Ortalamanın, vasatın hükmetmesi, her alanda olağanlaştı. Geçen yüzyıl tamamen kitleselin yüceltilmesi üzerine kurulduğu için doğal olarak popüler olan, vasat olan, kitlesel kesişim alanına girebilenler değerli oldu. Her şeyin “en çok” olanı makbuldü. En çok satan, seyredilen, satın alınan, oy verilen, dinlenen, reyting alan, tanınan en iyiydi. Herkesin hedefi benzerlerin arasında “en” olmaktı. Farklılaşmak değil, aynıların arasında en olmak hedeflendi hep. Başarı kriteri de enler üzerine kuruldu. Sadece elma, armut değil pek çok sebze meyvenin arasında en olunamayacağına göre, havuçların en havucu, karpuzların en karpuzu olmak önemliydi. Hala da öyle. Bir türlü eski asrın saplantı haline gelen alışkanlıklarından, naftalinli kriterlerinden sıyrılınamıyor. Ortalamanın tercihinin, beğendiğinin, sevdiğinin ötesi bir türlü değerli olamıyor. Vasatın tahakkümü hayatın her yanını sarmış, bir türlü de bırakmıyor. Herkesin bir şekilde aynı şeyleri sevip, beğenip, dinleyip, izleyip, konuşup yaptığı bir tek tip insan, tek tip yaşam dayatılıyor.
22.09.2023 04:30
Mediokrasi
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Dilim dilim dilim
05 Aralık 2025
Organik
28 Kasım 2025
Birleşip küçülerek büyümek
21 Kasım 2025
Pazarlama ve iletişimi çok mu zorda?
14 Kasım 2025
Tavlamak ciddi iştir
Tüm Yazıları
07 Kasım 2025