Bir dizi, ilk 1-2 bölümü ile insanın moralini fena halde bozup sonra felsefesini iyice sindirince ruh halinizi tekrar yerine getirebilir mi? Evet, eğer bu dizi Black Mirror ise gayet mümkün. Yeni sezonu (7’nci sezon başladı; ilk 6’sını hiç izlemediyseniz de bağımsız bölümlere şimdi başlayabilirsiniz.) heyecanla açtım, birinci bölüm bittiğinde ekrana bir süre boş boş baktım. İkinci bölümde içim biraz daha daraldı. Üçüncü bölümü sevmedim pas geçtim, derken dördüncü ve beşinci bölümlerle birlikte kendimi teknolojiyle olan ilişkimi sorgularken buldum. Bu yazıda bölümlerle ilgili ayrıntı ya da spoiler vermek istemem. Onun yerine, bu sezonun düşündürdüklerini ve özellikle beğendiğim bu dört bölümün (1-2-4-5) ortak felsefesini anlaşılır bir dille paylaşmak istiyorum.
18.04.2025 04:30
İnsanın güncellenmeyen yazılımı ve Black Mirror
Bu sezon öyküler rahatsız edici ama çok gerçekçi. Black Mirror’ın yeni bölümleri bize klasik bilim kurgular gibi uzak geleceği değil bugünü anlatıyor. Teknoloji ile gelen tehlikeleri sergilerken asıl belanın insanın bitmeyen hırsı ve ilkel dürtülerinden geldiğini söylüyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
Görünmez felaketler ve dijital çağdaki tehlikeler
16 Mayıs 2025
Verisi azalan zekâ ve kopyadan kopyalama
09 Mayıs 2025
İK departmanının yanına RK departmanı da şart!
02 Mayıs 2025
Yapay zekâ ‘yoldaşlığı’ çocuklar için tehlike mi?
25 Nisan 2025
Yedek organ (bodyoid) teknolojisine hazır olun
Tüm Yazıları
11 Nisan 2025