23 Nisan 2024, Salı Gazete Oksijen
02.07.2021 04:30

Anlamın ne anlamı var

Doğduğumuz günden beri peşinde koşarız. Hayat biterken de bulduklarımızı ya da bulup bulmadığımızı sorgularız. Anlam sabit olmayıp sürekli değişkenlik gösterdiği için, an içindeki anlam başka ya da bir sonraki an itibariyle farklılaşabilir. Başlıkta bile tek bir noktalama işareti anlamı oynatabilir: ‘Soru işareti’ anlamın anlamını sorarken, ‘ünlem işareti’ anlamı bir anda ‘boş işler bunlar’ seviyesine indirgeyebilir. Bunun için anlam pek çok fiil ile yan yana kullanılıp çekiştirildikçe çekiştirilir. Genişler, daralır, kaybolur, uçar, inşa edilir, yaratılır, üretilir, aranır, verilir yüklenir. Kendisi, mecazı, eşi, karşıtı, çifti, niceli, niteli, gizlisi, saklısı, soyutu, somutu, ilki, ikincisi... pek çok hal, şekil ve durumda bulunabilir. Belki bu oynak, sürekli değişen haller, anlamı bulunduğunda sürekli aynı şekilde korunamaz olması sayesinde sürekli peşinde koşulan hale getiriyor. Yeni bir şeyin anlamı da, yenilik geçtikçe aşınabiliyor örneğin. İlişkiler, evlilikler, eşyalar, mekanlar ilk anlamlarını nadiren uzun süre koruyabiliyorlar. Hatta sonlandırma dönemlerinde zıt anlama yatay geçiş yapılıveriyor. Telefon çaldığında yaşanan kalp çarpıntısının bile anlamı yıllar içinde taban tabana zıt hale gelebiliyor. Anlam üstelik bağlama göre de değişiveriyor. Bir noktalama işareti, ses tonu farkından kültürel yapı ve birikim, zaman mekan... anlamı değiştiriveriyor. Anlamı bütün değişkenlerin etkilerine, ittirip kaktırmalarına dayanıklı hale getirmek, kalıcılığını uzatabiliyor. İnsan hep anlam aramış; doğayla, dünyayla, ölümle, sonrasıyla ilgili, neredeyse karşılaştığı her şeye bir anlam atfedivermiş. Kendini, insan unsurlarını atfetmiş; dağ başı, eteği, sivri burun, bazen hayvanları kullanmış kuzu kulağı, deve boynu, fil kulağı, katır tırnağı...