Uyandı. Gerindi. Tek Tek. Altı kere. Yataktan doğruldu. Şöyle bir kendine baktı. Akşam mönüden hangisini seçmişti acaba. Başlarda hep periplaneta americana’yı seçiyordu, arada farklılık olsun diye periplaneta germanica’ya bile meyletmişti bir dönem. Sonuçta hepsinin dedesinin Habeşistan’da bir prens olduğunu biliyordu. En az Bob Marley kadar! Jamaika’yı da Habeşler kurtaracaktı. Torunlarının hepsi, türleri farklı adlarda olsa da, tüm dünyadaki Blattodea ailesine bağlıydı. Pek de soylu bir aile olmasa da dünyaya hakimlerdi. Bir şekilde tabii. O kadar yaygınlaştılar ki insanlara ertesi sabah kalktıklarında olacakları kişiyi menüden seçtiriyorlardı. O da bu sabah kalktığında kim olduğunu yavaş yavaş fark edecekti. Yatakta doğruldu, üç çift çorabını, üç çift ayakkabısını giydi. Duvardaki, kendisine atılmış elmadan çıkan kurtla sarmaş dolaş olmuş onursal dedesinin fotoğrafını saran altın çerçeveye selam çaktı. Ne de olsa her şey onunla gün yüzüne çıkmıştı. Gregor Amca. Hani günlük hayatta Samsa soyadıyla tanınan.
07.02.2025 04:30
Ne saçma!
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Dilim dilim dilim
05 Aralık 2025
Organik
28 Kasım 2025
Birleşip küçülerek büyümek
21 Kasım 2025
Pazarlama ve iletişimi çok mu zorda?
14 Kasım 2025
Tavlamak ciddi iştir
Tüm Yazıları
07 Kasım 2025