Küresel sıcaklık ortalamalarında her geçen gün yepyeni bir rekor kırılıyor. Daha da çok kırılacak gibi. Bütün uzmanlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları tehlikenin ciddiyetini anlatabilmek için yırtınıyorlar. Üstelik sadece havalar değil her şey sıcak. Kimle kimin karşı karşıya geldiği tartışılır bir sıcak savaş, büyük teknoloji şirketlerinde, rekabet kavramına sığdırılamayacak kadar büyük, neyin habercisi olduğu belli olmayan sıcak el enseler. Dünyanın her yerinde, özellikle de dev oyuncularda yaklaşan ve ortalığı ısıtmaya başlayan seçim ortamı, genç nüfuslu yoksul ülkelerden zengin ve yaşlı ülkelere göçün farklı sebeplerle tetiklediği sıcak sokak çatışmaları, pandemi durgunluğunun ilacı görülen sıcak para bolluğunun bütün ekonomileri özellikle zayıfları tırmalaması… Deprem, orman yangını, sel felaketlerinin birbirine ulanarak yıkıcı etkilerini üssel olarak katlamaları. Ülkede hemen seçim sonrası, hemen yerel seçim öncesinden biraz önce, beklenen ama yüz yüze gelince yakıcı sıcaklığı hissedilen ekonomik önlemler. Görülmemiş şekil, oran, türde bazen ikinci kere bile ödenmesi gereken vergiler. Bunlarla aynı oranda yükselmesi imkansız maaşlar. Başta akaryakıt, asıl büyüklüğü pek çok sektördeki girdiyi dolayısıyla fiyatları nasıl etkileyeceği görülünce belli olacak. İnsanlar günlük hayatta enflasyon eskisi gibi DNA’larına yerleştikçe çok kısa vadeli kararlara yönelecek, hayallerinden vazgeçecekler. Zaten talebin daraltılma zorunluluğunun gereği hayalleri de güdükleştirmektir...
21.07.2023 04:30
Yaz karı
Tüketiyorum öyleyse tükeniyorum
22 Kasım 2024
Dilli kaşar
15 Kasım 2024
O kadar da değil
08 Kasım 2024
Eyavvörs
01 Kasım 2024
GER-ÇEK
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024