05 Mayıs 2024, Pazar Gazete Oksijen
14.07.2023 04:30

Kaçıncı bahar?

Halen köşebaşlarını tutmuş, kurumlarda özellikle beyaz yakalılar arasında belli pozisyonlara gelmişlerin ortak bir tanımı var: “Geanjşler”… Teknolojik gelişmeleri takip etmekte zorlanan, her gün onlarcası piyasaya sürülen yeni kavramların, oyun, eğlence, merak, hobilerin tamamen şekil değiştirmesi, sosyal platformlar üzerinden yepyeni toplulukların, aidiyet biçimlerinin gelişmesi ve dönüşümün yansımalarını kavrayamayan, çözemeyen, anlamlandıramayanlar, yapabilenleri bu lafta tanımlıyor. Daha da aymazları “Zee Kuşaa” diyerek, tanımını tam yapamadıkları ve ait olmadıkları bir yaşam biçimini tanımlamaya çalışıyorlar. Sanki aynı on yıl içinde doğanlar dünyanın ya da ülkelerin her yerinde aileden, kültürden, eğitimden, toplam çevreden bağımsız aynı şekilde düşünüyor, karar veriyor, yapıyor, hissediyormuş gibi. Ama dönüşüme ayak uyduramayanların ötekileştirme gayretlerinin hedefi olmaktan kurtulamıyorlar.

Yaştan öte dünyayı ele alış biçimi bir türlü kriter yapılamıyor. Öte yandan kime “genç” denmesi gerektiği de tartışılır. Oy vermek için on sekiz yaş yeterli ise bu yaşa gelenler artık büyük mü? Günlük dilde üniversiteyi bitirip hele de erken evlenenler pek sever ‘gençliğimde’ ya da ‘ben gençken’ demeyi. Uzunca bir süredir de genç bir ülke olunduğu hissi hakimdir. Yeni geliştirilen ürünler, tekstil ürünleri ölçüleri, eğlence kalıpları, bunların reklamlarındaki ton hep genel hedef kitlenin yirmili yaşların ortasında olduğu varsayımına dayalıdır. Üstelik bu grubun pek çok ürün ve hizmet için henüz yeterli geliri olmamasına rağmen. Ama nüfus yaşlanmakta.