‘Kaş’ı sevmek’ diye bir şey pek yok. “Kaş’a aşık olmak, Kaş’ın müdavimi olmak” var. İşte ben o gruba girenlerdenim. 10 yıl önce başladı Kaş aşkım. Temmuz-ağustosta değil de mayıs-haziran ya da eylül-kasım döneminde vuslata eriyor daha çok. Yani benim mevsimim sarı yazla beraber başlıyor Kaş’ta. İstanbul’da trençkotlar çıkıyor, sandaletler yerini lastik ayakkabılara bırakıyor, okul servisleri erkenden yollara düşüyor. Bense mis gibi sonbahar havasında bir mahalle kahvesinin köşesinde oturmuş size bu yazıyı yazarken Kaş 30 derece.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim