Kölelik, modern dünya için bir dönemin utanç vesilesi; anlaşılması, akıl erdirilmesi bile zor bir konu. Gerçi başta ırk, etnik köken cinsiyet olmak üzere pek çok konuda ayrımcılık yapılsa da hız kesmiyor. Hiç olmazsa kölelik, en acımasız hali düşünülürse ortadan kalktı. Gibi. İki bin küsür sene önce kölelik sistemi (bugün olduğu gibi) güç oyununun doğal sonucuydu. Medeniyet geliştikçe kocaman binalar, su kanalları, piramitler, şehir duvarları, yollar, gemiler yapmak gerekti. Buradan kullanılacak iş gücü doğal olarak kölelerdi. Köleler genelde savaş esirlerinden, suçlulardan, kimsesiz çocuklardan oluşurdu. Özellikle emek yoğun işlerde çalıştırılırlardı. Roma hukukunda mülk sayılırlardı. Pek çok ülkede köleler alınıp satılabilen mal olarak görülürdü. Keşifler arttıkça, gelişmemiş ülkelerin güçlü kuvvetli insanları köleleştirildi. Özellikle Afrika talan edilirken sadece madenler , doğal kaynaklar değil insanlar da yağmalandı. Ticari mal haline getirildi. Bugün medeni kabul edilenlerin, medeniyetinin inşasında bedelsiz iş gücü olarak kullanıldı.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim