu, rüzgar sörfünden bisiklet turlarına uzanan aktiviteler… Hepsi Gali deneyimini bir bütün kılıyor. 

Tadımda sunulan şaraplar: Chateau Gali Viognier -  Chateau Gali Saros Blend - Chateau Gali Evreshe - Chateau Gali - Chateau Gali Pure Merlot.

Program: Gün, bağların içinde yapılacak bir yürüyüşle başlıyor. Ardından bağ evinin terasında, yöresel peynirler eşliğinde şarap tadımı yapılıyor. Bağların arasında hâlâ ayakta duran, II. Dünya Savaşı’ndan kalma mevziler geziliyor. Bağ ziyareti ve tadım için rezervasyon gerekli! galiwines.com 

Suvla Bağları

Tarihi Gelibolu Yarımadası’nın milli park sınırları içindeki Suvla Bağları, bir ailenin hayaliyle hayat bulmuş. Hikaye, Pınar ve Selim Zafer Ellialtı çiftinin 2003’te ilk asmalarını dikmesiyle başlıyor. O günlerde doğan oğullarının adıyla anılan Bozokbağ, yıllar içinde 50 hektardan 100 hektara ulaşan bağlara dönüşüyor. 15 çeşit üzüm yetiştiriliyor. Suvla’nın şarapları sülfitsiz, sertifikalı organik üzümlerden yapılıyor.
www.suvla.com.tr

Porta Caeli Bağları ve oteli

Burada dünyanın en büyük 1×1 dikim yoğunluğuna sahip bağlarında, her kök üzüm özenle seçilmiş bir kelime gibi yan yana sıralanıyor. Toprağın derinliklerinden süzülen mineraller, rüzgarın tuzu ve güneşin cömertliği, üzümün etine işleyerek farklı bir karakter yaratıyor. Her damla, önce meşe fıçılarda, ardından özel şişelerde 6 ila 24 ay arasında dinlendiriliyor. Otel ise lüks bağ ve sanat oteli kategorisinde hizmet veren, nitelikli agroturizm adına heyecanlandıran bir otel. www.caeli.com.tr 

Bozcaada'da tadım da yapabileceğiniz bağ evleri

Talay Bağları Konukevi: Sulubahçe’de bağların ortasında, yalnızca dört odalı küçük bir konukevi. Sabah sisin arasında asmalara bakarak kahve içmek, gece yıldızların altında şişeden kadehe dolan kırmızılar eşliğinde uyumak… talaybaglari.com

Ataol Tatil Çiftliği: 31 odalı, taş yapılardan oluşan geniş bir bağ köyü. Havuz, restoran ve şarapeviyle adanın en kapsamlı bağ oteli. ataol.com.tr

Aral Tatil Çiftliği: Ada merkezinden uzakta, doğayla iç içe bir atmosfer. Kahvaltısı ve sakinliğiyle ünlü. aralciftligi.com

Nar Bağevi: Küçük, samimi, bağ manzaralı odaları ve ev yapımı kahvaltısıyla biliniyor. narbagevi.com

Karadut Bağ Evleri: Butik ölçekte, bağların gölgesinde konumlanan Karadut, yıldızlı gecelerin ve bağ sessizliğinin tadını çıkarmak isteyenlere göre. karadutbagevleri.com

Nusret Bey Bağları 

Bozcaada’dan Gökçeada’ya, Elazığ’ın dağlarından Gaziantep’in güneşine kadar uzanan bir hikaye… Kurucusu Nusret Avcı, 2000 yılında ilk asmalarını toprağa diktiğinde, belki de Türkiye’nin şarap yolculuğuna yeni bir sayfa açacağının farkında değildi. Nusretbey’in asıl hikâyesi yalnızca çeşit zenginliği değil; Türkiye’de bir ilke imza atması. Omcalar yedinci yaşına geldiğinde, bağlarda ülkenin ilk organik şarabı üretildi. Bağların arasında yürüyüp üzüm asmalarına dokunduktan sonra, sizi sıra dışı bir keşif bekliyor: Furkaleste’teki zeytinlikte, 23 milyon yıllık defnegillere ait fosil ağaç. Talep eden gruplar için bağların ortasında fırında oğlak eşliğinde şarap sunumu hazırlanıyor. nusretbey.com

Asmadan Bağları&Bengodi Otel

Eceabat son yıllarda bağları, sanat temalı şık ve romantik bağ otelleri ve şaraphaneleri ile de anılıyor. Asmadan Bağları’na ait Bengodi Otel birkaç ay önce açılmış, geleneksel rustik tarzın ögeleri ile tasarlanmış doğal taş kaplama binası ve Asmalı Avlu etrafındaki toplam 20 odadan ve büyük bir yüzme havuzundan oluşuyor. Otelin restoranı Potina oldukça başarılı ve dışarıdan da rezervasyon ile misafir kabul ediyor. Otele ait Asmadan Bağları’nda ise 26 Ağustos-16 Ekim arasında, ünlü sommelier Murat Yankı eşliğinde bir bağ bozumu programı gerçekleşiyor.

Bilgi için: 0286 814 12 33 www.bengodi.com.tr  

 

 

* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.

Bahar Akıncı
Bahar Akıncı