Giyinme eylemi doğaya karşı korunma içgüdüsüyle gelişti. İnsan, hayvan derilerini, tüylerini, ağaç yapraklarını ve lifleri, bedenin olumsuz iklim koşullarına uyum sağlaması için şekillendirdi. Göçebe toplumlardan tarım toplumuna, Sanayi Devrimi’ne... Beden ve kıyafetlerin seçiminde etkin “korunma” içgüdüsü yerini sınıflı topluma geçişle birlikte bir statü arayışına bıraktı. Bu arayış daha gösterişli yapısal görünümlerin popülerleşmesini hızlandırdı. Sanatsal deneyim ve kültürel değişim dönemi olarak tanımlanan Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda ise özellikle sürrealist ve Dadaist hareketler modada etkisini gösterdi. Salvador Dalí, Man Ray gibi sanatçıların rasyonalizmin sınırlarını zorlamasına benzer bir şekilde; Schiaparelli ve Balenciaga gibi markalar, geleneksel silüetlere meydan okuyan heykelimsi parçalar yarattılar. 21. yüzyılda tasarım pratiği bir sanat dalı olarak kabul görmeye başladı ve disiplinler arası sınırlar muğlaklaştı. Moda tasarımı bu alanda iddiasını meşrulaştırmak için resim ve heykel sanatlarının estetik anlayışını daha da güçlü benimsedi.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim