Bir dizi, ilk 1-2 bölümü ile insanın moralini fena halde bozup sonra felsefesini iyice sindirince ruh halinizi tekrar yerine getirebilir mi? Evet, eğer bu dizi Black Mirror ise gayet mümkün. Yeni sezonu (7’nci sezon başladı; ilk 6’sını hiç izlemediyseniz de bağımsız bölümlere şimdi başlayabilirsiniz.) heyecanla açtım, birinci bölüm bittiğinde ekrana bir süre boş boş baktım. İkinci bölümde içim biraz daha daraldı. Üçüncü bölümü sevmedim pas geçtim, derken dördüncü ve beşinci bölümlerle birlikte kendimi teknolojiyle olan ilişkimi sorgularken buldum. Bu yazıda bölümlerle ilgili ayrıntı ya da spoiler vermek istemem. Onun yerine, bu sezonun düşündürdüklerini ve özellikle beğendiğim bu dört bölümün (1-2-4-5) ortak felsefesini anlaşılır bir dille paylaşmak istiyorum.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim