Çünkü bir gül kokusu vardı

O kokunun şiirlerden ve hikâyelerden önce hayatıma girmesi de mi bir kaderdi? Gül kokusu... Şimdi reçeli hangi evlerde yapılıyor? Bir başka hazirandı. Sokaktan elinde o pembe güllerle dolu sepetle geçen kara kuru, kavgacı, hasır şapkalı çiçekçi hâlâ aklımda. Eve çetin pazarlıkların ardından bir kilo gül alınıyor. Reçelinin pişerken eve yaydığı kokuyuysa hiç unutamayacağım. Kızarmış ekmeğin üstündeki eşsiz tadını hep hatırlayışımın sebebiyse çok uzakta kalması mı? Özlediğim çocukluğum değil, biliyorum. O koku bende neyi temsil ediyordu öyleyse? O şiirler ve hikâyeler zamanın akışında hangi hatıraları taşıyacaktı? O şarkılar?