Daha önce yine içimdeki o zamanın izini sürme umuduyla yazmıştım. En eski anım biraz da zorlamayla yoğurt yedirildiğim bir akşamdan geliyor. Mama sandalyesindeyim. Karşımda biraz saf biraz da üzgün görünen bir kadın... Annem... Belli belirsiz bir fotoğraf... Sesler... Vaktin akşam olduğu hafızama yazılmış çünkü güneşin balkona yaydığı kızıllık hâlâ gözlerimin önünde. Kulağımıza dalgaların sesi geliyor. Kumsal’dayız neticede. ‘Ada’nın Kumsal diye bilinen tarafında... Yaz ayları için tuttuğumuz evlerden biri... Yıllar sonra sahneyi hatırlattığım hüzünlü kadın “Mümkün değil! iki yaşında bile değildin,” demişti.
22.07.2022 04:30
Büyükada’yı nasıl bilirsiniz?
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023