Geçtiğimiz yıl haziran ayında 3,3 trilyon doları aşan piyasa değeriyle Apple, Microsoft, Google, Amazon ve Meta gibi devleri sollayarak büyük sükse yapan Nvidia, ABD’nin San Jose kentinde düzenlediği GTC 2025 geliştiriciler konferansı ile çıtayı daha yükseğe taşıdı. 17-21 Mart’ta gerçekleştirilen ve gelecekten müjdeler sunan çılgın teknolojilerle dolu bu etkinliği 25 bin katılımcı yerinde, 300 binden fazla kişi de online olarak canlı izledi. Halen 2,85 trilyon dolar piyasa değeriyle yapay zekâ (YZ) araçları ve yarı iletken teknolojisinin öncü şirketi olan Nvidia bu etkinlikte robot teknolojilerinde de bir numara olmayı hedeflediğini ortaya koydu. Nvidia CEO’su Jensen Huang’ın yeni teknolojileri tanıttığı sunumdan ne çıkardın derseniz “YZ ve robotlar bir gün dünyayı ele geçirebilir ama korkmayın bunun kontrolü bizim elimizde olacak” mesajını aldım diye özetleyebilirim…

YZ’nin süper kahramanları
Blackwell Ultra:
Süper hızlı bir YZ canavarı. Nvidia’nın, Blackwell Ultra model GPU’su önceki nesil Blackwell’den 1,5 kat daha hızlı bir ürün sunuyor. Üstelik enerji verimliliğiyle de daha çevreci. Bu nedenle dünyada yok satıyor.
Vera Rubin:
Geleceğin zaman makinesi. 2026’da çıkacak bu ürün adını ünlü astronomdan alıyor. Blackwell Ultra’nın 3,3 katı performans sunuyor. Jensen, ‘Bu çip, YZ’yi o kadar hızlandırıyor ki, gelecekten haberler almaya başlayabiliriz’ diye espri yaptı. Çünkü Vera Rubin, trilyon parametreli dil modellerini eğitmekten robotların akıl yürütmesine kadar her şeye güç verecek.
Rubin Ultra ve Feynman:
Bilim kurguyu gerçek hale getiren iki ürün. Sırasıyla 2027 ve 2028’de piyasada olacak. Nvidia bu ikili ile ‘Biz durmuyor, uçuyoruz’ mesajı verdi. Artık kuantum hesaplama hayallerine göz kırpmak mümkün. Fiziksel YZ (Physical AI) ve ajan tabanlı sistemler için tasarlanmış.
DGX StatIon:
Masaüstündeki YZ fabrikası. Profesyoneller için tanıtılan bu iş istasyonu, aslında bir süper bilgisayarı emrinize amade ediyor. Üretken YZ sistemleri üzerinde çalışanlar için devasa güç sunan bir akıllı bıdık. Kahve makinesi kadar yer kaplıyor ama neredeyse küçük bir veri merkezi kadar güçlü.
Isaac GR00T N1:
Robotların yeni beyni. Nvidia, insansı robotlar için açık kaynaklı YZ modelini de tanıttı. Bu model, diğer robotlara göre çevresine uyum sağlama ve akıl yürütme konusunda daha becerikli. Yani, yakında robot garsonunuz ‘Siparişinizi unuttum ama sanırım pizza istiyorsunuz, değil mi?’ diye tahmin yürütebilir. Eğlenceli olduğu kadar ürkütücü bir robot.
Kuantum işi (Bonus):
Geleceğe bir adım daha yaklaştık. Nvidia, Boston’da NVAQC adlı bir kuantum araştırma merkezi açacağını duyurdu. ‘Kuantum mu, o da ne?’ diyenler için: Bu, bilgisayarın aynı anda hem 0 hem 1 olabildiği bir dünya. Evet, biraz kafa karıştırıcı ama bir o kadar da havalı.
3 örnekle bu yıl öne çıkan teknolojiler
Ekmek yapmadan önce eksiklerini tamamlıyor
- Agentic AI ile gelen fark: Bugüne dek üretken YZ (GenAI) sistemleri girdiyi analiz edip, buradan en olası çıktıyı üretip bizimle paylaştığında işleri bitiyordu. Bazen de ek olarak önceki iletişimi hatırlayıp yeni girdileri aynı bağlamda değerlendirebildikleri de eklenebilir. YZ ajanları (Agentic AI) ise artık sebep sonuç ilişkisi (reasoning) de kurabilen YZ sistemleri olarak sınıflandırılabilir. OpenAI-o1, DeepSeek-R1 bunun örnekleri. Bu yeni gelişme ile GenAI sistemlerine ek olarak, kendi ürettikleri çıktılar üzerinde problem çözecek veya karar alabilecek adımları gerçekleştirebilirler. Özetle sanal ortamda birçok işimizi yaptırabileceğimiz YZ ajanları bu yılın ilk popüler konusuydu. Örnek olarak, GenAI sistemi ‘ekmek nasıl yapılır’ sorusuna yanıt verebilirken, YZ ajanları ise kullanan sistemler ve entegrasyonları sayesinde hem soruya yanıt verip hem de mutfaktaki eksik malzemeleri online sitelerden sipariş edebilir.
Hamur yoğurmadan önce dolaptan kapları çıkarıyor
- Physical AI ile gelen fark: Bu yıl GTC 2025’teki ikinci önemli başlık ise fiziksel YZ’nın (Physical AI) yükselişi idi. Fiziksel YZ ise bildiğimiz sistemlerden fazla olarak üç boyutlu mekan (spatial) öğrenmesi ile fiziki ortamı öğrenen, bu ortamda sebep sonuç ilişkisi kurabilen ve karar alabilen YZ ajanları olarak özetlenebilir. Özellikle robot öğrenmesinin geleceği amaçlı kullanılan bir YZ sistemi de diyebiliriz. Üretim bantlarında, depolarda robotların çok daha etkin kullanılmasının önünü açacak bir gelişme. Bugüne kadar robotlar üretim bantlarında kullanılıyordu ama bir fiziksel aksaklıkta sisteme bir insan müdahalesi gerekiyordu. Daha önce hamur malzemelerini bir kaba koyup robota “karıştır” derken, artık üç boyutlu öğrenen robot, kapları dolaptan alıp, içine malzemeyi koyup karıştırmayı kendi kendine yapabilir hale gelmiş oluyor.
Yumurtalar kırılmasın diye önce ‘sanal pratik’ yapıyor
- Omniverse ile gelen fark: Etkinlikte tanıtılan gelişmeler genelde yazılım kütüphaneleri ve ara katmanların hazır olmasına dayalı idi. Buna karşın Nvidia’nın YZ konusunda pazar lideri olmasının en önemli sebebi ise güçlü grafik işlemci altyapısının aynı etkideki yazılım kütüphaneleri ile desteklenmesi. Omniverse (çoklu evren) üç boyutlu öğrenme aşamasında, fiziksel dünyanın ‘sanal ikizi’ni yaratmak için kullanılan bir yazılım. Bu sayede öğrenme ve uygulama öncelikle sanal ortamdaki ikiz dünyada yapılıyor ve olası etkiler görülüyor. Bu yöntem fiziksel dünyada deneme yanılma ile sonuca varmaktan çok daha pratik ve düşük maliyetli. Ekmek yapma örneğini kullanırsak, omniverse ile mutfağın bir dijital ikizi oluşturulup, robota hangi dolapta hangi kap olduğu öğretilip sanal ortamda ekmek yapımı gerçekleştirilebilir. Bu yöntemle tüm öğrenme sürecini başarıyla tamamlayan robot, gerçek fiziksel mutfakta çok daha az yumurta kırma sorunu yaşayacaktır.
Robotun adı: Blue
- Nvidia kendi araştırma robotu Blue’yu dünyaya tanıttı. Google DeepMind ve Disney Research ile ortaklaşa hayata geçen robot projesi açık kaynaklı olarak tüm teknoloji dünyasının kullanımına sunuldu. Disney’in de bu yıl eğlence parklarında bu robotları kitlelerin önüne çıkarması bekleniyor.
Neden bu kadar değerli?
- 1993’te ABD’li iş insanı Jensen Huang’ın 30 yaşında iken kurduğu Nvidia, genel olarak grafik işlemcileri (GPU) üreten bir mikroçip şirketi olarak bilinse de günümüzde YZ, veri merkezleri, otonom araçlar, robotik teknolojiler, sanal dünyalar, süper bilgisayarlar ve yazılım geliştirme gibi birçok alanda faaliyet gösteriyor. Şirket bugün dünyada YZ ekosisteminin bir numaralı servis sağlayıcısı. Hem yazılım hem donanım çözümleriyle bu alandaki taleplere yetişmekte zorlanıyor.
Neden bu kadar rakipsiz?
- Öncelikle teknolojik olarak sektöründe çok önde. AMD ve Intel gibi rakipleri de YZ çipleri üretiyor ancak Nvidia’nın donanım ve yazılım entegrasyonu çok daha güçlü. CUDA ekosistemi, diğer rakiplerin sunduklarından çok daha ileride. Ayrıca pazardaki egemenliği ile rakiplerine fark atıyor. Dünyada nasıl ki arama motoru denince akla sadece Google geliyorsa ‘veri merkezleri’ denince de Nvidia rakipsiz. YZ hızlandırıcı çip pazarının yüzde 90’ına hakim. Bu çiplere talep her geçen gün artıyor, bu da Nvidia’nın gelirlerini artırıyor. Şirket, büyük Ar-Ge yatırımları ile her yıl yeni nesil GPU ve YZ çiplerini piyasaya sürüyor. Blackwell çip mimarisi, YZ eğitim hızını ciddi şekilde artırarak şirketi zaten rakiplerinden birkaç yıl öne taşımışken 2026-27’nin çok daha hızlı ürünleri bile bugünden tanıtıldı.
Nvidia balon mu?
Uzman görüşü:
- Apple, Microsoft ya da Tesla gibi direkt olarak tüketiciye yönelik ürünleri bulunmayan Nvidia’nın kısa sürede dünyanın en değerli şirketleri arasına girmesi beraberinde ‘hisse fiyatı çok mu şişti?’ tartışmalarını da getiriyor. Nvidia’nın bu gidişatı hakkında Oksijen yazarı, analist Mete Yüksel şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu rasyolarla pahalı değil çünkü çok hızlı büyüyor. Yani firma her yıl fiyat/kazanç oranını böyle iki katına çıkardıkça bize ucuz görünmeye başlayacak. Mesela şu an 40’lar düzeyinde olan firma değeri/FAVÖK oranı (kendini amorti süresi) bu büyüme ile bir sene sonra 20’lere, sonra 10’a düşmüş olacak. Dolayısıyla süper hızlı büyüyen bu şirketi düşük bir değerlemeden alma şansımız oluyor.”
Çinli DeepSeek’e laf attı!
Kişisel serveti 100 milyar doların üzerinde olan Nvidia’nın patronu Jensen Huang, GTC etkinliğinde tüm yeni ürünleri tanıtırken sahnede enerjisi ve esprisiyle tam not aldı. “Çiplerimiz o kadar hızlı ki, DeepSeek’in 30 katı hızda çalışıyor. Onlar koşarken biz bir yerlere ışınlanıyoruz!” dedi. Nvidia’nın rakiplerine gözdağı verdiği bu sözler, etkinliğin en çok alkış alan anlarından biriydi.

NGN Ürün ve Servisler Direktörü Ufuk Yaşıbeyli: Bu robot bir ekip üyesi gibi
İnsansı robotlarla gelen fark: Fiziksel YZ ajanları en çok insansı robotların (humanoid) gelişiminin önünü açacak. GTC 2025’in girişinde yer alan robot bizi birçok dilde anlayıp, sorularımıza yanıt veriyordu. O günkü oturumlarla ilgili bilgiler vermek, toplantı salonunun yerini tarif etmek gibi her konuda yardımcı olan başarılı bir ekip üyesi gibiydi.
YZ yan işlerin yanı sıra ‘esas işleri’ de yapacak
Pınar Çelen (Domino Data Lab.): Bu yıl Nvidia GTC etkinliğinde benim açımdan en heyecan verici trend, klasik yapay zekâ (YZ) aktivitelerinden ‘ölçekli YZ’ kullanımına geçişin artık açıkça görülmeye başlaması oldu. Jensen Huang da zaten bu yıl için ‘YZ fabrikalarının’ yükselişini beklediğini vurguladı. YZ yolculuğu, belli bir olgunluğa ulaşıp şirketlere artık teknik destekten fazlasını vererek ‘asıl işlerini’ yapmada da katkısını ortaya koyuyor. Bu da tüm iş yapış süreçlerinde uygulanabilir hale geldikçe bize bir endüstriyel dönüşümü müjdeliyor. Başarılı olmak isteyenler sadece belli alanlardaki modelleri kullanmak yerine YZ’yı tüm yaşam döngüsünde kullanmaya yöneliyor.

Yani iş birlikleri, verimlilik, yönetişim, tekrarlayan işler gibi alanlardaki gelişmiş uygulamalar daha fazla benimsenecek. Nvidia’nın temel modellerinin (foundation models) yanı sıra çıkarım yapan (inference) modelleri ve iş akışına dair takviyeleri kurumsal düzeyde tüm denetim ile iş takibini garanti altına alıyor. Huang’ın konuşmasında dikkatimi çeken bir diğer içgörü ise ‘Agentic YZ’nin yükselişi oldu. Artık yalnızca yanıt veren değil, aynı zamanda düşünen, planlayan ve kendi başına harekete geçen sistemlerin dönemi geldi. Bu ileri düzey modeller, çok daha fazla kaynak tüketse de bize gerçek zamanlı olarak devasa miktarda veri işleme hizmeti sunuyor. Kısacası insanlar artık YZ’nin anında yanıt vermesini beklerken ve bunu olağan maliyetlerle karşılamak istiyor. Bu tempoya ayak uydurabilmek için de şirketlerin yalnızca güçlü teknolojilere değil, aynı zamanda akıllı ve sürdürülebilir stratejilere yatırım yapması gerekiyor.