Buldunuz mu?

Son yapılan araştırmalara göre…” dünyanın en muhteşem, akıllı, yetenekli insanı, dünya gol kralı, 9 Oscar’lı ve Nobel adayı falan olabilirsiniz. Üstelik iddia edilen ne olursa olsun mutlaka ‘doğru’dur. Çünkü “araştırmalara göre” bu doğrulanmış, ciddi, tartışılmaz sonuçtur. Neredeyse her konuda, her yerde edilen laflar araştırma sonuçlarına dayandırılıveriyor, araştırmanın doğası gereği bilimsel olduğu varsayımının rüzgarıyla söylenenlerin kabul görmesi bekleniyor. Yavaştan da işin suyu çıkıyor. Bir zamanlar şampuan ya da deterjanların etkinliğinin kanıtı olarak hep “İsviçreli bilim adamları” referansı verilirdi. Neredeyse İsviçre’de yaşayan herkesin evlerinin bodrumundaki laboratuvarlarda şampuan, saç kremi, bulaşık deterjanı, jöle, ruj testleri yapan ve hepsinin de bilim adamı olduğu giydikleri beyaz önlük ve kalın siyah çerçeveli gözlükten belli insanlar olduğuna bile inanılır hale gelinmişti. Reklam oyuncuları bile o kılıkta konuşurlar, ceplerinden İsviçre pasaportu düşecek izlenimi yaratırlardı. Bu aynı zamanda araştırmalara olan güvenin de bir tür göstergesi sayılabilirdi. Bunun üzerine herkes aklına geleni araştırmalara dayandırdı. Sosyal medya araştırma konusunu pek çok alanda olduğu gibi uçurdu. “Yapılan araştırmalara göre” demek yeterli referans hatta kanıt olarak görüldü. İşin de suyu çıktı. Kimi araştırmaya göre kahve içmek onlarca farklı sıkıntı yaratırken, bir başkasına göre ömrü uzatıyordu.