Tanıtım

Her sene bu vakitlerde Türk üniversitelerini tatlı bir heyecan sarar. Milyonlarca gencin katıldığı üniversiteye giriş sınavlarının sonuçları açıklanır; sıralamadaki yerlerini geçen yılların sonuçlarıyla karşılaştırıp hangi bölümlere girme şansları olduğunu üç aşağı beş yukarı kestiren adaylar üniversitelerin kendilerini tanıttıkları yüz yüze veya çevrimiçi toplantılara katılarak tercihlerini netleştirmeye çalışır. Bu, adaylar için olduğu kadar üniversiteler için de önemli bir dönemdir: Okullar mümkün olduğunca çok kişinin kendilerini istemesini ister. Çok tercih edilen kurumlar hem kontenjanlarının boş kalması ihtimalinden (bu, oraya o kadar kontenjan açanların hesap bilmediğini, hatta belki de artık o bölümün kapatılmasının gerektiğini akıllara getiren bir kabus senaryosudur) kaçınmış, hem de daha “iyi” öğrencilere sahip olarak bunun yaratacağı kalite ve ün artışı döngüsüne girmiş olurlar.