Giyinme eylemi doğaya karşı korunma içgüdüsüyle gelişti. İnsan, hayvan derilerini, tüylerini, ağaç yapraklarını ve lifleri, bedenin olumsuz iklim koşullarına uyum sağlaması için şekillendirdi. Göçebe toplumlardan tarım toplumuna, Sanayi Devrimi’ne... Beden ve kıyafetlerin seçiminde etkin “korunma” içgüdüsü yerini sınıflı topluma geçişle birlikte bir statü arayışına bıraktı. Bu arayış daha gösterişli yapısal görünümlerin popülerleşmesini hızlandırdı. Sanatsal deneyim ve kültürel değişim dönemi olarak tanımlanan Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda ise özellikle sürrealist ve Dadaist hareketler modada etkisini gösterdi. Salvador Dalí, Man Ray gibi sanatçıların rasyonalizmin sınırlarını zorlamasına benzer bir şekilde; Schiaparelli ve Balenciaga gibi markalar, geleneksel silüetlere meydan okuyan heykelimsi parçalar yarattılar. 21. yüzyılda tasarım pratiği bir sanat dalı olarak kabul görmeye başladı ve disiplinler arası sınırlar muğlaklaştı. Moda tasarımı bu alanda iddiasını meşrulaştırmak için resim ve heykel sanatlarının estetik anlayışını daha da güçlü benimsedi.
17.05.2024 04:30
İçinde nefes alınmayan kıyafetler kimin için?
Kumdan bir silüet, ahşaptan oyulmuş bir korse, seramik çiçeklerle kaplı bir elbise… Popüler kültürle sanat arasındaki sınırları zorlayan bu tasarımlar giyilebilir heykelleri anımsatıyor
Marc Jacobs Vogue’u yönetirse ne olur
22 Kasım 2024
Sergiye giderken ne giyeceğinizi düşünüyor musunuz
15 Kasım 2024
Ya yeniden moda olursa?
01 Kasım 2024
Moda eleştirisinin ölümü
25 Ekim 2024
Erkek modası neden daha sürdürülebilir?
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024