Benim çocukluğumda bir tanecik dağ vardı, kışın okuldaki varlıklı ailelerin çocukları o dağa gider, kayak öğrenir dönerdi. Hiç anlam veremezdik, İzmir’den kalkıp neden o dağa gidilir de kayak öğrenilirdi? Ardından üniversitede yine aynı dağda kış partileri başladı. Kardan, soğuktan hiç haz etmeyen ben bir kez katıldığım o winter fest’i gündüz şömine akşam da içinde ateş yanan fıçının başında geçirdim. Kardan ve dağdan anladığım tek şey sucuk ekmek ve ateş başıydı. Birkaç yıl sonra artık çalışmaya başlamışken arkadaşlarımla yolum bu kez Kartalkaya’ya düştü, bana snowboard öğretmek istediler. 15-20 dakika içinde, dağa o gün gelmiş 3 kişilik bir Japon ailesine çarptım, neyse ki kimseye bir şey olmadı ama benim kayak/snowboard kariyerim böylece sona ermiş oldu.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim