Yıllar önce İstanbul’da yaşarken her beyaz yakalı gibi nefes almaya, jogging yapmaya Belgrad Ormanı'na atardık kapağı. Koşmayı hiç sevmiyorum, o zaman da sevmiyordum, ama benim neyim eksik diye koştuğum zamanlarda temposuyla motive olabilmek için kulaklıkla müzik dinleyerek koşardım. Spor kulübünden bir tanıdığımla karşılaştığımda bana “Doğayı dinlemek varken neden kulaklık takıyorsun? “demişti. O an cevaben “Müzik dinlemek hoşuma gidiyor” diye savunmaya geçerek çemkirmiş olsam da sorduğu çok önemli ve yerinde soru suratıma tokat gibi çarpmıştı! Elbette sahilde koşarken araba fren ve kornalarını duymak yerine izole olmak ve tempolu bir müzik fena olmuyor (hala savunmada!!!) ama doğanın içindeyken müzik kulalıkta değil, zaten tam da ağaçların arasında! Rüzgarla hışırdayan yapraklarda, kuşların şarkısında, sincapların bıcır bıcır konuşmalarında.
18.03.2022 04:30
Size bir terapi teklifim var
Orman banyosunun sağlığa faydası birçok araştırma ile kanıtlandı. Stresi azaltıyor, bağışıklığı güçlendiriyor. Kulaklıkları evde bırakın, duyularınızı açın, yapraklarla, toprakla, yosunla bir olun. İyi geldiğini göreceksiniz
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Mahallenin en tuhaf komşusu: Kara kurbağası
05 Aralık 2025
Monserrate’nin nemli harikalar diyarında
07 Kasım 2025
Baykuşun iki yüzü
24 Ekim 2025
Hışırdayan romantizmden gürültülü gerçekliğe
17 Ekim 2025
Sanatın doğayı korumaya katkısı
Tüm Yazıları
26 Eylül 2025