TurkishBank Kıbrıs, Türkiye ve İngiltere’de faaliyet gösteren yüzde 100 Türk sermayeli bir banka. İngiltere’de bulunan toplam 350’yi aşkın banka içinde 3 ana ödeme sistemine birden üye 13 bankadan biri. Kuruluşu 1901 yılına uzanan banka, 47 yıldır Londra’da bulunan tek Türk sermayeli İngiliz bankası. Grup Kıbrıs’ta Türk Bankası ve Allied Turkish Bank ile faaliyet gösterirken, Türkiye ve Londra’da TurkishBank adıyla hizmet veriyor. Bankanın ikinci kurucusu diyebileceğimiz Tanju Özyol’un torunları Kurt ve Bars Börteçene kardeşler yönetimdeki 3’üncü kuşak. Bankanın dijital dönüşümünü ve girişimcilik dünyasındaki ataklarını genç yöneticilerle konuştuk. - Dedeniz Tanju Özyol eski bir bankacı. Bankanın kuruluşundan ve geçmişinden söz edelim öncelikle. Size nasıl bir sorumluluk düşüyor? Kurt Börteçene: TurkishBank Grubu, söylediğiniz gibi özel bir grup, ana hissedarı dedemiz Tanju Özyol. 1970’lerin sonlarından beri grubun başındaki kişi, aslında bir nevi ikinci kurucusu. - TurkishBank 1901’de Kıbrıs’ta kurulmuş. Tanju Özyol bankacılık yaparken TurkishBank’a transfer oluyor. Daha sonra da bankanın hisselerini alıyor, değil mi? Bars Börteçene: Aynen. Dedemiz Tanju Özyol iş hayatında hep bankacılık yapmış, son 10 yıldır emekliliğin tadını çıkarıyor. Şu anda grubun başında babamız Hakan Börteçene var, o da yaklaşık 30 yıldır grupta çalışıyor. - Annenizin görevi ne? Bars Börteçene: Annemiz Melis Börteçene de holding çatısı altındaki çeşitli kuruluşlarda yönetim kurulu üyesi. - Bankacılığa ilk ısınma turlarını kaç yaşında attınız, işe başlamanız nasıl oldu? K.B: Mesleğe adaptasyonumuz kolay oldu. En büyük avantajımız 120 yıllık bir müessese düzenine gözümüzü açmış olmak. B.B: Bankanın koridorlarında büyüdük. İşlerle ilgili kulak dolgunluğumuz hep vardı. K.B: Tarihçemiz oldukça renkli, birçok ilklerimiz var. Kıbrıs’taki ismimiz Türk Bankası, bölgedeki özel sahipli, en eski banka, bizden eski bir tek Ziraat Bankası var. - Türkiye serüveni nasıl başlıyor? B.B: Banka Türkiye’ye 80’li yıllarda geliyor ve 90’ların başından itibaren Londra ve İstanbul’daki şubeler bankaya dönüşüyor. Türkiye, Kıbrıs ve İngiltere’de olmak üzere 4 banka, 1 aracı kurum ve 1 sigorta şirketi ile sadece finansal hizmetler veriyoruz. - Şube sayısını çoğu banka düşürürken TurkishBank nasıl bir yol izliyor? K.B: Grup olarak butik sayılabilecek bir boyuttayız, kendimizi “ilişki bankacılığı” ifadesiyle tanımlıyoruz. - Ne demek ilişki bankacılığı? K.B: Müşterilerimiz de bizim gibi çoğunlukla 2-3 kuşaktır bankamızla çalışıyor. Bizim için müşterimizin ihtiyaçları önde gelir, ürün satmaya değil, ihtiyacı karşılamaya çalışırız. - Siz butik banka olarak hangi avantaj ve dezavantajları yaşıyorsunuz? K.B: Dijital dönüşüme çok kafa yorduk, güç birliği yapmaktan başka bir yol olmadığını gördük. 4 senedir bu çerçevede fintek’lerle, tamamlayıcı sektörlerle yakın iş birliğine geçtik. Nitekim T-Gate de buradan doğdu diyebiliriz. (fintech artık Türkçe*de artık fintek olarak kullanılıyor) B.B: Dijital dönüşümün getirdiği etkilerden biri de şubelerden verilen bankacılık hizmetlerinin son hızla azalıyor olması, bu da bizim gibi her ülkede 7-8 şubesi olan bir butik banka için de çok önemli fırsatlar sunabiliyor. Sonunda boyutumuz ne olursa olsun hepimizin bir ekranı var! -Genç olmak, genç yönetici olmak en büyük avantaj mı? K.B: Dünyada birçok büyük kuruluşta ‘Under 30’ diye bir inisiyatif var. Şirketler, bizler gibi ‘digital native’ dedikleri genç kuşakları yönetim kurullarına alıyorlar. Biz şanslıydık bu doğal yollardan oluştu. Tabii ki genç yaşta, hele ki banka gibi kuruluşların yönetim kurulunda yer almak çok önemli bir sorumluluk. Ama biz zaten 6 yıldır gruptaki tüm yönetim kurullarına misafir olarak katılıp, not alıp izleyerek çalıştığımız için nispeten daha az zorlandık. Londra’ya gelen Türk firmaları bizi buluyor - Londra dünyanın finans merkezlerinden. Orada olmak ne katıyor? Londra aynı zamanda fintek’lerin merkezi.... B.B: İngiltere, başta yönetişim konularında dünyanın referans noktası. Dediğiniz gibi Londra zaten dünyanın fintek merkezi. Belli bir boyuta gelen her fintek şirketinin hayali globalleşmeye buradan başlamak. Bu da bizim fintek’ler ile buluşmamızdaki en itici unsur oldu. Bir süredir zaten Londra’ya gelen firmalara her konuda rehberlik yapıp destek oluyorduk, halen de özellikle yurt dışında hesap açmanın zorluğu çerçevesinde Londra’ya gelen Türk firmaları muhakkak bizi buluyor. Londra’da yaptığımız ödeme sistemleri projesinde ana çözüm ortağımız yine dünya devi ACI firması. Ama esas iş birliği konusu “açık bankacılık” ile hızlandı. - Açık bankacılık ile beklentiler de arttı. Finansal hizmetlerde kolaylıklar ve farklı çözümler gelişiyor. Yeni gelişmeler var mı? B.B: Açık bankacılık aslında belki de çağımızın en önemli devrimlerinden biri. 2008 krizi dünyada birçok şeyi değiştirdi. Kuruluşlar, süpervizörler, politika yapıcılar birçok ders çıkardılar. İlk hedeflerinden biri de kişilerin ve kuruluşların teknolojinin de yardımıyla tek bir noktadan birden çok finansal kuruluşa, yani ürüne ve hizmete ulaşmasını hedeflediler. İngiltere 2015’lerden itibaren dünyadan daha hızlı davrandı ve biz de tecrübe kazandık.
31.12.2021 04:30
Gelecek ‘açık bankacılık’ta
Londra, Kıbrıs ve Türkiye’de bulunan TurkishBank, genç kuşak yöneticileriyle açık bankacılık, fintek, ilişki bankacılığı alanlarında büyüyor. Bankanın genç kuşakları bankaların da bir pazar yeri olacağını söylüyor
Programa güven için kamu kemer sıkmalı
20 Aralık 2024
Kandıra'yı İtalyan peynirlerinin adresi yaptı
13 Aralık 2024
Levanten mutfağının Boğaz’daki yeni adresi
13 Aralık 2024
15 dakikada ulaşamayanlara biz ulaşıyoruz
Tüm Yazıları
06 Aralık 2024