2021 yılı her sektör gibi tarım ve gıda için de hiç kolay geçmedi. Bir önceki yıldan miras kalan pandeminin yan etkilerini bu yılın tamamında da hatırı sayılır oranda hissettik. Arz ve talepteki bozulmaya stoklar üzerindeki baskı da eklenince, tarım emtia fiyatları daha oynak hale geldi. Merkez bankalarının parasal gevşeme politikalarının da etkisiyle fonlar aracılığıyla tarımsal emtia, hiç olmadığı kadar finansallaştı ve getirisi yüksek bir yatırım aracına dönüştü. Küresel iklim değişikliğinin olumsuz yansımaları, uluslararası ticaret dengelerindeki bozulma ve lojistik başta olmak üzere tedarik zincirindeki kırılmalar da eklenince gıda enflasyonu uzun soluklu küresel bir meseleye dönüştü. Ve bu mesele, en iyimser tahminlere göre 2022'nin ikinci çeyreğine kadar bizimle olmaya devam edecek gibi görünüyor. Pandeminin yarattığı belirsizlik ortamı ile 2021 yılında da süren ‘gıda milliyetçiliği’ sonucu ülkeler kendi gıda arz güvenliğini önceliklendirerek politikalarını buna göre şekillendirdi. Söz konusu korumacı refleksten sadece ülkeler ya da kurumlar değil, son tüketiciler dahi kendine göre çok önemli dersler çıkardı. Arz-talep dengesi ve fiyat istikrarı açısından stok yönetiminin kritik önemde olduğu daha net anlaşıldı. Alınan dersler tarımın eko-politiğini yeni dönemde tekrar şekillendirecek.
17.12.2021 04:40
Tarım ve gıdada 2022’nin şifreleri
Pandemi ve küresel iklim değişikliğinin etkisi altındaki tarım ve gıda sektöründe yaşanan değişim ve dönüşüm süreci son iki yılda hızlandı. Tüketici talepleri ve dönüşen üretim süreci değer zincirinin tüm halkalarında oyun planlarını değiştiriyor
Kahve fiyatları 47 yılın zirvesinde
20 Aralık 2024
Türkiye’nin tarımdaki zayıf kasları
13 Aralık 2024
Onun hayatında hep su aktı ve yatağını buldu
06 Aralık 2024
Domates 70 günde 45 kez ilaçlanıyor
29 Kasım 2024
Küresel gıda fiyatlarında Trumpflasyon mu geliyor?
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024