19 Nisan 2024, Cuma
07.01.2022 04:30

Gezegenden düşebiliriz

Zengin ülkeler dünyanın geri kalanı ile yollarını ayırıyor. Meşhur jeopolitik konumundan ötürü Türkiye yine iki arada bir derede. Ve tam bu kritik tarihi kırılma sırasında elindeki en önemli kıymeti, eğitimli insanlarını kaybediyor. Bu yazıyı “Millet Ay’a giderken bizim uğraştığımız şeylere bak” demek için yazmıyorum. Dünya yeni bir şiir yazıyor ve biz dışında kalmak üzereyiz. Gezegenin “Doktor ‘Ne yerse yesin’ dedi” çukuruna sandığımızdan çok daha yakınız

25 Aralık 2021’de uzaya bir teleskop gönderildi. James Webb Uzay Teleskobu, halk arasında söylenen şekliyle “zamanın başlangıcına” bakacak. Bu teleskop sayesinde ilk galaksilerin oluşum öyküsünü görebileceğiz ve dünyadakine benzer yaşam koşullarına sahip gezegenler var mı, ona bakacağız. Şimdiye kadar bilinmeyen birçok şey bilinebilir hale gelecek. ‘Biz’ derken tabii, olay tam olarak bizimle ilgili değil. Bizim yapacağımız şey ara sıra NASA’nın yayınladığı fotoğraflara bakmak, bu görüntüleri Instagram’da şaşkın yüz emojisi ile paylaşmak, bir bilim adamı çıkıp anlatırsa bu görüntülerin ne anlama geldiğini, o da belki, anlamaya çalışmak. Yani biz, büyük insanlığın tüketicisi olarak suyun akışına bakacağız. Aynı esnada, bu ve benzeri meselelerin ne olduğunu gerçekten anlayan genç ve orta yaşlı insanlar ülkemiz sınırlarını terk etmiş olacak. Geriye “Bu teleskopla geçmişi göreceksek kendimizin küçüklüğünü de görebilecek miyiz?” diye soran, “Kuantumla aşk büyüsü” yapan (evet böyle şeyler var) ya da “Burası bizi öldürmek isteyen insanların ülkesi” diyen gençleri “Çıkar telefonunu” diye cevaplayanlar kalacak. Sonra mahalle kahvesinde dünya düz değildir diye anlat dur. Aşının içinde çip yok diye ‘istersen masanın üzerine çık tepin’. Dünya yeni bir teknolojik devrimle yarılıyor ve Türkiye, tahmin edebileceğiniz gibi, yanlış tarafta ‘model deniyor’. Zorla yoksullaştırılarak dünyanın niteliksiz kölesi haline getirilme modeli. Oysa...